İktidar, her gün, kasıtlı olarak, kaos ortamını, zirveye taşıyor. Demokrasiyi, hukuk düzenini, bağımsız yargıyı, can ve mal güvenliğini, insan haklarını, fikir/ifade/inanç ve teşebbüs hürriyetlerini, tüm vatandaşlık haklarını, milli, manevi ve dini değerlerimizi, milli bütünlüğümüzü, ulus-devlet yapımızı, Türk kavramını yok ediyor. Ve bunu fütursuzca icra ediyor. Hiçbir şey umurunda değil. Nasıl olsa, Merhum Türkeş’in MHP’si, (akıl almaz biçimde) değişti; Kuruluş değerlerini terk etti, AKP’nin tam anlamı ile destekçisi oldu. Bu arada, kervana DEM de katıldı.
—Nasıl olsa; AKP ve MHP milletvekillerinin ve teşkilatlarının, akıl almaz bir teslimiyeti var. Hiçbir itiraz yok. Tek görevleri talimatlara uygun olarak parmak kaldırmak ve grup toplantılarında alkışlamak. Hiç kimse bu,180 derecelik çarkı, ülke çıkarlarına çok zarar veren destekleri sorgulamıyor. Terörist başına verilen tavizleri, iktidarın (koltuk uğruna) DEM Parti’nin güdümüne girmesini, DEM Sözcülerinin küstahça taleplerine, tehditlerine, hakaretlerine, yalanlarına tepki göstermiyor, vicdanlar ve diller devre dışı kalıyor. Milletvekillerinin seri katilin ayağına gitmesi, bir hainin TBMM’ye muhatap edilmesine göz yumuluyor.
-Zaten, halkın durumu, pahalılık, işsizlik, fakirlik, sefalet, iktidarın umurunda değil. İmamoğlu’nun hapsedilmesinden bu yana, ekonomide sebep oldukları büyük tahribatı da önemsemiyorlar. Nasıl olsa kendilerinin ve kamu kaynaklarıyla semirttikleri yandaşlarının ve her tarafı istila eden (mala mülke doymayan) din baronlarının tuzu kuru. Ülke ekonomisinin çökmesi de önemli değil. Nasıl olsa temel politika, “zengini daha zengin fakiri daha fakir yapmak. Vergi yükünü, zenginlerin değil, fakirlerin sırtına yüklemek.” (İktidarın semirttiği 37 kodaman, hiç vergi ödememektedir.)
-En küçük bir tenkide bile tahammül yok. Ülkede tam bir baskı, zulüm, hakaret, tehdit, iftira, kanunsuzluk, haksızlık, muhalefeti engellemek, haksız iftiralar ile insanları hapsetmek, RTÜK vasıtası ile muhalif medyayı yıldırmak ve susturmak; özellikle de CHP’ye (her taraftan) kanunlara (Anayasa Mahkemesindekiler dahil olmak üzere) yargı kararlarına aykırı olarak, baskı yapmak. CHP il binasını binlerce polisle kuşatmak; olağan hale geldi.
-Tehditlerle vaatlerle diğer partilerden transfer yapmakta bir Mahsur görülmüyor. (Bugüne kadar 60’a yakın belediye başkanı transfer edildi) bu arada rüşvetçilerin, suçluların iftiraları ile birçok muhalefet belediye başkanı veya yetkilisi hapislerde süründürülüyor, ağır hastalara bile merhamet edilmiyor.
-Kanunsuz olarak kayyum atamaları da işin cabası. CHP'yi parçalamak için her yola başvuruluyor. Gürsel Tekin gibi kendilerine alet olacak kişiler kullanılıyor. (Bu arada 54 yıldır tanıdığım kardeşim gibi kabul ettiğim her zaman sitayişle bahsettiğim Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu oyuna alet olmayacağına inanıyorum. Aksi halde çok vahim bir hata yapmış olur, tüm itibarını kaybeder.)
-Bakın Türkiye tamamen azılı Türk ve Müslüman düşmanı ve terör destekçisi ABD güdümüne girdi. Küstah ABD Büyükelçisi ulus devletimizin aleyhine çalışıyor. Zengezur koridoru 99 yıllığına ABD'ye kiralandı. Çok büyük bir tehlikedir. İsrail'e hizmet veren üsler hala kapanmadı. Türkiye'de 550 İsrail menşeli firma mevcuttur. Suriye'deki terör devletine karşı çıkılmadı ye YPG silah bırakmadı DEM sözcüsü “Rojava Öcalan'ın kırmızı çizgisidir” diye ülkemizi tehdit etti. İki yüzlü ve kalleş ABD hiçbir sözünü tutmadı. aksine ye YPG’ye desteği sürdürdü. (ABD ve İsrail insanlık düşmanı iki haydut devlet Filistin'de ve dünyanın her tarafında soykırımlarını cinayetlerini terörist faaliyetlerini soygunlarını pervasızca sürdürmektedir) Uyuşturucu, kumar, fuhuş, mafya ve çeteler, kadın cinayetleri, şiddet, rüşvet, yolsuzluklar, yokluklar, yozlaşma, lüks, israf, vergi kaçakçılığı vb. zirve yaptı. Küresel Huzur Endeksi'nde 163 ülke içinde 146. sıraya düştük. Ülkede silah sayısı 40 milyona çıktı yüzde 84'ü (25 milyonu) ruhsatsız durumda. Anıtkabir'de askerlerin üstü arandı. İki Mehmetçiğimiz yerine milli Savunma Bakanı ve Deniz kuvvetleri Komutanı gemi maketini yüklendi. Sadece Avrasya Tüneli yedi yılda 800 milyon dolar yuttu son 20 yılda 3.450.000 hektarlık alan tarım dışında kaldı. Sekiz aylık dış ticaret açığı 87,5 milyar dolar oldu. AKP Gaziosmanpaşa ilçe başkanının evindeki kasada 13 milyon TL çıktı.
-Peki bütün bunlar iktidarın umurunda mıdır? Kesinlikle hayır. Tek hedef saltanatın devam etmesidir. Bunun için her türlü taviz verilebilir. Destek versin diye DEM partisinin ve terörist başının taleplerine karşı çıkılmaz. ABD'nin Kürt Arap Alevi (güya) muhafazakâr formülü dile getirilir. Ulus devlet ve Türklük kavramları dışlanabilir. Tam bir teslimiyet sergilenebilir.
Bile bile kaos...
12 Eylül 2025, 21:22
Bile bile kaos...
Paylaş:
