.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Emperyalizmin iklim oyunları

Okuma Süresi: 4 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Emperyalizmin iklim oyunları
Emperyalizmin iklim oyunları
Paylaş:
Dünün emperyalizmi; yeryüzüne, karbonik enerjiye ve finansal oyunlara dayalıydı.
Bugünün emperyalizmi; gökyüzüne, iletişim ve yapay zekâ teknolojilerine ve en önemlisi “iklim oyunlarına” dayanıyor.
Kapitalist emperyalizm, dünyanın başına; gelir dağılımı uçurumlarını, nüfus patlamasını, biyolojik çeşitliliğin bozulmasını ve toprağın, suyun, havanın kirlenmesini sardı. Bugünlerde ise havanın karbonik kirlenmesini gerekçe göstererek, ‘’iklim oyunları’’ düzenleyerek soygunlarına devam ediyor.
Bu yüzden bu yazıda emperyalizmin “iklim oyunlarını” ele alacağım.

1. Küresel ısınma: Gerçek mi manipülasyon mu?
Küresel ısınmanın iklime etkisi konusunda iki görüş var:
Birinci görüş: Kömür ve petrol gibi karbon üreticisi emperyal ülkelerin atmosfere saldığı aşırı CO₂’nin güneş ışınlarının geri yansımasını engellediği, bu yüzden küresel ısınmanın hızlandığını söyleyen görüş. Onlara göre sanayi öncesi 280 ppm olan CO₂ bugün 420 ppm’i aştı. Dünya 1,2°C ısındı. Seller, kuraklıklar, kasırgalar arttı. Yalnızca iklim felaketlerinden doğan ekonomik kayıp 500 milyar doları buldu.
İkinci görüş: Kutuplardan alınan binlerce yıllık buz karotlarının analizine bakarak, atmosferdeki CO₂’nin zaten tarih boyunca iniş–çıkış yaşadığını söyleyen görüş. Bu görüşe göre insan teknolojilerinin iklime etkisi sınırlı. “Küresel ısınma doğal döngülerin parçası”, “bilim çarpıtılıyor”, “asıl amaç korku siyasetiyle yeni pazar yaratmak” diyorlar.

2. Bakın Trump ne diyor?
ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Milletler kürsüsünden dünyaya seslendi:
• Küresel ısınmayı “dünyaya yapılmış en büyük dolandırıcılık” ilan etti.
• Rüzgâr ve güneş enerjisini “çalışmıyor, yetersiz ve pahalı” diyerek aşağıladı.
• BM’nin iklim raporlarını“yanlış ve sahtekârlık ürünü” diye damgaladı.
• Bilim insanlarını ise küçümseyerek “aptal insanlar” dedi.
Trump’ın sözleri sadece Amerika’da değil, tüm dünyada iklim yasalarına karşı yürütülen tartışmaları alevlendirdi. Ona göre iklim politikaları, ekonominin can damarını kesiyor, sanayiye pranga vuruyor. Avrupa Birliği’nin karbon azaltım stratejilerini de “ekonomik büyümeyi yavaşlatan saçmalık” diye hedef aldı.
Bu çıkış aslında şunu gösterdi: İklim meselesi yalnızca doğa değil; enerji teknolojileri, finans oyunları ve küresel rekabetin yeni cephesidir.

3. Emperyalist soygunun yeni maskesi
Küresel ısınma ister insan kaynaklı olsun ister doğal döngü olsun, Trump da ne derse desin emperyalist sistem çoktan iklim konusunu emperyal alet haline getirdi. Hemen karbon borsasını kurdu.
Kirletenler kirletmeye devam ediyor ama ‘’iklim oyunu’’ para ediyor.
• Karbon sertifikaları: Zengin ülkeler korkuyu satıyor, faturayı yoksullara çıkarıyor.
• AB’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi: Demir–çelik ve çimento ihracatçılarına gizli gümrük duvarı oluyor.
• Yeşil tarım projeleri: Geleneksel tarımı boğuyor, milli tohumlar yok ediliyor, sentetik İsrail tohumlarına yer açılıyor.
Yani emperyalizmin iklim politikaları, ‘’iklim oyunları’’ ile ve “yeşil” maskesiyle yeni bir ekonomik sömürü düzeni yaratıyor.

4. Birleşmiş Milletler: İklim oyununun aparatı
Savaşları önleyemeyen, Gazze’deki soykırımı durduramayan BM, bugün emperyalizmin iklim aparatı haline geldi, iklim oyunlarına öncülük ediyor.
• Kyoto Anlaşmasını organize etti, anlaşma tutmadı. Paris Anlaşmasını gündeme getirdi.
• Paris anlaşmasına 191 ülke taraf oldu. ABD, Rusya, Çin gibi büyük aktörler hiçbir zaman anlaşmayı ciddiye almadı. 
• Amerika; kaya gazını dünyanın ana enerjisi yapmak için Trump’a “drillbabydrill (sondaj bebeğim sondaj)” dedirte dedirte seçim kazandı, şimdi iklimcilerin karşısında.
• Çin en büyük kirletici, ama aynı zamanda rüzgâr ve güneşte zirvede.
• Rusya enerji kozunu kaybetmemek için ağırdan alıyor.
• İran zaten anlaşmaya karşı.
• Hindistan ve Afrika ülkeleri ise “kalkınma hakkımız var” diyerek iklim anlaşmasının getirdiği sınırlara direniyor.
Yani kim ne yapıyor, kimin eli kimin cebinde belli değil. Ama olayın farkında olmayan küçük ülkeler; olayı ciddiye alıp, parlamentolarından iklim kanunu geçiriyorlar.

5. Diğer iklim oyunları
İklim oyunları yalnızca karbon kirliliğiyle sınırlı değil. Atmosfer üzerinde başka ciddi iklim oyunları iddiaları var:
• Chemtrails: Gökyüzüne bilinçli kimyasal bırakılması iddiaları dünyayı sarmış durumda. Bu iddiaları ciddiye alan yasal düzenlemeler yapan otoriteler de var. Florida’da Temmuz 2025 tarihi itibariyle gökyüzü spreyleme ve hava modifikasyonu yasaklandı. Artık Florida’da bir kişi ya da kurum ‘’iklim değiştirme, yağışla oynama, güneş ışığını engelleme’’ amacıyla havaya herhangi bir madde salarsa suç işlemiş sayılacak ve ciddi cezalarla karşılaşacak.
• Bulut hırsızlığı: İsrail, Ortadoğu ülkelerine ve Türkiye’ye ciddi zararlar veren bulut hırsızlığı yapıyor. Sonuçlar çarpıcı; son 50 yılda Anadolu’da 36 göl kururken, İsrail’de yıllık yağış 125–334 mm’den 1000 mm seviyelerine çıktı. Bu artış doğal döngülerle açıklanamaz.
• Jeopolitik Silah: Ayrıca iklim oyunları; su, enerji, gıda güvenliği ve göç dalgalarını tetikleyen jeopolitik bir silah olarak kullanılıyor.

6. Türkiye ne yapıyor, ne yapmalı?
Türkiye, Paris Anlaşması’nı onayladı, 2053 için net sıfır hedefi koydu. Ancak hâlâ enerjide %65 fosil bağımlılığı sürüyor.
Bugün Türkiye’nin önünde iki yol var:
• Ya milli bir iklim stratejisi geliştirip devletini, milletini, sanayicisini ve çiftçisini koruyacak.
• Ya da küresel emperyalizmin kurduğu bölme tuzaklarından kurtulamadan, iklim tuzaklarına yakalanacak.

Türkiye’nin hızla yapması gerekenler belli;
• Ekolojik temellere dayalı yeni bir toplumsal yapı kurmak
• Bu ekolojik temellerden beslenen milli bir iklim stratejisi geliştirmek
• İklimi bir güvenlik meselesi olarak ele almak.
Böylece; devletimizi, milletimizi, bulutumuzu, suyumuzu, iklimimizi ve güvenliğimizi korumak ve bize yüz yıldır kan kusturan emperyalizme teslim etmemek hepimize düşen milli bir görevdir.