Toplumdaki her vatandaş, her işi yakından ilgilendiren ve etkileyen enflasyon ile ilgili aylık rakamların açıklandığı gün, pek çok bakış açısı ve değerlendirme duyarız. Ama biz önce rakamlara bakalım:
TÜFE yıllık olarak yüzde 33,29 olarak açıklandı Bu enflasyon rakamı içinde ortalamayı aşan konut ve eğitim kalemleri günlük yaşamımızı etkileyen sektörler olarak dikkat çekici. Yİ-ÜFE ise yıllık yüzde 26,59 olarak açıklandı. Bu enflasyon rakamının sektörel dökümüne bakıldığında ise başı yüzde 55,03 ile “Su Temini “nin bulunduğu görülüyor. Yani su azaldıkça maliyeti artıyor. Yaşam kaynağı olan su vatandaşlarımıza ve su ile çalışan sanayicilerimize kolaylıklar diliyoruz. Enflasyon rakamları 2024 yılı Eylül ayı rakamlarına göre göreceli bir gerileme gösterse de, yeterli olmadığını da söylememiz gereklidir.
Bu enflasyon rakamlarına bakarken, bu hafta Sayın Cumhurbaşkanı’nın yeni yasama yılı açılış toplantısında gerçekleştirdiği konuşmada yıl sonu enflasyonunun yüzde 30’un altına düşmesinin planlandığı sözünü hatırlatmak isterim. Bu oran OVP içinde de yer almıştır. Bu yapılan planlama bir yanda dururken, toplumdaki pek çok İş Dünyası STK’larının, ekonomi ve finans insanlarının bu söylemle mutabık olmadığını da izliyoruz. Vatandaş ve İş Dünyası aktörlerini asıl ilgilendiren husus, uygun şartlarda yaşamanın ve üretmenin maliyetlerinin ne olacağıdır.
Haftanın açıklanan dikkat çekici bir başka veri paketi ise “Dış Ticaret Endeksleri” oldu. Ben prensip olarak aylık rakamlardan ziyade yılbaşından bugüne gerçekleşen rakamlara bakmayı tercih ediyorum. Ocak-Ağustos döneminde, ihracat yüzde 4,3 artarken, ithalat 5,6 artmış. Aynı dönemde dış ticaret açığı da yüzde 9,7 ile açıklandı. Ülkemizde ithalatın ihracatın üzerinde olması ve dış ticaret açığının varlığı kanıksanmış durumda. Ancak bir noktayı bir kez daha vurgulamalıyız. İmalat sanayimiz ihracatın yüzde 94,9’unu gerçekleştirirken, durağan veya azalan kapasite kullanım oranları, TÜSİAD tarafından açıklanan Maliyet Bazlı Rekabet Gücü Endeksi’ne göre 2.çeyrekteki yüzde 3’lük bir iyileşme varken, ne yazık ki son 11 yılın en düşük oranı olarak açıklanması üzerinde düşünülmelidir. Ayrıca, imalat sanayisinin yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatı içindeki payı bir türlü 4’leri geçemedi ve Ocak-Ağustos döneminde yüzde 3,7 oldu İthalatımızın detay incelemesinde ise yüzde 63,8 olan ara malları ithalatının ülkemizin üretimde ara istasyon olmaya devam ettiğini, yüzde 14,4 gözüken sermaye malları oranının da yatırımda dış kaynağa bağımlı olmaktan mi, yoksa yatırımdan mı kaçınıldığının göstergesi mi olduğunu sizin değerlendirmenize bırakıyorum.
Olumlu bir gelişme ise TOBB tarafından açıklandı. Yaralara pansuman niteliğindeki Nefes Kredisi’nin paketinin gelmesidir. Bu çalışmanın önemi ise şu, mikro işletmelerdeki kredilerde reel bir daralma var. Ayrıca, küçük ve orta boy işletmelerde de takibe düşen borçlardaki artış sürüyor. Dileğimiz, bu kredilerin gerçekten ihtiyacı olan işletmelerimize gerçekten bir nefes vermesi. Ancak bu nefesin yüzeye çıkmaya yetip, yetmeyeceğinin hep birlikte göreceğiz. Son olarak, açıklanan yüzde 8,5’lık İşsizlik oranına baktığımızda hemen gözümüze çarpan iki veri oldu. Biri tüm olumsuz rakamlarda Kadınları Erkeklerin çok üstünde görmemiz ve 15-24 yaşlarını kapsayan Genç Nüfus işsizlik oranının yüzde 16 olması bizi düşündürmelidir. Kadınlarımızın ve gençlerimizin üretime katılma oranını muhakkak artırmalıyız. Dilerim sizlere faydalı olabilmişizdir.
Enflasyon rakamları haftası
Enflasyon rakamları haftası
Paylaş: