Tooting, Londra'nın güneyindeki Wandsworth ilçesinin büyük çoğunluğu Asyalı göçmenlerden oluşan, sosyo ekonomik olarak dar gelirli sayılabilecek sakinleri ile tarihi bir mahalledir. Sokaklarında İngilizce'den daha fazla Pencapca, Urduca ve Guceratça konuşmalar duyulur. Çünkü Tooting'in toplam nüfusunun yüzde 50’den fazlasını Asya kökenli İngilizler oluşturur. Bu yüzden, 'köri ülkesi' diye anılır.
Londra Belediye Başkanı Sadık Han, 'İngiltere'ye siyasi ve kamusal hizmetleri' nedeniyle, 10 Haziran 2025’te Kral III. Charles tarafından şövalye ilan edilirken, yaptığı konuşmada, doğduğu ve yaşadığı Tooting semtine bir gönderme yaptı: “Tooting'de bir sosyal konutta büyürken, asla bir gün Londra Belediye Başkanı olmayı hayal edemezdim. Ama sevdiğim ve büyüdüğüm Londra'ya hizmet edip, şehrin tüm topluluklarının hak ettiği daha adil, daha güvenli, daha yeşil ve daha refah bir Londra'yı inşa etmeye çalışırken, bu onura kavuştum.”
Artık 'Sir' unvanı ile anılacak Sadık Han (Sadıq Khan), Tooting'de doğmuş. Pakistan'dan göç eden otobüs şoförü Müslüman bir baba ile terzi olarak çalışan bir annenin çocuğu. Yedi kardeşi var. Tahmin edilebileceği gibi, ekonomik sıkıntılar içinde bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirse de, hırslı ve çalışkan kişiliği ile Kuzey Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. İşçi Partisi saflarında politikaya atılmış. Tooting yerel meclis üyeliği ve daha sonra da Tooting'in dahil olduğu bölgeden milletvekili seçildi. 2007 yılında milletvekili iken, Gordon Brown'ın Başbakanlığı döneminde yerel yönetimlerden sorumlu devlet bakanlığı görevine getirildi.2010 yılı seçimlerinde İşçi Partisi kaybedince, Gordon Brown genel başkanlıktan istifa ettiğinde, yerine geçen Ed Miliband, Sadık Han'a gölge kabinesinde adalet bakanı olarak yer verdi.
2016’da seçimlerde Londra Belediye Başkanlığı’na aday olduğunda, rakibi ünlü Rothschild ailesinden Muhafazakar Partili Zac Goldsmith idi. Goldsmith'in 994 bin oyuna karşılık 1 milyon 310 bin oy alarak, Batı Avrupa'nın büyükşehirlerinde belediye başkanlığı koltuğuna seçilen ilk Müslüman siyasetçi olarak tarihe geçti. Başkan olarak yaptığı ilk konuşmasında, sözü yine doğduğu semte getirerek şunları söyledi: “Bu muhteşem şehrin bana verdiği her fırsatı sizler için de ulaşılır kılmaya söz veriyorum. Geçmişine bakmadan, bütün Londralının belediye başkanı olacağım ve her Londralı için hayatı daha iyi hale getirmek amacındayım.”
Göreve geldikten bir süre sonra, kendisine yardımcı olarak atadığı kişilerden birisi de Balıkesirli bir baba ile Kıbrıslı bir anneden doğan Mete Çoban isimli bir Türk oldu. Sadık Han'ın görevi devraldığı eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson'ın babasının da, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dahiliye nazırlarından Ali Kemal'in torunu Stanley Johnson'ın oğlu olduğunu hatırlayalım. Neyse, Sadık Han, geçen sene mayısta yapılan seçimleri de kazandı ve son dokuz yıldır Londra Belediye Başkanı. Doğrusu, 2024 yılında yapılan genel seçimlerde, 14 yıl sonra Keir Stramer liderliğinde, tekrar iktidara gelen işçi partisinin başarısında, Sadık Han'ın katkısı bir hayli hissedildi. Parti içi dengelerde bir değişiklik olduğunda, Sadık Hanı'ı İngiltere Başbakanı olarak görmek kimseyi şaşırtmayacak!
İlham alınacak bir başka siyasi başarı öyküsü de Newyork'tan geldi. ABD Başkanı Trump'ın bizzat 'kominist bir deli' sıfatı ile andığı Zohran Kwame Mamdani, ABD’nin en büyük kenti New York'un ilk Müslüman belediye başkanı oldu. Seçimde rakipleri Cumhuriyetçi Partili Gurtis Sliwa ve eski New York Valisi Andrew Cuomo'nun oylarını nerdeyse katladı! Mamdani, Uganda'nın başkenti Kampala doğumlu. Babası antropoloji biliminin ünlü profesörlerinden ve halen Columbia Üniversitesinde ders veren Mahmud Mamdani. Annesi ise ülkemizde de oldukça sevilen ünlü sinema filmi 'Salaam Bombay'ın yönetmeni olan ünlü bir rejisör.
Zohran Mamdani de, erken yaşta politika ile ilgilenenlerden. New York'ta büyüyen Mamdani, Bronx High Schoolof Science sonrası Main'daki Bowdoin College'de lisans eğitimini tamamladıktan sonra Sosyalist Parti’de politikaya atıldı. Demokrat Partinin en solunda konumlanan Bernie Sanders ve Alexandria Ocasio-Cortez ile çalıştı. Başkan seçilmeden önce, New York Eyalet Meclisine temsilci olarak bulunuyordu. Suriyeli illüstratör ve animatör Rama Duvaji ile evli.
Her ne kadar Sadık Han ve Zohran Mamdani'nin Müslümanlıkları öne çıkarılıyor olsa da, her ikisinin de çok kültürlü ve çok kimlikli özellikleri, onların bir yaşam biçimi halinde olduğu kolaylıkla tespit edilebiliyor. Demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konusunda taviz vermez bir duyarlılığa sahipler. Çatışmacı değil barışçı bir tutumu önceliyorlar. Filistin gibi konulara jeopolitik ya da İslam perspektifi ile bakmıyorlar, küresel adalet ve etiği kapsayan geniş bir vicdan alanı olarak görüyorlar. Politikalarını, ayrımcı ya da konsolide edici bir şekle değil, diaspora kimliğinin zenginliğini yaşadıkları kente enjekte edecek şekilde birleştirici bir şekilde inşa ediyorlar. Özümsedikleri kültürel miraslarını, kendileri gibi göçmen olarak kentlerinde bulunan azınlıkların tam bir eşitlik ve adalet içinde, insan onuruna saygı esasında siyasete katılımları için teşvik etmekte kullanıyorlar. Çünkü, mevcut siyasetçilerin halktan koptuğunu, yöneticilerin bir avuç seçkin yandaş gruplarını desteklemek amacı ile kamu kaynaklarını heba ettiklerini, dolayısı ile de kentlerinde yaşayan büyük çoğunluğun temel hizmetleri eşit bir şekilde alamadıklarının tespit etmiş durumdalar.
Sonuç olarak, Han ve Mamdani, yükselişteki politik profiller olarak yeni bir siyaset kültürü inşa ediyorlar ve geniş kitlelerce de onay görüyorlar. Herhalde, Sadık Han'ın İngiltere Başbakanı, Zohran Mamdani'nin de ABD Başkanı olacağı bir gelecek, her halükarda bugünden daha güzel bir dünya için umut verici olacaktır.
Batı demokrasilerinin Müslüman belediye başkanları...
Batı demokrasilerinin Müslüman belediye başkanları...
Paylaş: