.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Dezenflasyonda yavaşlama ve dolar milyonerleri

Okuma Süresi: 3 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Dezenflasyonda yavaşlama ve dolar milyonerleri
Dezenflasyonda yavaşlama ve dolar milyonerleri
Paylaş:
Orta Vadeli Program (2026-2028) da enflasyon beklentisi %9,7'den %16'ya yükseltilirken 2027 ve 2028 için sırasıyla %9 ve %8 enflasyon hedefleri açıklanmıştı. Merkez Bankası da son “Enflasyon Raporu”nda 2025 yıl sonu enflasyon tahmin aralığını %25-29'dan %31-33'e çıkardı. Avrupa Birliği de “2025 Sonbahar Türkiye Raporu”nu yayınladı. Bu raporda da enflasyon tahmini bu yıl sonu için %35,4, 2026 sonu için %24,8 ve nihayet 2027 için %17,7 olarak belirtildi. Fitch baş ekonomistinin (James Bennet) Bloomberg HT'ye verdiği röportajda “enflasyonun %25'in altına inmekte zorlanacağını, banka kredilerinin aylık yaklaşık %2 oranındaki güçlü enflasyonist baskılarının hafifletilmesini engellediğini” söyledi. Nitekim kur etkisinden arındırılmış yabancı para ticari kredi büyümesi %9,1 oranında gerçekleşti. Zira faiz maliyeti daha düşük. Başkan Yrd. Cevdet Akçay’ın belirttiği gibi döviz finansmanına erişimi olan büyük firmalar için para politikası sıkı değil, gevşek. Bu da kredileri kullanmayanların aleyhine sonuçlar doğurduğu gibi para politikasının istenilen hedeflere ulaşmasını da zayıflatıyor.
Ekonominin üçüncü çeyrek performansı güçlü kalmaya devam ediyor. Bu dönemdeki büyümenin itici gücü yine hane halkı tüketimi ve TCMB'nin de belirtildiği gibi yüksek altın fiyatlarının yarattığı servet etkisi. Gıda, kira ve eğitim giderlerindeki yapısal problemler, yönetilen yönlendirilen fiyatlama etkileriyle artış oranları yüksek kalmaya devam ediyor. Hizmet sektörlerindeki dirençlerde benzer etki yapıyor. Mal enflasyonunun düşüşü yeterli olmuyor. Hizmet enflasyonundaki bu direnç aynı zamanda faktör verimliliğimizi de olumsuz etkiliyor. TCMB’nin de sürekli enflasyon ve çıktı açığı tahminlerinde yukarı yönlü revizyon yapması kredibilite kaybı oluşturuyor. Bu kayıp beklentilerin kırılmasını önlediği gibi programa olan“GÜVEN”in oluşturulmasını da engelliyor.
TCMB’nin aylık anketlerindeki 12 ve 24 ay sonraki reel faiz beklentileri yükselişte. Mart ayında %3 olan reel faiz %6'ya geldi. Faiz indirimleri sonraki bu olgu indirimlerin erkenden yapıldığı sonucunu veriyor. Nitekim son “Enflasyon Raporu Toplantısı”nda başkan yardımcısının ifade ettiği gibi irrasyonel ekonomi politikası döneminde düşük faiz-bol likidite birikimlerinin program başlangıcında para politikasının yeterince sıkılaştırılmaması nedeniyle enflasyon beklentilerindeki kırılma gerçekleştirilememiştir. TCMB’nin çıktı açığını sürekli revize etmesi de benzer etkileri yaratmıştır. Kaldı ki kira, gıda ve eğitim gibi artışların kalıcı çözümü yapısal reformların yapılmasına bağlıdır. Ayrıca program maliyetinin toplumda sadece alt gelir gruplarına yükletilmesi de beklentileri olumsuz etkilemiştir. Avrupa Birliği Raporu, Fitch açıklamaları ve TCBM tahminlerinin yukarı yönlü revizyonları dezenflasyonun yavaşladığını açıkça gösteren emareler. Dezenflasyon hızı yavaşlamıştır. Zaten geçmiş tecrübeler gösteriyor ki dezenflasyon süreci çok uzarsa (yaklaşık 2,5 yıl) düşüş hızı azalmakta toplum enflasyonun kalıcılığına göre davranışlarını değiştirmektedir. Kuşkusuz öncelikle evrensel standartlarda bir demokrasi ve hukuk ortamını oluşturmadan bu konuda kalıcı çözümler yaratılamıyor.
İzlenen ekonomi politikası zaten bozuk olan gelir dağılımımızı daha da kötüleştirdiği gibi zengini daha zengin fakir de daha fakir yapan bir sonuç yaratıyor. Kişi başı gelirimizin 17 bin dolarlara çıktığı ile övünüyoruz. Ancak bunun arkasında yatan gerçeği açıklanan Küresel Servet Raporları’nda(2025) görebiliyoruz. Son bir yılda dolar milyoner sayımız 7.000 kişi artarak 236 bini aştı. %8,4 artış oranıyla birinci sıradayız.(Unutmayalım enflasyon oranı yükseldiğinde de dünya dördüncüsü durumundayız. Bu denli yüksek kronik enflasyonların gelir ve servet dağılımını bozması enflasyonun yarattığı tahribatlar) Milyoner büyüme hızında artış oranımız %8,4'ten sonraki 2 ülke %5,8ile Birleşik Arap Emirlikleri ve %4,4 ile Hindistan. Medyan ve ortalama servet yerel para cinsinden enflasyon karşısında %21 geriledi. (Aynı rapor)En sert düşüşü yaşayan ülke olduk. Buna rağmen en çok dolar milyoneri artışı servet dağılımının nedenli bozuk olduğunu gösteriyor. Yüksek enflasyonun kronikleşmesi işte böyle bir sonuç yaratıyor. Zengini daha zengin fakiri daha fakir yapan bir problem. Fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmeden hiçbir ekonomik problemi çözmek mümkün değil. Ancak bunu yapmanın yolu da üretim yapısının dönüştürülmesi, tarım ve sanayi politikalarının dünyadaki yeni gelişmelerde olduğu gibi yeniden kamusal desteklerle planlanmasından geçmektedir.