Geride bıraktığımız hafta içinde, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Shenzhou şehrinde Şangay İşbirliği Örgütü’nün uluslararası medya konferansında başkanlığını yaptığım Marmara Grubu Vakfı adına Sezgin Bilgiç arkadaşımla ülkemizi temsil ettik.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin resmî haber ajansı olan Xinhua haber ajansı ile Şangay İşbirliği Örgütü’nün birlikte tertipledikleri medya konferansında bir de konuşma yaparak basının dünü, bugünü üzerine düşüncelerimi dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen dört yüz civarındaki gazeteci, yazar ve sivil düşünce kuruluşu temsilcisiyle paylaştım.
Shenzhou gerçekte eski bir Çin şehri!
Ne var ki son yirmi beş yılda şehir baştan başa yenilenerek yalnız modernite açısından değil tanzim şekliyle de çağdaş şehircilik örneklerinden biri hâline getirilmiş!
Geniş otoyolları, kat kat viyadükleri çağdaş mimarî örneklerinin yanı sıra yolun sağında yapılaşma yapılmışsa yolun solu tamamıyla ağaçlandırılmış ve kilometrelerce yolların ağaçlı alanlarda oluşumu sağlanmış.
Konumuza dönecek olursak bu güzel dizayn edilmiş, tarihî şehir Shenzhou’da Şangay İşbirliği Örgütü’nde ortaya koyduğum düşüncelerimi sizinle de paylaşmak istedim:
“Ben bir sivil toplum önderiyim.
Diplomatım.
Ama her şeyden önce ben bir gazeteciyim.
Benim gazeteciliğe başladığım yıllarda, gazeteci ülkesinin insanından her zaman bir gün ilerdeydi.
Zira o günü yaşar, ülkesinin insanları ise onun yazdıklarını ertesi gün okuyarak, onun sahip olduğu haberleri, bir gün sonra onun kaleminden öğrenirlerdi.
Bu büyük bir imtiyazdı.
Bu imtiyaz önce radyonun daha çok dinlenmesiyle, daha sonra çok kanallı televizyonların çoğalmasıyla, şimdilerde de sanal ortamda YouTube, Tik-Tok, Tweet, Instagram gibi yayın kuruluşlarıyla ortadan kalktı.
Yakın bir gelecekte ise yapay zekâ bütün habercilik modellerini değiştireceğe benzer!
Dünyamızın küresel bir köy haline geldiğinin en belirgin işareti olan habercilik ve gazetecilik bugün gerçek anlamda büyük bir açmazla karşı karşıya bulunmaktadır.
Bu açmaz önce paradır.
Daha geniş deyimiyle finansal açmaz, doğru haberciliği, kaliteli gazeteciliği zorlamaktadır.
Dolayısıyla bugün gazeteciye, habere güvensizlik oluşmuştur.
Önceleri var olan gazetecinin dediği doğrudur, imajı, bugün paranın ve kasıtlı yanlış bilgi yaymanın neticesi maalesef yerle bir olmuştur.
Zira hepimiz biliyoruz ki; ekonomik bağımsızlığın olmadığı yerde özgür basın olamaz. Kamu yararına hizmet eden özgür ve güvenilir bilginin sağlanması ise finansal bağımsızlıkla orantılıdır.
Dolayısıyla medyanın finansal bağımsızlığı önemlidir. Hatta şarttır.
Bu arada dünyada kasıtlı olarak yanlış bilgi yayan medya kuruluşlarının, medyaya olan güveni sarstığını, bunun da finansal zorluklara lehte veya aleyhte kapı açtığını biliyoruz.
Ve gene hepimiz çok iyi biliyoruz ki; güvensiz medyanın ve yanlış bilgilere hizmet eden yazarların, gazetecilerin ne okuyanı ne de dinleyeni bulunur.
Gerçek şu ki; bugünün gazetecisi konforludur ama dünkü gazetecinin itibarına sahip değildir.
Bu arada hemen eklemeliyim ki, gelmekte olan yapay zekâ rüzgârı, kasıtlı haber yapan, yanlış bilgi sunan gazetecinin maskesini düşürecektir.
Basın kuruluşlarımızın güvenilir olması kadar iyimser olmasını da, sağlamak zorundayız.
Sözlerime son vermeden gazetecilik mesleğimin önünde ekonomik bağımsızlığın ötesinde bulunan bir başka önemli tehditten de söz edeceğim.
Bu tehdit gazetecilerimizin fiziksel saldırılara uğramasıdır. Öldürülmesidir.
Bunun mutlaka önüne geçilmesi gerekir. Bu da güvenilir gazeteciliğin, iyimser gazeteciliğin önünde duran acı bir örnektir.
Bu acı örneklerin son bulması ve uluslararası alanda gazetecinin, muhabirin, yazarın, programı yapanın, sunanın, bir de etrafta görünmeyen ama yazılı, görsel ve sanal medyanın hazırlayıcısı olan bütün medya emek sahiplerinin saygın, güvenilir, iyimser ve kabul görür olması dileğiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
Selamlıyorum.
Çin’den…
Çin’den…
Paylaş: