.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Emperyal güç gölgesinde Orta Doğu

Okuma Süresi: 3 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Emperyal güç gölgesinde Orta Doğu
Emperyal güç gölgesinde Orta Doğu
Paylaş:

Osmanlı’nın zayıflayıp çökmesi ve petrolün stratejik bir ürün haline gelmesi Orta Doğuyu emperyal güçlerin hedefi yaptı.  İlk sanayi ülkesi İngiltere ve arkadan Almanya,  tüm Orta Doğuya yakın ilgi gösterdi. Sanayi toplumu döneminde bir tarım İmparatorluğu kalan Osmanlı daha fazla yaşayamazdı ve çöktü. Dönemin Emperyal güçleri Orta Doğuyu harita üzerinde paylaştı. Anadolu’nun da paylaşılması, Mustafa Kemal’in dahice stratejileri ve halkın desteği ile emparyalizmi yenmesiyle önlendi. Bu olgu, Dünyada bağımsızlık hareketlerini tetikledi.
Ancak 2. Dünya Harbinden sonra Emperyal güç odağı, Avrupa’dan Anglo –Sakson; İngiltere-ABD eksenine kaydı.  Avrupa, yedekte kaldı. İngiltere tarihi emperyal deneyimi ve ABD ekonomik ve teknolojik gücüyle, ana emperyal güç oldu. Dünyanın Kontrolü için ABD, her başkanlık döneminde, kendi Büyük stratejisini gözden geçiriyor. Örneğin Soğuk Savaş döneminde büyük stratejisi komünizmin önlenmesini içeriyordu. NATO bu dönemde kuruldu. ABD’nin büyük stratejisinde, Dünya Denizleri ve okyanusların kontrolü değişmeyen bir unsurdur. Bir diğeri teknoloji ve finansta dünya liderliğidir. Özellikle Çin ile kavganın ana nedenleri bunlardır.
 Vietnam Savaşını kaybeden ABD,  doğrudan savaşlara girme stratejisinden vazgeçti. Vekalet savaşlarına ve hedef ülkenin, çatışma potansiyeli olan grupların karşıtlığına odaklanma stratejisi geliştirdi. Milenyum dönümünden sonra hem petrolün önemi, hem de Huntington’un kültürler arası çatışma tezini merkeze alan ABD derin devleti,  Orta Doğuda haritayı değiştirme stratejisine odaklandı. Kuzey Afrika’dan başlayarak,  inanç ve ırki farklıları öne çıkaran üçlü yapılanmaları kaşıdı. Zira İkili yapılanma, iktidar değişimi ile kararlı dengeye kolay dönüşür. Üçlü yapılanmada taraflardan birinden biri kolayca kararsız dengeye çekilebilir. Bu nedenle Irak ve Afganistan üçe bölündü. Suriye de aynı sürece çekiliyor. Kaldık ki ABD,  İsrail-Suudi Arabistan- Türkiye üçlemesi ile de tarafların bir birine karşı kullanmak istiyor. Örnek, İsrail’in Türkiye karşıtlığı. Türkiye bu konuda tuzağa çekilebilir.
Bugün emperyal gücün Türkiye’ye tutumu çok ciddi sonuçlar üretiyor. Bir kez ABD’nin NATO savunma hatlarını ve kendi güçlerini, Girit’ten Trakya, Yunanistan sınırına yığması, Türkiye’nin fay hattının karşısında konumlanması anlamını taşıyor.  Ayrıca her iki körfez krizinden sonra Türk Silahlı kuvvetlerinin Irakta kullanılamayışının bedelini Türkiye’ye ağır ödetiyor. Ambargolar ve uçak siparişlerindeki engeller bu yüzdendir. Türkiye’de FETO yapılanması ve tek adam yönetiminin inşası, CİA ajanı P. Henze’nin raporları doğrultusunda getirilen uygulamalardır. Ayrıca bu raporda önerilen eyalet sistemi de, Öcalan’ın” barış ve kardeşlik” projesi içinde devreye alınma olasılığı taşıyor. Daha da ötesi, ABD’nin Suriye’de bir SDG-Kürt bölgesi yaratma gayreti, daha ilerde Bazı çevrelerin büyük ve bağımsız Kürdistan hayallerine destek oluşturuyor. Oysa emperyalizmin oyuncağı olan bir kukla devlet yerine, onurlu ve eşit vatandaş olmanın getirdiği nimetler zaten yaşanıyor. Bunun ispatı İstanbul ve Güney İllerindeki Kürt kökenli vatandaşların ekonomideki ağırlığında gözleniyor.
Meşhur tarihçi A. J. Toynbee’nin “Batının Doğuya üstünlüğü teknoloji sayesinde oldu; Batı bu üstünlüğü sürdürmek istiyorsa, Güney İslamı’nı değil; Kuzeyin Türk İslamı’nı kontrol etmeli. Zira akıllı insanlar çıkarıyor” tezinin ilk bölümü, kültürel fay hatları teziyle, Türkiye’ye karşı kullanılıyor. Oysa Dünya’da Çin odaklı yeni bir yapılanma oluşuyor. Batı; tarihin derinliklerinden gelen Türk ve İslam korku ve düşmanlığı yerine; laiklik çizgisinde ve Atatürk’ün çağdaş uygarlık hedefi doğrultusundaki Türkiye’nin değer ve kültürüyle bütünleşme araması kendi çıkarına olacaktır. Türkler tarihte Müslüman oldular, fakat İslam devleti olmadılar. Bugünün siyasi İslamcı iktidarı geçicidir. Avrupa bilmeli ki, dört yana açık Anadolu’da güçlü bir Türkiye, Avrupa’nın çıkarınadır. Tarihte bu coğrafya hep bütünleşerek büyük devletler yarattı. Avrupa ile bütünleşik Türkiye, daha çok Avrupa’ya yarar.