Türk tarihinin; en kötü, en baskıcı, en başarısız, dönemini yaşamaktayız. Bu iktidar, her alanda başarısız olmuştur. Tüm değerlerimizin, toplum ve aile yapımızın, dinimizin, akıl almaz boyutlarda dejenere olmasına yol açmıştır. Hukuk düzeni kalmamış, yargı sarayın emrine girmiştir. Demokrasi yok edilmiş, saltanat düzenine geçilmiştir. Fikir, ifade, teşebbüs ve inanç hürriyetleri ile can ve mal güvenliği ortadan kaldırılmıştır. Rüşvet, yolsuzluklar, torpil, kamu kaynaklarının yağması, lüks, israf, saltanat, ayrımcılık, haksızlıklar, zirve yapmıştır. Kumar, uyuşturucu, fuhuş, kadına şiddet, mafya ve çeteleşme, dolandırıcılık, her tarafa hakim olmuştur. Dinimiz, tam anlamı ile istismar ve çıkarcılık aracı olmuştur. Sayısız din baronu türemiştir.
-Yazılsa, sahifelere sığmayacak, bu trajik ve yüz kızartıcı, iç karartıcı, tabloya rağmen; iktidar mensuplarının; hala gerçek dışı konuşmalar yapması, pembe masallar anlatması, akla ve mantığa çok ters düşmektedir.
-Acaba; başta, tayinle gelmiş bakanlar ve üst düzey yöneticiler (ve de hangi konuda ihtisas sahibi olduklarını bilmediğimiz ve ne tür hizmet sunduklarını anlayamadığımız; ancak, devamlı akıl satan danışmanlar) hiç vicdan muhasebesi yapıyorlar mı? Milyonlarca vatandaşımıza verdikleri zararı düşünüyorlar mı? TÜİK’in uydurma rakamlarını öne sürerek; emeklinin, işçinin, çiftçinin, vb. kesimlerin hakkını engellemenin (en azından) manevi sorumluluğunu idrak ediyorlar mı? Yüce Rabbimizin önünde, hesap vereceklerini düşünüyorlar mı? Milyonlarca mağdura ait kul hakkının faturasını idrak edebiliyorlar mı? Şu an; güvendiklerinin, yararlanmak için her yolu mubah saydıklarının, kendilerini "Müthiş Hesap Gününde" kurtarabileceğine inanıyorlar mı?
-Güya, Asgari ücret ve maaş zamlarının tespiti başlayacaktır. Her şey, bir komedidir. Bir yutturmacadır. Zira her zaman olduğu gibi, sonucu, Tek Adamın iradesi belirleyecektir. Mutlu azınlık dışındaki kesimlerin sefaleti, sıkıntısı, çileleri devam edecektir. İsrafa, lükse, yandaşlara muazzam tutarlarda kaynak aktarabilen iktidar; gerçek ihtiyaç sahiplerini göz ardı edecektir. "Vatandaşı ezdirmedik" sloganları ile göz boyayacaktır. Ekonomik başarı masalları anlatacaktır. Yandaş medya da aldığı ücretin gereğini ifa edecek; yalanlara, iftiralara devam edecektir. 10 ayda, 36.856, şirketin kapandığını göz ardı edeceklerdir.
-Bu arada; bir de bazılarına (güya liyakatli kişileri elde tutmak için) ilave maaş zamları verme konusu, gündeme getirilmiştir. Halbuki; herkes bilmektedir ki, bu iktidar için liyakat, istişare, ilmî gerçekler, vb. kavramların, hiçbir önemi yoktur. Tek esas, liderin fikridir. Esas olan; koşulsuz sadakat, akrabalık ilişkileri, partizanlık, vb.dir. Liyakate; azıcık önem verilse, çok değerli kişiler devre dışı bırakılmazdı. Maliye Teftiş Heyeti, Hesap Uzmanları Kurulu, Gelirler Kontrolörleri, DPT vb. kurumlar kapatılmazdı. Diğer denetim birimlerinin yetkileri kısıtlanmazdı. İmtihanlarda, "mülakat sistemi" ile liyakatliler elenmez, torpilliler kazandırılmazdı. Bulunduğu makamın yetkilerini kullanarak, şahsi çıkar sağlayan ve başarısız olan bakanlar, görevde tutulmazdı, Her yerde "TORPİL" hakim olmazdı.
-Kaldı ki, ilave ücret verilmesi düşünülen tiplerin, çoğu birkaç yerden gelir elde etmektedir. Meselâ; Türk Telekom Genel Müdürünün, ayrıca 13 şirkete yönetim kurulu üyesi olduğunu okuduk. TÜİK ve SGK başkanları için 82.231 TL zam düşünülmektedir. Ancak; Emeklilerin %88’inin, 20 bin TL’nin altında maaş alması; kamudan 21.362 doktorun istifa etmesi; 10.738 doktorumuzun yurt dışına gitmesi; icradaki dosya sayısının 25 milyonu aşması; umurlarında değildir.
-İşçiye, emekliye, çiftçiye, kaynak yok denir. Ancak; saray, ilk 10 ayda, (Örtülü ödenekle birlikte) 24,8 milyar TL harcayabilir. Avrupa fonlarından, Bilal Erdoğan'ın yönettiği, TURGEV'e 612 bin; TÜGVA'ya 463 bin euro aktarılabilir. 1 trilyonluk bütçe açığına rağmen, (taşıt,
bina, hava araçları için) 29 milyar TL kira ödenebilir. Faiz ödemesi 1,8 trilyon TL’ye ulaşabilir. Ankara YHT Garının yolcu garantisi, 8 milyondan 10 milyona çıkarılabilir. (Gerçek sayı 3 milyondur. Hata %70,2’dir. Yandaşlar, gözü doymaz Cengiz-Limak ve Koline; 9 yılda yapılan 84.352 bin dolar/3.542 milyar TL yetmezmiş gibi, 15 milyon dolarlık, ek avanta sağlanmıştır.) İlk 11 ayda, Şehir Hastanelerine 106,4 milyar TL ödenir. Trump gelecek diye, Etimesgut Hava Alanına 9,5 milyar TL harcanır. Ulaştırma Bakanı: Okul arkadaşları Ali Yaylı'ya 3,3 milyar TL; Mustafa Reis'e de 12,6 milyar TL ihale verir. Kolin İnşaata, son 2 yılda, 15 milyar TL’lik ihale
verilir. Çorlu kazasının sorumlusu, İsa Apaydın'a 1,6 milyar TL ihale verilir. (25 vefat, 317 yaralı)
-İlk 11 ayda, ödemeler dengesi 82,5 milyar dolar olmuş. 100 TL ile 2010 yılında 68 dolar alırken, şimdi 2 dolar alabilir hale düşmüşsün, paran pul olmuş. Ama hala ekonomik başarı masalları anlatıyorsun.
Yeter ki, saltanatın devam etsin. Bunun için DEM'lilerin küstahlıklarına, bebek katilinin talimatlarına, Barzani’nin hakaretlerine bile tahammül edilmektedir. Trump'un talimatlarına uyulmaktadır. Şeyh Said affına geçit verilmektedir.
Bu kadarı da çok fazla oldu
12 Aralık 2025, 20:26
Bu kadarı da çok fazla oldu
Paylaş:
