.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Bu pilav ne kadar su kaldırır?

Okuma Süresi: 3 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Bu pilav ne kadar su kaldırır?
Bu pilav ne kadar su kaldırır?
Paylaş:
ABD'nin en elit üniversitesi olan Harvard'ın Filistin yanlısı politika izlemesi nedeniyle 2,2 milyar Doları bulan devlet katkılarının Başkan Trump tarafından kesilmesi, yine bu Üniversitenin dünyanın Katolik Kilisesinden sonra Vakfının en çok paraya sahip olması ve Vakfın bu parayı iyi kullanarak yıllar boyunca arttırması, Nobel ödülü alan 161 kişinin bu Üniversiteden olması ve en önemlisi yabancı öğrencilere de kapılarını açan bu eğitim kurumunun verdiği eğitimin yüksek kalitesinin dünyaca kabul edilmesi Trump'a kıskançlık krizi geçirten nedenlerin başında geldiği anlaşılıyor. Tabii asıl neden Üniversitenin on binlerce öğrencisinin Filistin yanlısı, Trump karşıtı gösterileri.
Türkiye'de de İçişleri, Dışişleri, Ticaret ve Maliye bakanlıklarının yönetici kadrolarını yetiştiren benim de mezun olduğum Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mekteb-i Mülkiye), yabancı dilde eğitim veren, dünya çapında akademisyenler yetiştiren, eğitiminin kalitesi ile dünyada ilk 500 üniversitenin içinde iken bugün çok altlarda kalan Boğaziçi ve Orta Doğu Üniversiteleri ve diğerleri de bugün eski itibarlarını korumak için değerli hocalarının çabaları ile ayakta kalmaya çalışmaktalar. Düşünen, sorgulayan beyinler her zaman tehlikelidir der Machiavelli Prens isimli esrinde.
Eğitimin durumu böyle iken "ikinci Kürt açılımı"nın Türkiye'yi nerelere taşıyacağı belirsizliklerle dolu. Bu belirsizliklerin üzerindeki sisin biran önce kaldırılması gerekli. Daha doğrusu bilgi verilmesi açıklanması gerekir ki yapıcı katkılarda bulunulsun.
ABD'nin Suriye'nin geneli ve güney sınırımızdaki Suriye toprakları ile 59.000 insanı İsrail tarafından katledilen Filistinlilere ait Gazze üzerinde ne gibi tasarruflarda bulunacağı Londra'daki Dışişleri, İngiliz Uluslar Topluluğu ve Kalkınma (FCOD) Bakanlığının kırmızı halılarla kaplı şık avizelerin aydınlattığı koridorlarına bakan odalardaki diplomatlarca bilindiğine eminim. Orta Doğunun sınırlarının İsrail'in yardımı ve askeri operasyonları ile yeniden çizildiğine şüphe yok. İsrail'in en büyük sıkıntısı olan su sorunu da Dicle ve Fırat üzerinden sağlanacak gibi.
Bölgedeki diğer önemli bir sorun İsraillilerin Güney Kıbrıs Rum Kesimine yerleşmeye başlamaları ve büyük bir olasılıkla KKTC'nden de mal mülk edinmeleri. Tüm bu göçün arkasında yatan nedenlerin biri de Doğu Akdeniz'deki doğal gaz anlaşması. Bunu da akılda tutmakta yarar var.
Olayları birbirine bağlamak, objektif bir değerlendirme yapmaya çalışmak, özel bir misyonla Türkiye'ye atanan aynı zamanda Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Lübnan asıllı Büyükelçinin amacını kavramaya çalışmak 40 yıl diplomat olarak yurt dışı ve Merkez Teşkilatında çalışmamın sonucu olmalı. Tabii okuduğum anılar da önemli: ABD eski Dışişleri Bakanları H. Kissenger (Diplomacy 1994) ve M. Albright'ın anıları ( Read My Pins: Stories from a Diplomat's Jewel Box) hem düşünce yapısı, sorgulama teknikleri bakımında önemli. Muhakkak okunmalı derim. Örneğin Büyükelçi Barrack neden bugünkü Türkiye'nin Osmanlı sisteminde olduğu gibi ümmetleşmesini istiyor. Sorular basit gibi görünse de yanıtlarda derin içerikler bulunduğu şüphesiz. Atatürk ümmet sistemini kaldırıp ulusa özgüvenini vermedi mi? Yaptığı devrimler, kısa hayatına sığdırdığı Hatay'ı olağanüstü bir diplomasi kullanarak vatan topraklarına katması Bay Barrack'ın tarih bilgileri içinde. Ailesi Lübnan'ın Osmanlı idaresi altındayken ümmet sistemi ile yönetilen Lübnan'dan kaçıp ABD'ne neden yerleşti? Bu tür düşünme tarzının sonuçlarını Kissenger'ın anılarında buldum diyebilirim.
Bu hamur veya pilav daha çok su kaldırır dedikleri gibi gelişmeleri yakından takip etmek gerekir ki ne kadar su kullanacağımızı bilelim.