Müsilaj, denizdeki biyolojik üretimin ilk basamağı olan bitkisel planktonun (fitoplankton) bazı çevresel faktörlerin tetiklemesiyle aşırı çoğalmasının bir ürünü olarak deniz suyuna salgıladıkları sümüksü, şeffaf, yapışkan bir organik maddedir.
Su yüzeyini kaplayan ve sucul ortamda fotosentezin kısmen veya tamamen durmasına neden olan müsilaj örtüsü, sudaki çözünmüş oksijen oranını düşürmektedir. Oksijeni düşen deniz ortamında yaşayan canlılarda toplu ölümler gerçekleşmektedir.
Yine Müsilaj, yoğun bakteriyel faaliyetler ile oluştuğu için insan ve diğer canlıların sağlığına zarar veren bir bileşendir. Bu nedenle deniz salyası ile temas etmekten kaçınmak gerekir. Zararlı bakteriler içeren müsilaj kümeleri, temasla birlikte ciltte lezyon ve kızarıklık gibi semptomlar yaratır.
Müsilajın pH değeri 6,65-7,12 arasında, deniz suyunun pH değeri ise 7,88-8,25 arasındadır. Analiz sonuçlarına göre müsilaj numunesinin asidik, deniz suyu numunesinin ise bazik karakterde olduğu saptanmıştır. Deniz suyuna azot ve fosfor gübresi katılarak suyun ve müsilajın asitlik durumu izlenmiştir. Bu deneyde müsilaj pH değeri 6,15-6,55’e, deniz suyunun pH değeri ise 7,15-7,25’e kadar düşerek ortamın asitleştiği ve elektrik iletkenliğinin arttığı görülmüştür.
Deniz veya göllerde kirliliğin artmaması için bu ortamlara arıtılmamış sular deşarj edilememeli ve mümkünse deniz suyunun akımı artırılmalıdır. Marmara Denizi günümüze kadar Çanakkale ve İstanbul boğazlarından gerçekleşen su akımları nedeniyle kendini temizleyebilme yeteneğine sahipti. Fakat son zamanlarda bölgede artan sanayileşme, artan nüfus, gemi trafiğindeki artış ve tarımsal faaliyetlerde kullanılan gübre ve ilaçlamaların artması nedenleriyle Marmara Denizi’ni kirleten ajanlar artmıştır. Bu kirlenme artışları denizin kendini temizleme kapasitesinin üzerinde olup, denizin kirlenmesi kaçınılmazdır. Bu nedenle Marmara Denizi’nin çevre problemlerinin çözümü için denize atık suların deşarj edilmemesi, tarımsal faaliyetlerde ve gemi trafiğinde kontrollerin artırılması hayati önem taşımaktadır. Ayrıca Marmara Denizi’nin su akımının artmasına ve su kirliliğinin seyreltilmesi amacıyla doğal veya yapay su yollarıyla denize temiz su sağlanması da araştırılmalıdır.
2025 yılı Nisan ayı içinde şahsi gözlemim, tüm Çanakkale Boğazı, İç Liman ise daha yoğun olmak üzere müsilaj ile kaplıydı. Yaptığımız çalışmada vertikal (su yüzeyinden dikey olarak) olarak da yoğunluklara rastlanıp Posidonia çayırları (Denizin Akciğeri olarak bilinir) ve mercanların üzerini de yaklaşık 40 metrede gördük.
Diğer sorular
Müsilajın zararları nelerdir?
Müsilaj zehirli mi?
Müsilaj nasıl engellenir?
Neler yapılmalı?
-Evsel kaynaklı atıklarda arıtma sistemlerinin kalitesini arttırmak,
-Sanayi (endüstriyel) kaynaklı atıklarda arıtma sistemlerinin kalitesini arttırarak, tehlikeli maddelerin deşarjının denize dökülmesini önlemek,
-Denizlerde organik kirletici yükünü en aza indirmek,
Belediye, Üniversite ve Bakanlık yetkilileri koordineli çalışarak bu büyük çevre probleminin çözümü mümkündür.
Denizlerimizdeki tehlike: Müsilaj
Denizlerimizdeki tehlike: Müsilaj

Paylaş: