Bu partilerin liderleri “İlle de ‘Ben Başkan olayım’ dememeli” ve de “birleşmenin önünü” açmalı! Olur mu; olmalı!
“6 Masadaki ‘acı’ örnek” unutulmamalı; Devletin, milletin, ülkenin “beklediği adımlar” hem de vakit geçilmeden atılmalı! Bakınız son derece açık ve çok acı bir tabloyu hemen yazayım:
Medyamız TV’leri, gazeteleri ile “Ekrem İmamoğlu / Belediye kaza-kırımları / Özgür Özel Mitingleri / Trump / Suriye / Oshimhen / Ali Koç / Serdar Adalı” derken, demeye devam ederken… Hayat pahalılığı, mutfakları kavuruyor.
14 Milyon emekli içten içe ağlıyor; “gönüllü” sözcüleri, kameraları, mikrofonları görünce doğrudan göz yaşı döküyor. TV ekranlarında milyonlar görüyor.
Ya milyonlarca çiftçi… “Ekmekle ekmemek arasında” gidip geliyor.
Yüzbinlerce çocuğumuzu ve ana – babalarını doğrudan ilgilendiren “okullara giriş sınav sorularının gene ve gene çalınması” önlenemiyor. Bu skandaldan sonra sesini sedasını çıkaramayan “ilgili” Bakan, “tıpkı Bolu Kartalkaya Faciasının sorumlusu olan” Bakan gibi hâlâ koltuğunda oturuyor.
Ve… Muhalefet darmadağınık!
++++++++
Altan abim, nurlar içinde yat!
.webp)
Gazetecilikte “hayatta olan son hocamı” da kaybettim. Altan Öymen, bende “en çok emeği olan ‘3 gazetecilik hocamdan’ biri” idi, Necati Bilgiç, Mehmet Ali Kışlalı ile beraber.
“Emeği olan” 2 Hocam daha vardır; Cavit Yamaç ve Tarık Buğra… “1960 yılının 26 Ağustos’unda çıkan” ÖNCÜ Gazetesinde Genel Yayın Müdürü, ben de Yazı İşleri Müdürlerinden biri idim. ÖNCÜ, Türk Gazeteciliğinde “devrim yapan” bir gazete oldu.
Zamanın “Askeri Yönetimi” henüz “basında çalışanlarla, çalıştıranlar arasındaki ilişkileri” düzenleyen ve de “5953 sayılı yasayı hemen hemen bütünüyle değiştiren” 212 sayılı yasayı çıkarmamıştı. Altan Öymen ve Oktay Ekşi, ÖNCÜ’nün Patronu İKA Ajansı sahibi Ziya Tansu ile “çalışan bizler arasında imzalanan sözleşmeyi” yazdılar. İşte “yazdıkları” o sözleşme, daha sonra çıkarılan ve “Çalışanlarla, Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetleri Düzenleyen ’12 Sayılı Kanun’un temeli” oldu. İnsanlık, gazetecilik ahlakı, dürüstlüğü ve yöneticiliği konularında Ondan çok şey öğrendim; gazete yazarlığı yapmanın sırlarını da… “Gazete yöneten”, gazete sayfalarının köşelerine “yazar olarak” yerleşen, “habercilikte parlayan” çok öğrenci yetiştirdi.
Rahatsızlığımdan dolayı, Cenaze törenine gidemedim; çok üzgünüm. Mekânı Cennet olacaktır; nurlar içinde yatsın! Meslektaşlarının, Öymen Ailesinin, dost ve arkadaşlarının, öğrencilerinin başı sağ olsun!
++++++
SÖZÜN ÖZÜ…
Okuyan okuduğunu anlamıyor. Dinleyen dinlediğini anlamıyor. Geriye ne kalıyor; Hafızın güzel sesi mi?
Ali Şerîatî (Ali Şerîatî; İranlı Müslüman sosyolog, düşünür ve yazar / Özellikle din ...)
++++++++++
ERDEM VE POLİTİKA…
Güzel şeyler duymak görmek ve yaşamak istiyoruz. Bilinen bir gerçektir ki, huzurun ve barışın önemli iki anahtarı eğitimle ekonomidir. Eğer bunlar doğrusundan ve yeterince verilmemişse, polisiye tedbirlerle huzur sağlanamaz.
Ali Naili Erdem
++++++++