Belediyeler değil, vatandaş silkeleniyor
Belediyeler değil, vatandaş silkeleniyor
Paylaş:
İller Bankası ödeneği kesilen ve banka hesaplarına el konulan belediyelerin bazıları çalışanlarına maaş ödeyemez duruma düştü. Ücretlerini alamayan belediye işçileri iş bırakma eylemleri, belediye hizmetlerini aksatmaya başladı. İzmir’de maaşlarını alamayan İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki üç şirkette çalışanlar iş bıraktı. Özellik İZELMAN, İZENERJİ çalışanlarının eylemleri toplu ulaşımı olumsuz etkiledi. Vatandaş işine gidebilmek için otobüslerin çalıştığı hatlarda mağdur oldu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, belediyelerin hesaplarına bloke koyarak İller Bankası’nın payını kesmesi sebebiyle belediyelerde ödeme krizi yaşanmaya başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi de kesintilerden payını aldı. 1,6 milyar TL’lik kesinti sebebiyle işçilerin maaşlarının 3’te 1’inin yatırılacağı duyurusu sonrası DİSK ve Türk-İş iş bırakma eylemi kararı almıştı.
Kararın ardından büyükşehir belediye bürokrasisi acil kodlu toplantı düzenledi. Belediye ise yaptığı açıklamada, personel maaşlarının ödenmesi için diğer finansman kaynaklarını devreye alacağını duyurdu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İller Bankası payının Maliye Bakanlığı’nca hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde kesilmesinin ödeme programını öngörülemeyen şekilde değiştirdiğini ancak oluşan finansman sorununu en hızlı şekilde çözüme ulaştıracaklarını söyledi. Tugay, “İştirakimiz 32 şirketten 3’ünde 7 Ocak’ta yapılması gereken ücret ödemelerinin üç iş günü ertelenmesine yol açmıştır. 29 şirketimizde çalışma arkadaşlarımızın birikmiş ikramiye, aile yardımı ve diğer hakları ile Aralık ayı ücretlerine ilişkin 7 Ocak’taki ödemelerinin yapılması talimatı bankalara verilmiştir. Diğer 3 şirketteki çalışanlarımızın, eksik yatırılan 7 Ocak ücretleri, takip eden iki iş günü içerisinde ödenecektir. Merkezi hükümetin hukuki dayanaktan yoksun kesintisinden vazgeçeceğini umuyor; diğer taraftan, merkezi idarenin bu davranışına bağlı kalmadan bütçemizi ve ödeme programımızı hazır hâlde tutacağımızı halkımızın bilgisine sunarız. Bizler bu süreci İzmir halkı ile birlikte dayanışma içinde atlatacağız, ne hizmetleri aksatacağız, ne de halkımızın hakkını savunmaktan geri duracağız.”
“Tepkiyi asıl sorumlulara gösterin”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi hesaplarına bloke koyularak İller Bankası payının kesilmesi nedeniyle yaşanan krize ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Maaş ödemelerindeki sorunun birkaç gün içinde çözüleceğini ifade eden Tugay, eylem kararı alan sendika yetkililerini sorunun asıl sorumlularına tepki göstermeye davet etti. Yapılan eylemlere de değinen Başkan Tugay, “Arkadaşlarımızın haklı itirazlarına bir şey söylemeyiz. Ama hizmette olan aksamalar bizim için önemli. Çünkü burada aslında doğrudan bu işin suçlusu olmayan belediye yönetimi ve halk mağdur edilemez” dedi.
Borçlarının önemli bir kısmını yapılandırdıklarını, Ekim ayından beri de ödemeleri düzenli yaptıklarını kaydeden Cemil Tugay, yapılandırılmamış kısımla ilgili başvurularına da bir karşılık verilmediğini ifade etti. Tugay, “İzmir Büyükşehir Belediyesi kendi kaynaklarıyla bu borçları ödeyebilir. Hazırlığımızı da yaptık. Sadece yeni yıla denk gelmesi, mali yılın kapanması, yeni bir mali yılın başlaması nedeniyle bazı finansal taleplerimizin karşılanması gecikti. Neticede ödemeyle ilgili daha süresi bile dolmamışken, eylem yapılması hukuki değil. Biz arkadaşlarımızı uyardık. Tabi ki biz arkadaşlarımızın haklı itirazlarına, basın açıklaması yapmasına bir şey söylemeyiz. Ama hizmette olan aksamalar bizim için önemli. Çünkü burada aslında doğrudan bu işin suçlusu olmayan belediye yönetimi ve halk mağdur edilemez. Bakanlığın SGK üzerinden yaptığı bu kesintiler, halkın hizmet almasını engellemek amacındayken, bizim her hangi bir çalışanımız bu amaca hizmet eder şekilde davranamaz. O yüzden elbette ki itiraz edebilirler, elbette ki üzüntülerini dile getirebilirler. Ama hizmette aksamaya yol açmamaları gerekir. Hizmette aksamaya yol açtığı andan itibaren bu işin hukuki olup olmadığını sorgularız. Çalışan arkadaşlarımızda bize karşı olumsuz bir tavır görmüyorum. Bu açıdan sendikanın bu konunun asıl sorumlusu olan kişilere dönerek bir şeyler söylemesini tercih ederiz” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin İzmir temsilcilerinin konunun çözümü için aracı olup olmadığına ilişkin soruya ise Başkan Tugay, “İzmir’in AK Partili siyasetçilerinin bugüne kadar her hangi bir konuda samimi bir yardım içerisinde olduklarını görmedim. Bu konuda en büyük beklentimiz il başkanlığındandı, milletvekillerindendi, grup başkan vekilindendi. Ama maalesef yeterli çaba gösterdiklerini düşünmüyorum. Etki mi edemiyorlar onu da bilmiyorum. Ancak bizim için artık bu konunun anlaşılmama gibi bir ihtimali yok. Dolayısıyla birilerinin aracı olmasına, birilerinin ekstra yardım göstermesine ihtiyaç yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin en büyük üçüncü yerel yönetim kurumudur. İçinde bulunduğu sıkıntılı konular belli. Bizim hizmet etme çabamız da belli. Bu ortamda zaten doğal olarak yapılandırma başvurusunda bulunduysak, bütün gerekleri yerine getirdiysek kimsenin araya girmesine ihtiyaç duymadan bunu yapmak durumundalar. Diğer türlüsü düşman oldukları anlamına gelir. Düşmanlık besliyorlar anlamına gelir. Öyle bir şey olmadığına inanmak istiyorum. Ama bunun için bize adaletle davrandıklarını görmeye ihtiyaç var” şeklinde konuştu.
********
“Silkeleme” talimatı kurumlar arası uyumu bozar
Metin Öney (Eski Parlamenter) - Öncelikle “silkelemek” kelimesinin Türk Dil Kurumunun sözlüğünde ki karşılığına bakalım.
Sözlük şöyle tarif ediyor: Üzerindekileri dökmek, düşürmek maksadıyla bir şeyi üst üste sallamak, sarsmak, silkmek. Örtü, bez, halı gibi şeyleri ucundan tutup kısa ve çabuk hareketlerle sallamak, çırpmak.
Niçin böyle bir girişle yazıma başladım? Çünkü, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a belediyelerin SGK borçlarına ilişken,”Silkeleyin” talimatı sonrasında ortaya çıkan tablo sebebiyle böyle bir giriş yapmak zarureti hasıl olmuştur.
Bu talimat sonunda belediyelere yatması gereken İller Bankası’ndan gelecek para kesintiye uğramış ve bu sebeple belediyeler maaş ödemelerde dahi zor durumlara kalmışlardır. Ve dolayısıyla halka hizmet önemli ölçüde aksamıştır.
Konuya birkaç açıdan bakmak gerek. Öncelikle böyle bir talimat olabilir mi? Kanaatimce olamaz. Anayasa açık bir biçimde Cumhurbaşkanının Devlette kurumlar arası uyumu sağlamakla görevli olduğunu emretmektedir. Böyle bir talimat uyumu sağlamak şöyle dursun uyumu bozar.
Bunun yanı sıra halka hizmeti önemli ölçüde aksatır. Bundan da halk zarar görür. Kaldı ki ödenmesi istenen borçların büyük bir bölümü önceden kalmış borçlardır. Yeni seçilen bir belediye başkanından yıllar önceden kalan borçların ödenmesini istemek adil olmasa gerektir. Elbette borçlar ödenmelidir. Yazdıklarımızdan aksine bir hüküm çıkarmak mümkün değildir. Söylemek istediğimiz hususu, halka hizmeti aksatmayacak çareler bulmak suretiyle sonunun çözülmesi gerektiğidir. Belediyeler de bu devletin yani Türk Devletinin kurumlarıdır. Kuruluş sebepleri halka hizmettir. Ve demokratik yollarla göreve gelmişlerdir. Devletin bur kurumunun bir başka kurumu şu veya bu sebeple borcu vardır ve bunun tahsili içinde “uyum içinde ve halka hizmeti aksatmadan” çözüm bulunarak sorunun halli gerekir.
Aslında bu konularda yani muhalefete mensup kişilerin yönettiği belediyelerle iktidara mensup kişilerin yönettiği belediyeler arasında merkezi yönetimlerle ilişkilerde adil olmayan davranışlara dair duyumlar aldığımız gibi tanık olduğumuz tavırlarda olabiliyor. Devlet, yerel ve genel yönetimi ile bir bütündür. Tutum ve davranışlar anayasanın öngördüğü biçimde ve adil bir tarzda olmalıdır. Talimatlarda bu çerçevede düzenlenmelidir.