.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Bir basın klasiği Gözlem Gazetesi 35. yılını kutluyor

Okuma Süresi: 2 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Bir basın klasiği Gözlem Gazetesi 35. yılını kutluyor
Bir basın klasiği Gözlem Gazetesi 35. yılını kutluyor
Paylaş:
Bu yalnızca bir gazetenin yıldönümü değil; aynı zamanda İzmir’in basın tarihine kazınmış bir başarı hikâyesinin kutlamasıdır.
Çünkü Gözlem, her hafta sonu okurlarının eline geçtiğinde heyecan uyandıran, merakla beklenen, okunması zevk veren bir yayın organı olmayı başardı.
Kuruluşundan bu yana aynı çizgiyi korumak, üstelik de bunu medya dünyasının türlü çalkantılarına rağmen başarabilmek hiç kolay değildir.
 Birçok yayın organı ya rotasından sapar, ya popülizme teslim olur, ya da maddi sıkıntılar altında eriyip gider.
Gözlem ise baştan koyduğu ölçüleri hiç terk etmedi.
Bu sebepledir ki, bugün artık bir “basın klasiği”nden söz ediyoruz.
Elbette bu başarının ardında bir isim var: Gazetenin sahibi Çetin Gürel.
Basının en parlak dönemlerinde Yeni Asır ve Sabah gazetelerinin başarılarının ardında da onun imzası vardı.
Ancak onu farklı kılan, yalnızca mesleki ustalığı değil; gazetecilik ilkelerini âdeta “nefes alıp verir gibi” içselleştirmiş bir insan olmasıdır.
 Doğruluk, dürüstlük, bağımsızlık ve insana saygı…
İşte bu dört sacayağı, Gözlem’in tüm yayın hayatı boyunca ayakta kalmasını sağlayan temel değerler oldu.
Medyanın bugünkü zorlu koşullarını da göz ardı etmemek gerekir.
Dijitalleşme, okuma alışkanlıklarının değişmesi ve reklam gelirlerinin daralması, yerel basını ayakta kalma mücadelesine sürükledi.
Gözlem ise haftalık yayınlanan bir gazete olarak Basın İlan Kurumu gelirlerinden mahrum.
Varlığını büyük ölçüde aboneleri, okurları ve kurum ilanları sayesinde sürdürüyor.
Yani aslında İzmir’in bir “kent değeri” adeta pamuklara sarılarak korunması gereken bir kültür mirası niteliğinde.
Bu noktada iş dünyasına, sivil toplum kuruluşlarına, meslek odalarına ve belediyelere büyük sorumluluk düşüyor.
Zaten verdikleri katkılar değerli; ancak Gözlem’in 35. yılı geride bırakmış bu yolculuğunu daha güçlü kılmak için desteklerin artması, hatta kurumsal bir sahiplenmeye dönüşmesi gerekiyor.
Çünkü basın, yalnızca haber aktaran bir mecra değildir; bir kentin vicdanı, hafızası ve belleğidir.
Gözlem’i Gözlem yapan bir diğer önemli güç ise kuşkusuz yazar kadrosudur.
Başta usta kalem Öcal Uluç olmak üzere, her biri kendi alanında birikimli yazarların köşeleri, her hafta okurlarına bilgi ve perspektif kazandırıyor.
Gazetenin haber kadrosunda yer alan deneyimli gazeteciler ise gündemin nabzını tutan haberleri, özenli mizanpajla buluşturuyor.
Bu yüzden Gözlem’i elinize aldığınızda yalnızca birkaç dakikalık bir okuma değil, saatlerinizi keyifle hasredeceğiniz bir yolculuk başlıyor.
Sonuçta Gözlem, yalnızca bir gazete değil; aynı zamanda İzmir’in entelektüel yaşamının önemli damarlarından biri. 35 yıl önce atılan bir idealin, bugün hâlâ sapmadan yoluna devam edebilmesinin simgesi.
Nice 35 yıllara, nice yeni kuşak okurlara…
Ve en önemlisi; basının güvenilir, tarafsız, ilkeli kimliğinin kaybolmadığı bir geleceğe…