Her yıl Ekim ayının son haftası yılın en önemli haftası olmuştur: Atatürk, Cumhuriyeti bu son haftada ilan etmiştir. Kış aylarının başlangıcı sayılan bu haftada Batı ülkelerinde kış saati ayarlamasına gidilip saatler geri çekilir böylece çocuklar okullarına yetişkinler de işlerine daha aydınlık koşullarda giderler. Saat uygulamasında insan sağlığı, disiplini öne çıkarılır. Bizdeki uygulama ise tam tersi. Çocuklar gün doğmadan karanlıkta yollara düşerler. İnsanı ürperten tenha sokaklarda sırtlarında ağır çantalarla yürüyen öğrencileri gördüğüm çok olmuştur.
Ekimin son haftası bu coğrafyada yaşayanlar için Cumhuriyet Bayramı Haftasıdır. Bu yıl 102.yıldönümünü kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti, başlarda İngiliz Amerikan egemenliği altına girmek isteyenlerin daha sonraları İkinci Cumhuriyetçiler denilen ve sonunda Yetmez ama evet diyerek geleceği göremeyen aydınlar tarafından baltalanmıştır. Buna rağmen Cumhuriyet ayaktadır. 28 Ekim 1923'de Atatürk "Arkadaşlar yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz" dediği zaman bu konuyu enine boyuna hesaplamıştır. Atatürk 158 kişilik Büyük Millet Meclisinde muhalif olsun olmasın herkesin söz almasına görüşlerini serbestçe belirtmesine önem vermiştir. Mecliste yer almaları için milletvekili seçilen sarıklı ulemanın büyük kısmı Cumhuriyet ilan edilsin diyen 158 Milletvekilinin içindedir. Cumhuriyet ilanı 158 kişinin oy birliği ile alınmış bir karardır. Atatürk muhalefetin görüşlerine büyük önem vermiş, onlarla bu konuda görüşmüş hatta onları seçimlerinde serbest bırakmıştır.
Müslüman ülkeler içinde bugüne kadar ayakta kalan tek Cumhuriyet Türkiye Cumhuriyetidir. Bazı Müslüman ülkeler ise mutlak diktatörlükle veya monarşi ile yönetilmektedirler.
Atatürk'ün bir daha ayağa kalkamaz denilen ekonomiyi ayağa kaldırması Cumhuriyetin temelini atması demektir. Düyun-u Umumiye'de yedi düvele olan Osmanlı borçlarının ödenmesi ise Devletlerin halefiyeti ilkesi uyarınca 1954 yılında sona ermiştir. O dönemde kurulan fabrikalar bugün ya kapatılmış ya da özelleştirilmiştir.
Atatürk devrimleri ise az gelişmiş, bağımsızlık yolunda ilerlemek isteyen ülkelerin rehberi olmuştur diyebiliriz.
Bugün Mustafa Kemal Atatürk adına onu anlatan çeşitli dillerde basılmış yüzlerce kitap görmek mümkün. Devlet adamları konuşmalarında ona atıf ( Endonezya Cumhurbaşkanının son Türkiye ziyareti) yapmaya devam etmekteler.
Atatürk dindar ve kindar değil, bir başöğretmen olarak fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür gençler yetişmesini istemiştir. Yani ümmetçilik değil bireysel gelişmenin önemini vurgulamıştır. Bu sözleri öğretmenlere bir vasiyettir denir. Bu sözü de sevdiği şair ve yazar Tevfik Fikret'ten aldığı ifade edilir. Atatürk "Ben devrim ruhunu ondan aldım" diyerek bu sözü Tevfik Fikret'ten aldığını doğrular.
Bu hafta Cumhuriyet Bayramını kutlarken Atatürk'ün devrimlerini, onun eğitime verdiği önemi, onun getirdiği laiklik ilkesinin, liyakat, çalışkanlık kavramlarının önemini düşünmemiz gerekir.
Geleneklerini yaşatan devletlerin bugün en zengin ve en kuvvetli devletler olduklarını görmekteyiz. Geleneklerinden uzaklaşanlar ise bir bocalama içindeler.
Daha nice Cumhuriyet Bayramlarında buluşmak üzere Cumhuriyetimiz çok yaşasın. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Cumhuriyetin ilanından bugüne kalanlar
Cumhuriyetin ilanından bugüne kalanlar
Paylaş: