.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Cazibe noktaları Çeşme’ye ilgiyi artırır

Okuma Süresi: 3 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Swissotel Çeşme Resort & Spa, kurulduğu ilk günden bu yana Çeşme’nin çehresini değiştiren önemli otellerden biri oldu.
Cazibe noktaları Çeşme’ye ilgiyi artırır
Paylaş:
Swissotel Çeşme Resort & Spa, kurulduğu ilk günden bu yana Çeşme’nin çehresini değiştiren önemli otellerden biri oldu. 2023 yılında Accor Group bünyesine geçerek “Swissotel” olan tesis, adına yakışır kalite anlayışıyla misafirlerini ağırlamayı sürdürüyor. Çok sevdiğimiz Çeşme’ye bu seferki gidişimizin sebebi de Swissotel Çeşme Resort & Spa Genel Müdürü Sabih Duralı’yı ziyaret etmekti. Küresel ve yerel konjonktürün “işlerin gidişatını” her zamankinden daha fazla tayin ettiği günümüzde Sayın Duralı’ya hem turizmi, hem Çeşme’yi, hem de “yeni” Swissotel Resort & Spa Çeşme’yi sorduk...

Oteliniz geçmişten günümüze bölgenin önemli bir markasıydı; şimdi de Swissotel olarak bu marka değeri üst seviyeye taşımaya devam ediyor. Yeni açıldınız ve ilk iki sezonunuz nasıl geçti?

Swissotel Resort & Spa Çeşme 2023'ün Kasım ayında açıldı. Bu yıl ikinci yaz sezonunu geride bırakıyoruz ve Accor Grubu kalitesi ile konuklarımıza hizmet vermeye devam ediyoruz. Çeşme, uluslararası markaların yeni yeni gelmeye başladığı bir bölge olarak değerlendirilebilir. Yatırımların artmasıyla uluslararası bir turizm destinasyonu olarak daha fazla öne çıkmaya aday olduğunu düşünüyorum Çeşme’nin. Swissotel Resort & Spa Çeşme olarak yüzde 80’in üzerinde bir oranda yerli misafirlerimizi ağırlıyoruz; yabancı misafirlerimizin sayısının önümüzdeki sezon artmasını bekliyoruz. Ayrıca M.I.C.E.’ta zaten var olan etkinliğimizi artırmak amacıyla çalışmalarımız sürüyor.

Çeşme kompakt bir bölge bütüncül turizme elverişli. Bu avantaj yeterince kullanılabiliyor mu bölgede?

Kullanılıyor elbette ve daha fazla kullanmamız gerektiği çok açık. Potansiyelin çok daha yüksek olduğunu söyleyebilirim. Alaçatı, dünyanın en önemli sörf parkurları arasında yer alıyor; ayrıca bölgede bulunan termal kaynakların geliştirilip çeşitlendirilmesi de hem Üçüncü Yaş Turizminde, hem de wellness alanında daha çok yabancı ve yerli konuğun Çeşme’yi tercih etmesini sağlayabilir. Urla’da son dönemde gelişen gastronomik çekim noktaları, restoranlarımızın Michelin yıldızı alarak uluslararası kataloglarda daha fazla yer alması da destekleyici unsurlar. İzmir ve Kuşadası gibi merkezlere gelen kruvaziyer turistinin Çeşme’yi de ziyaret edebilmesi adına bu potansiyeli kullanarak dapa çok cazibe noktaları yaratılması gerekiyor.

Pandemi sonrasında insanların tatil tercihlerinde belirgin bir evrilme görülüyor, resort otelcilik bu değişimden nasıl etkilendi?

Pandemi öncesinde, 2016-2017 yıllarında fiyatlandırmalardan ötürü Çeşme bölgesi, misafir profinin bir kısmını kaybetmeye başlamıştı. Ancak pandemiyi takip eden dönemde yeniden yükseliş yaşadık. Pandeminin ardından bütçe skalasına göre apart tesis ve villa kiralama gibi tercihlerin belirginleştiği doğrudur. Resort oteller de bağımsız süit seçenekleriyle bu süreçte yer aldı ve alıyor. Bizim de Swissotel Çeşme Resort & Spa olarak Suite konseptimize ilginin yüksek olduğunu söyleyebilirim.

Maliyetlerdeki genel artış, otelcilik alanını nasıl etkilerdi?

Sektör, bir yandan ağırlıklı yerli girdiyle çalıştığı ve diğer yandan da yurt dışından gelen misafire verdiği belli seviyedeki fiyatı çokça değiştiremediği için kur baskısını hissediyor. İç turizmde de insanların tatile ayırdıkları bütçeler, artan maliyetler nedeniyle azalmaya bayladı. Hem Kurban Bayramında ve hem de yaz döneminde iki kez tatile çıkabilen misafir profilinin kalmadığını gözlemliyorum. Üstelik Airbnb gibi enstrümanlar da tatil yapma şekillerini etkiledi, farklı tatil seçenekleri söz konusu. Bu da yeni yapılan pek çok tesisin, rezidans konseptiyle beraber yapılması tercihini ön plana çıkardı.

Turizm, bütün boyutlarıyla ülke gündemini belirleyen konjonktürden en çok etkilenen sektörlerden biri. Bu durumun etkilerini son dönemde nasıl hissediyorsunuz?

Bütün dünya için geçerli bir durum bu. Ortalama iki senede bir turizmi ve otelcileri etkileyecek gelişmeler yaşanıyor. 2008’de Amerika’da yaşanan ve domino etkisiyle dünyaya yayılan ekonomik krizden beri bu durum devam ediyor. Bu süreç, pandemiyle en üst seviyesine ulaşmıştı. 2010’ların başında İstanbul Sultanahmet’teki terör saldırıları sektörümüzü ciddi biçimde etkilemişti. Kurumsal yapısı güçlü gruplar bu süreçleri atlatabiliyor. Accor Grubu’nun bünyesinde olmamız bu anlamda bizim için önemli bir avantaj.

Çeşme bir su sorunu yaşıyor bu sezon, siz bu süreçten etkilendiniz mi? Ve sürdürülebilirlik çalışmalarınız neler?

Sürdürülebilirlik anlamında, tüm Accor Grubu otelleri gibi sürdürülebilirlik belgelerimiz var ve tüm kriterleri karşılıyoruz. Spa bölümümüzün ısınmasını güneş panelleri ile sağlıyoruz ve tüm aydınlatmalarda LED, geri planlarda fotosel kullanıyoruz. Mutfak ve çamaşırhanede çok kapsamlı bir arıtma tesisimiz var.