.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

“Bir kere ağırladığımız her konuk, sürekli misafirimiz oldu”

Okuma Süresi: 5 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Hyatt Regency İzmir İstinye Park, kısa zamanda önemli bir noktaya gelerek sunduğu kalite ve hizmet anlayışıyla kente değer katan bir otel olmayı başardı.
“Bir kere ağırladığımız her konuk, sürekli misafirimiz oldu”
Paylaş:
Engin Tatlıbal
Conde Nast Traveller’ın “Türkiye’nin En İyi 10 Oteli” listesinde altıncı olan Hyatt Regency İzmir İstinye Park Genel Müdürü Zafer Canbaz, açıldıkları 2023 yılından beri kente değer katan bir marka olduklarını belirterek “İzmir’e gelmiş ve Hyatt Regency İzmir İstinye Park’ta kalmış tüm misafirlerimiz, kente yeniden geldiklerinde bizi tercih ediyor. Bu bizim için büyük bir gurur ve mutluluk” dedi.
Üç yıla yakın bir süre önce açılan Hyatt Regency İzmir İstinye Park, kısa zamanda önemli bir noktaya gelerek sunduğu kalite ve hizmet anlayışıyla kente değer katan bir otel olmayı başardı. Bu başarı, dünyanın en önemli turizm yayınları arasında yer alan Conde Nast Traveller tarafından da görüldü ve otel, Conde Nast Traveller 2025 Readers’ Choice Awards’da Türkiye’nin en iyi 10 oteli listesinde altıncı sırada yer aldı. 160 odasının tamamı İzmir Körfezi’ne bakan Hyatt Regency İzmir İstinye Park’ın Genel Müdürü Zafer Canbaz, 2023’ün başında hizmete açtıkları otelin, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen hedeflediği noktada olduğunu belirtiyor. İzmir’e gelmiş ve Hyatt Regency İzmir İstinye Park’ta kalmış tüm misafirlerin, kente yeniden geldiklerinde kendilerini tercih ettiğini vurgulayan Canbaz ile Hyatt’ı İzmir’in dinamiklerini ve kentin taşıdığı turizm potansiyelini konuştuk.
  • Hyatt Regency İstinye Park, açıldığı gün belirlediği hedef ve öngörülerin neresinde?
İzmir, Türkiye'de Hyatt markasının faaliyet gösterdiği İstanbul’dan sonraki ikinci şehir. Özellikle yurt dışına yönelik pazarlama çalışmalarımızda insanlara otelimizle beraber İzmir’i de tanıtıyoruz; zira yurt dışında insanların neredeyse tamamı, Türkiye denince sadece İstanbul’u biliyor. 2023’teki açılışımızdan bu yana üçüncü yılımızı dolduruyoruz ve bütün zorluklara rağmen başlangıçtaki öngörülerimize yakınız diyebilirim. Açıldığımız sene bizi en çok zorlayan, Şubat 2023’te gerçekleşen büyük deprem oldu. Düşünün, bu segmentte ve seviyede büyük bir otel açıyorsunuz, kurumsal anlaşmalarınız başlangıç aşamasında ve ülke tarihinin en büyük felaketini yaşıyoruz bir anda. Yabancı yatırımcı olarak yeni bir şehirde olmanın da getirdiği dezavantajlar da oldu elbette. İnsanlar sizi merak ediyorlar, görmek istiyorlar. Burada en büyük avantajlarımızdan birinin ise İstinye Park ile aynı ekosistemde bulunmak olduğunu vurgulamak isterim.
  • Deprem ve pandemi sonrasında hem Türkiye’de ve hem de dünyada yaşanan enflasyonist süreçten nasıl etkilediniz?
En küçük işletmeden en büyük holdinglere kadar herkesin etkilendiği bu süreçten, konaklama sektörünün tamamı gibi biz de etkilendik. Rakam tutturmakta hepimiz çok zorlandık ve hâlâ zorlanmaktayız. Yaşanan tüm olumsuzlara rağmen hedeflediğimiz noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Şehrin en pahalı oteli olmak ve bir yandan da oteli doldurup hedeflenen karlılık seviyesini sağlamak iddiamız yerinde duruyor.
“Maraton koşucusuyuz”
  • Marka bilinirliği yüksek bir otelsiniz; bu anlamda sınırlı sayıda otel yatırımının olduğu İzmir gibi bir kentte Hyatt isminin katkısı ne seviyede oldu?
Dışarıdan gelip İzmir’in yerel dinamikleriyle belli bir noktada buluşamadan, bir noktaya varabilmek kolay değil. Bunu başardık ve başarırken de mutlaka marka desteğini arkamıza aldık; ancak “Hyatt” kadar “İstinye Park” markasının desteği de etkili oldu. Şöyle bir örnek vereyim, iki tür sporcu vardır; birisi 100 metre koşup, 100 metrenin sonunda nefes nefese kalıp madalya almak istiyor. Bir de maraton koşucusu var. O ise 40 kilometrenin üzerinde bir mesafeyi koşup sonunda ödülünü almak istiyor. Biz maraton koşucusuyuz. Bu şehirde uzun vadede koşmaya geldiğimiz için acele etmiyoruz.
  • Kurumsal ya da “corporate” misafirler açısından İzmir’in mevcut durumunu ve potansiyelini nasıl görüyorsunuz?
Çok zengin bir potansiyel var bu anlamda; hatta gelene kadar bu kadar büyük olduğunu tahmin etmiyordum. Havalimanı nispeten yakın bir mesafede, iner inmez Ege Serbest Bölgesi var, havacılıktan tekstile ve otomotive kadar dünya çapında markalara üretim yapan fabrikalar var ve Serbest Bölge’den şehre gelirken karşınıza çıkan ilk üst segment otel biziz. Şehir trafiğine girmiyorsunuz ama İstinye Park sayesinde her şeyi bulabiliyorsunuz. Ayrıca Serbest Bölge gibi Fuar İzmir düşünüldüğünde de aynı avantaj karşınıza çıkıyor.
  • Sizin corporate ve “repeat” denilen sürekli misafir profiline bakışınız nedir?
Çok önemsiyoruz tabi ki; sürekli misafir dediğimiz kısım benim için çok önemli. Bu anlamda İzmir’e gelmiş ve Hyatt Regency İzmir İstinye Park’ta kalmış hiçbir misafirimiz bizden çıkmadı. Bu da bizim için bir övünç ve mutluluk kaynağıdır.
  • Kongre ve etkinlikler anlamında, M.I.C.E. anlamında İzmir nerede? Ve siz M.I.C.E.’ın neresindesiniz?
Biz zaten fiziki özelliklerimiz itibariyle bir M.I.C.E. oteliyiz. 2000 metrekareden geniş bir kongre etkinlik alanımız var. Geçtiğimiz ay bakan düzeyinde katılımla Türkiye-Azerbaycan Enerji Zirvesi’ne ev sahipliği yaptık. 160 odamız var ve bazı kongreler 600 oda talebiyle geliyorlar. Biz de bunları kentteki diğer otellere yönlendiriyoruz, bu durum İzmir’e kattığımız değerin bir göstergesi. İki büyük balo salonumuz var ve burada aynı anda 1100 kişiyi ağırlayabiliyoruz. İzmir’in kongreler anlamında büyük bir potansiyeli var; ancak bu potansiyel çok da fazla değerlenmiyor. Bunun belli birkaç sebebi var; her şeyden önce M.I.C.E. işinin büyük kısmını otoriteliler şehre getirirler. Oteller olarak bizlerin elimizden gelen sınırlıdır. Ben iki yıldır İzmir’de düzenlenen turizm fuarına katılmıyorum; bu nedenle bazı tartışmalar da yaşandı. İçinde bulunduğumuz Penthouse odamızı çok büyük bir yatırımla hazırladık; bu odanın ve Hyatt Regency makasının, panayır formatında yerel lezzetler stantlarının bulunduğu bir fuarda olması doğru değil. Turizm fuarı, bana göre acentelerin, otelcilerin çay içip birbirleriyle hasret giderdiği, bölgesel müziklerle halay çekilen bir yer olmamalı bana göre. İzmir çok ama çok değerli bir şehir; ancak İzmir’in gerçek sahipleri, bu değeri düşürmek için adeta yarış halindeler.
“Grand Hyatt” ve Conde Nast başarısı
  • Yatırım planlarınıza ve Conde Nast Traveller’ın Türkiye’nin en iyi otelleri listesine altıncı sıradan girmenize ilişkin neler söylersiniz?
Hyatt Regency İzmir İstinye Park olarak Conde Nast Traveller 2025 Readers’ Choice Awards’da Türkiye’nin en iyi 10 oteli arasında altıncı sırada yer almanın gururunu yaşıyoruz. Bu beni çok mutlu eden bir haber oldu. Tamamen okuyucular tarafından belirlenen bir listeden söz ediyoruz. Conde Nast’tan otelimize gelmişler, konaklamışlar ve yemek yemişler. Bizim bundan haberimiz olmadı. Tamamen objektif ve gerçekçi bir ödül olarak, Türkiye’nin en iyi otelleri arasında altıncı olmamızdan, tüm ekibimiz ile mutluluk duyduk. Hyatt International ile yaptığımız mutabakat ile de yakında “Grand Hyatt” segmentine çıkacağız. Bunun için çeşitli düzenlemeler yapıyoruz otelimizde. Alışveriş merkezi tarafından Luxury Court dediğimiz bir alandan giriş yapılacak. 2026'nun ilk çeyreğinde de yeni restoranımızda birlikte süreci bitirmiş olmayı umuyoruz. Dünya çapında markalarla çalışan bir otel olarak marka konumlandırmamız açısından büyük avantaj sağlayacak.