.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Devamlı aynı senaryo…

Okuma Süresi: 3 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Devamlı aynı senaryo…
Devamlı aynı senaryo…
Paylaş:
Toplu sözleşme müzakerelerinde, devamlı olarak, aynı komediyi seyrediyoruz. Güya işçi ve işveren kesimleri arasında müzakereler yapılıyor. Nutuklar atılıyor. Beyanatlar veriliyor. Sokaklara çıkılıyor. Ekranlarda boy gösteriliyor. Bakanların “işçiyi, memuru, halkı, enflasyona ezdirmedik” masallarını dinliyoruz.
Peki, sonuçta, ne oluyor? Her zaman olduğu gibi; konu (çoğunluğu, iktidarın tayin ettiği üyelerden müteşekkil) Hakem Kurulu’na gidiyor. Kurul, her zaman olduğu gibi, (Noter görevi ifa ederek), iktidarın rakamlarını aynen tasdik ediyor. Hakkaniyete, ülke şartlarına, vicdanların emrine göre değil; iktidarın talimatına göre karar veriliyor. İşçinin, memurun emeklinin çektiği büyük sıkıntıya önem verilmiyor.  Koltuk sevdası, daha ağır basıyor. Sarayın talimatlarına uyuluyor.
Zaten Türkiye’deki işçilerin (sadece) yüzde 5’i sendikalıdır. Bu sendikaların önemli bir bölümü de “Sarı sendika”dır. İşçiyi savunmaktan ziyade, iktidarın emir kuludur. Yani, ücretli kesim her taraftan abluka altına alınmıştır. Elbette, bu baskıya daha da güçlü hale getiren uygulamalar da mevcuttur.
-Bu iktidar, bugüne kadar yüce dinimize en fazla zarar veren bir iktidardır. Dindar geçinen ve dinden geçinenlerin de desteği ile, dindar bir yönetim olarak propaganda edilmektedir.
Şirk günahının, uyuşturucunun, kumarın, fuhuşun, tecavüzlerin, kadına şiddetin, cinayetlerin, yolsuzlukların, rüşvetin, torpilin, haksızlıkların, kul hakkına tecavüzlerin, her türlü sapıklığın, mafya ve çetelerin, hukuksuzlukların; ZİRVE yaptığı, çöküş ve perişanlık tablosu göz ardı edilmektedir. Diyanetin görevi, iktidarın destekçiliği olmuş, camiler parti şubesi haline getirilmiştir. Önemli bir bölümü, dış güçlerin emrinde olan, DİN BARONLARINA her türlü yetki ve imkân sağlanmıştır. Süper zengin olmalarının yolu açılmıştır. Yüce Dinimizin yozlaştırılmasına; tüm milli, manevi ve dini değerlerimizin dejenere edilmesine imkân sağlanmıştır. Milyonlarca kardeşimizin köle haline gelmesine ve ŞİRK bataklığına düşmesine, fırsat verilmiştir.
-Tayinle gelen bakanların övünmelerinden ve başarı masallarından; Beyanını, iktidara veya din baronlarına ipotek etmiş herkes, sinir hastası oldu. Sakinleştirici tüketimi zirve yaptı.
-Gerçek dışı TÜİK rakamlarına göre, enflasyon düşüyor. Peki nedir, bu hayat pahalılığı? Bu fakirlik, sefalet? Çöpten sebze ve meyve toplamak zorunda kalanlar? Diğer tarafta da kamu israfı…
 
  1. İlk 7 ayda 9,7 trilyon TL vergi 534 milyar TL ceza tahsil edildi. 1.246 trilyon TL faiz ödendi. Saray 7,5 milyar TL harcadı. Toplam gider 7,7 trilyona; bütçe açığı da 1 trilyona ulaştı.
  2. İlk 5 ayda SGK 77,776 Milyar TL açık verdi.
  3. Ülkemizde, aşırı yoksul sayısı 11,8 milyona ulaştı. 20 milyon kişi sosyal yardıma muhtaç hale geldi. İşsiz sayısı 13,8 milyon oldu. İcra dosyası sayısı 23,4 milyon oldu. Kredi kartı borcu, 2,4 trilyon TL yükseldi. Yüzde 12,1’lik üst sınıf milli gelirin yüzde 90’ına sahip hale geldi. Yüzde 44,4’lük kesim yoksul hale düştü. 2 yılda 316 bin genç, fakirlik sebebi ile üniversiteyi terk etti
  4. Merkez Bankasındaki döviz rezervi 76,5 Milyar Dolar olmuş, övünüp duruyorlar. Peki Swap ve kısa vadeli borçlar düşünce, geriye bir şey kalıyor mu? Dış ticaret açığı 58 milyar dolar!
  5. K.K. Mevduat sona erdirildi. Övünülüyor. Peki, bunun için iktidar başlattı? Ve boşa giden 60 milyar doların (2,2 Trilyon TL) hesabını kimden soracağız? Fakir fukaranın sırtına devamlı yük bindiren zenginlerden ve yandaşlardan vergi almayan, sadece KDV ve ÖTV ile uğraşan; kaynaklarımızı tefecilere aktaran, Maliye Bakanını başarılı mı sayacağız? Ciddi bir reform yaptı mı? Adil, yaygın ve katlanılabilir bir vergi düzeni kurdu mu? İsrafı önledi mi? Yandaşlara çok yerden maaş ödenmesine son verdi mi? Makam aracı saltanatına çözüm buldu mu? (Ülkemizde 130 bin makam aracı vardır. Almanya’da 9, Fransa’da 8, Japonya’da10 bin araç mevcuttur.)
  6. 2024 yılında PTT 3,6 milyar, TCDD 36,593 milyar TL zarar etti. THK’nin 8 uçağı mevcut kullanılmıyor. Geçen yıl kiralanan uçaklara 115 milyon dolar ödendi. Yap-İşlet ödemelerinin ucu iyice kaçtı.
  7. Ülkemizde gıdanın yüzde 35’i israf ediliyor. (23 milyon ton) Hiçbir tedbir alınmıyor. Aksine yabancılara peşkeş çekilen madenler için yeşil katliamlarına, çevre kirliliklerine, su kıtlıklarına yol açılıyor. Paket arıtma sistemlerini mecbur kılamıyor. Yeraltı suları kanunu çıkarmıyor.
Tek amaç var: Koltukta, ebediyen kalmak. Bunun için terörle bile iş birliği yapmak. Türk-Kürt-Arap yapısı gibi, bölücü kavramlara sığınmak…