.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Çıkarcıların dikkatine...

Okuma Süresi: 4 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Çıkarcıların dikkatine...
Çıkarcıların dikkatine...
Paylaş:
Çocukluğumdan bu yana; hayvanlar ve bitkiler alemi, astronomi, kozmoloji, (daha ileri yaşlarda) kuantum fiziği vb. konularda; elime geçen tüm kaynaklardan (belgesel, kitap, vb.) yararlanmaya çalıştım.
-Bu sayede; Cenab-ı Hak'kın büyüklüğüne olan imanım ve evrendeki mucizelere olan hayranlığım güçlendi. Nereye baksam, Cenab-ı Hak'kın bir mucizesini idrak eder oldum. Belediye başkanı olduğum dönemlerde; ağaçlandırmaya, çevreyi korumaya, su ve hava kirliliklerine engel olmaya; özel bir önem verdim. Bu hizmetlerin, birer ibadet olduğuna inandım.
-Kainattaki her şey birbirine bağlıdır. Tüm yaratılmışların (Hayvanlar ve bitkiler dahil) duyguları ve hafızları mevcuttur. Ve biz insanlara da, bunları korumak görevi verilmiş. Ama ne yazık ki, yaratılmışların en vahşisi, en zararlısı insandır. Çıkarları uğruna, bu harika düzene, en çok zararı veren; felaketin yolunu açan; her şeyi mahveden de insan. Gözü doymuyor, hiçbir sorumluluk duygusu hissetmiyor; zerre kadar merhameti yok.
-Türkiye'deki tablo da, çok feci durumdadır. Bir avuç çıkarcı; iktidarın da desteği ile ormanlarımızı katletmekte, kıyılarımızı yağmalamakta, tarım alanlarını betonlaştırmakta, yeraltı ve yer üstü su kaynaklarını hoyratça tüketmekte ve kirletmektedir. Bu arada; Saraya uçak ve helikopter yetiştirmekten, yangın uçakları almaya imkân kalmamaktadır. (İlk 9 ayda, 6800 yangın çıkmış; 80 bin hektar ormanımız, küle dönmüştür. Doğru dürüst yangın uçağımız olsaydı, bu kadar zayiat verilmezdi Kaldı ki yanan alanların da tekrar ağaçlandırılacağı belli değildir. Her zaman, yandaşlara peşkeş çekilme, riski mevcuttur. (Birleşmiş Milletler 2025 raporuna göre, 2030 yılına kadar ülkemizin yüzde 88’inin çölleşmesi riski vardır.)
-Cenab-ı Hak; dehşetli imtihan gününde, sadece insanların değil, hayvanların ve bitkilerin de hesabını soracaktır. Birazcık inancı olanların, o dehşetli günü düşünüp, akıllarını başlarına alması gerekir. Servet ve makamlarının, kendilerine hiçbir yararı olmayacağını idrak etmelidirler.
-Bu çıkarcıların, ibret almaları için, aşağıdaki bölümü okumalarını önemle tavsiye ediyorum; belki, ne büyük suçlar işlediklerini, bunların sadece vatana değil, tüm insanlığa ihanet olduğunu; idrak ederler. Cehennemin en kızgın bölgesine atılacaklarını anlarlar.

Backster etkisi

1966 yılında, Amerika'nın tanınmış yalan makinesi uzmanı Cleve Backster, güvenlik görevlilerine poligraf aygıtının kullanımı eğitimini verdiği okulunda uykusuz bir gece daha geçirdi. Eğlence olsun diye, yalan makinesinin elektrotlarını büyük yaprakları olan tropikal bir bitkinin üzerine yerleştirdi. Yalan makinesi çeşitli korku, sevinç, şaşkınlık gibi durumların elektriksel değişimlerini ölçtüğünden belki bitki de su verilince seviniyordur diye düşündü.
Bitkiyi suladığında galvanometre zikzaklar çizerek aşağı doğru indi. Oysa yukarı doğru bir hareket bekliyordu Backster. Yaprağını sıcak kahveye soktuğunda da beklediği tepkiyi görmedi. Sonunda bitkiyi kibritle yakmayı düşününce her şey değişti. Bitki çılgınca galvanometrenin - ibresini tavan yaptırdı. Backster inanamamıştı. "Nasıl yani bitki düşüncelerimi mi okudu" diye düşündü. İnsanlık tarihinde yeni bir dünya açılıyordu artık. Art arda deneyler yapıldı. 'Bitkilerin sadece düşünceleri okumakla kalmayıp, çevrelerindeki her şeyi hissettikleri de çıktı ortaya'. Kaynar suya atılan karideslerin ölümlerini, birinin eline iğne battığında duyduğu acıyı, hatta kilometrelerce ötede yaşanan sevinç ve üzüntüleri de hissediyorlardı. Korkudan baygınlık dâhi geçiriyorlardı.
Bir gün şehir dışından gelen bir botanikçi içeriye girdiğinde, bütün bitkiler sessizleşti. Hiçbirinde tepki yoktu. O botanikçi uçağa binip gittikten 45 dk sonra tekrar tepki vermeye başladılar. Botanikçinin bitkileri kurutup ölçüm yaptığını öğrenince anladı Backster, bitkilerin korkudan bayıldıklarını.
Bunun üzerine Backster bir deney tasarladı. 6 yardımcısına aynı gece, aynı saatlerde yapmaları için farklı görevler verdi. Görevlilerden birinin görevi, gece yarısı gelip bitkilerden birini söküp parçalamaktı.
Ertesi gün o bitkiyi parçalayan görevli içeriye girdiğinde bütün bitkiler çılgınlar gibi tepki vermeye başladı. Galvanometrelerin ibreleri yine tavan yapmıştı. Bu deneyle anlaşıldı ki bitkiler sadece hissetmiyor, aynı zamanda hafızaları da var. Amerika’nın bazı adli vakalarında bitkilerin şahitliğine başvurulmaya başlandı. Bitkiler asla yanlış sonuç vermiyordu. Bu çalışmalar makale olarak yayınlandı ve dünyanın dört bir yanında araştırmacılar çalışmalar başlattı. Sonuçlar akıl almazdı.
Koparılmış bir yaprak kendisine güzel sözler söylenmesi durumunda normal yapraktan aylarca daha uzun süre canlı kalabiliyor
120 km mesafesindeki bir acıyı, sevinci hissedebiliyor. İnsanların düşüncelerini okuyabiliyor, kötülük yapanları hafızasına kaydedebiliyor. Aynı zamanda bu bilgileri diğer bitkilerle de paylaşıyor. Kendisine kötü davranılan bitki üzüntüsünden intihar bile ediyor. Güzel sözler işitirse canlanıyor gelişiyor. Müzikten hoşlanıyor. Yanındaki bitkinin susuz kalması durumunda kendi suyunu onunla paylaşıyor.
Sonuçlar gösteriyor ki bitkiler, canlılarla iletişim kurma konusunda bizim hayallerimizin ötesinde bir hassasiyete sahip. Bir gün onları daha iyi anlama imkanı bulursak bize yaşanmışlıklarını dahi anlatabilirler.
Bilmeliyiz ki dünyanın herhangi bir yerinde bir bitkiye kötü davranılırsa, bütün bitkiler bunu
hissediyor.

Kaynak: Bitkilerin Gizli Yaşamı, Peter Tompkins/Christopher Bird, 1973, Sungur Yayınları, Çev: Sulhi Dölek.

Not: 2008-2023 yılları içinde, 386 bin maden arama ruhsatı verilmiştir. Son 10 yılda Orman arazisi, madenciliğe açılmıştır. Betona gömülen tarım alanlarının ise, haddi hesabı yoktur.