1954’den beri yazan bir gazeteci olarak “ünlü bir söz” ile başlayayım, yazıma:
“Gazetesiz Bir Hükümet İdaresine, Hükümetsiz Bir Gazete İdaresini tercih ederim.”
ABD’nin “kurucu” üç başkanından biri olan Thomas Jefferson’un bu sözü, asırlar boyu, ülkelerini yönetenlere “uyarı olarak” bugünlere kadar geldi.
Bakınız sayın yöneticilerimiz, İzmir Gazeteciler Cemiyeti de “bugünler için” ne diyor:
“Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Halk TV’ye 10 gün yayın durdurma, Sözcü TV ve TELE1’e idari para cezası verdi. Halk TV, Sözcü TV ve TELE 1'e ceza veren RTÜK'ün bir yıl içerisinde üç kanala ‘Halkı kin ve düşmanlığa teşvik’ maddesinden ceza vermesi halinde lisanlarının iptal edilmesi gündeme gelecek. Alınan bu karar ile basın özgürlüğüne bir darbe daha vurulmaktadır. Farklı düşüncelere tahammülsüzlüğün demokratikleşme önündeki en büyük engel olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. RTÜK’ün aldığı bu kararı gözden geçirmesini bekliyoruz.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak, tek sesli medya düzeni anlayışına karşı özgür medya, savunuculuk ve çok sesli yayın anlayışı için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Gerilere, çok gerilere dönüp bakmanız gerekmez; yakın zamanlarda “hepimiz yaşadık, bugünkü gidişi”; adeta dejavu!
+++++++++
Sözün Özü
“Hür bir basın vatandaşlar için tek güvencidir. Kamu, düşüncesini serbestçe anlatabiliyorsa onun kuvvetine karşı koymaya imkân yoktur.”
Thomas JEFFERSON
++++++++
Erdem ve Politika…
Birey Allah’ın verdiği akıl ve dil gibi iki muhteşem hazineyle yaşar ve düşünür, araştırır, sorgular ve de konuşur. Düşünce suç olmaktan çıktığı gibi, fikirler suçlu damgası yememiştir. Aksi hali demokrasinin olmadığıdır. Demokraside en önemli güç toplumdur. O da olanlara suskun kalıyorsa, ipin ucu kaçmış demektir.
Ali Naili ERDEM
++++++++
Dejavu mu?
.webp)
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin 21’inci Olağanüstü “İrade Milletindir” Kurultayında konuştu. Konuşmasında bir pasaj vardı; şöyleydi: “Cumhuriyet Halk Partisi, kaybettiği ilk seçimden sonra oğlu Erdal’a yazdığı mektupta, ‘Oğlum şüphesiz bu yenilgi benim hayatımın en büyük yenilgisi. Ancak Türkiye demokrasisinin zaferidir. Türkiye’ye demokrasi kalıcı olarak yerleşmiştir’ diyebilen İsmet Paşa’nın partisidir.”
Bu sözleri unutmayalım ve bir de “İnönü ile ilgili bir tarih özetine” bakalım…
O İsmet Paşa (İnönü) ki, “Atatürk’ün kurduğu partinin ‘ikinci’ ve de ‘en uzun süre (1923-1972)’ genel başkanlığını” yapmıştır. Ne var ki, CHP’den “kendisine, yandaşlarına yapılanlar ve parti yönetiminin ‘tuttuğu yol’ yüzünden” istifa etmiştir.
İsmet İnönü, 5 Kasım 1972’de 49 yıldır üyesi olduğu, 33 yılını genel başkan olarak geçirdiği Cumhuriyet Halk Partisi'nden ve 9 gün sonra 14 Kasım 1972 tarihinde de milletvekilliğinden istifa etti. Böylece çok partili demokrasi sürecimizde ‘parti içi mücadele sonucunda değişen’ ilk genel başkan” oldu. Bilmem ki,” CHP içinde demokrasi olup olmadığının ‘gerçek’ testi olacak Kemal Kılıçdaroğlu olayı” nasıl bitecek? Gündemdeki soru; Eski Genel Başkanı, nerede ise “vatan haini ilan etmenin kıyısına kadar gelen ‘partisel’ medya sözcüleri” Onu istifa ettirebilecekler mi?
++++++