.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

Atölyeyi fabrikaya çevirdi

Okuma Süresi: 5 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Güloğlu Plastik’in 2. kuşak temsilcisi ve TOSBİ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Gülçin Güloğlu, Güloğlu Plastik’in hedeflerini, TOSBİ’nin stratejilerini ve kadın istihdamı ile gençlerin eğitimi için yaptıkları çalışmaları Gözlem Gazetesi’ne anlattı.
Atölyeyi fabrikaya çevirdi
Paylaş:
Gülçin Güloğlu, hem Güloğlu Plastik’in dönüşüm yolculuğunu hem de Tire Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (TOSBİ) sürdürülebilir üretim ve kadın istihdamı vizyonunu Gözlem Gazetesi’ne anlattı. Kadınların liderliğe ulaştığında sadece üretimi değil, geleceği de dönüştürdüğüne dikkat çeken Güloğlu, kadınların kariyer yolculuklarında yaşadığı sıkıntılar ve çözüm yolları ile eğitime ve istihdama verdikleri destekleri anlattı.

Sizi tanıyabilir miyiz? Güloğlu Plastik nasıl doğdu?
İzmir doğumluyum. Güloğlu Plastik 2. kuşak temsilcisiyim ve sektörde 27. yılım. 18 yaşındayken Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni kazandığımda babamla birlikte çalışmaya başladım. O zamanlar Karabağlar’da 14 kişinin yer aldığı bir atölyemiz vardı. Eğitimim sırasında uluslararası ticaret alanına yoğunlaştım. 2007 yılında şirketimizin kurumsallaşma sürecine liderlik ederek üretimden ihracata birçok alanda dönüşümü başlattık. O dönemde iş hayatındaki kadın temsilinin azlığını fark ettiğim için sadece şirketimizde değil, sektör genelinde de kadın gücünü artırmaya yönelik çalışmalar yürütmeyi amaçladım.

Ürün gamınızdan ve üretim yaklaşımınızdan bahseder misiniz?
Güloğlu Plastik olarak İzmir’de menfez, pen ve sineklik aksesuarı, baca kapakları havalandırma grupları imalatımız var. TOSBİ’de ise plastik kasa, sanayi kasaları, toplama kasaları yoğurt ve ekmek kasaları gibi birçok ürün üretiyoruz. Bu senenin bizler için özel bir anlamı var. Güloğlu Plastik 50. yılını kutluyor. Bunu kutlarken de yeni ürün gruplarımız olsun istedik. Plastik palet, katlanır kasa ve BigBox gruplarına girdik. Bunlar özellikle ihracat noktasında yeni ürünlerimiz. Bundan sonraki 50 yıl daha çok ihracat üzerine yoğunlaşmak istiyoruz.
Ürünlerimizin hafif, ergonomik ve istiflenebilir olması, hem lojistik hem de kullanım açısından büyük kolaylık sağlıyor. Bu tasarımlar, saha deneyimi olan mühendislerle geliştiriliyor. Müşterilerimizin geri bildirimleri doğrudan tasarım süreçlerimize yön veriyor. Kullanıcı deneyimini en çok etkileyen parametreler arasında taşıma kolaylığı, dayanıklılık ve kullanım esnekliği öne çıkıyor.

Ar-Ge faaliyetlerinizin odağında neler var?
2024’ün son çeyreğinde devreye aldığımız 15 bin metrekarelik yeni tesisimizle birlikte Ar-Ge faaliyetlerimizi genişlettik. Bu yatırım sayesinde ürün geliştirme ve kalıp üretimi süreçlerini kendi bünyemizde yürütebiliyoruz. Akıllı stoklama sistemlerinden, farklı sektörlere özel kasalara kadar, yeni nesil ürünler geliştiriyoruz. Sadece bugünü değil, geleceği de planlayan bir yaklaşım benimsiyoruz.

Güneş enerjisi yatırımınız ve sürdürülebilirlik vizyonunuzdan söz eder misiniz?
600 kW gücündeki güneş enerjisi panellerimizle üretimimizin büyük kısmını temiz enerjiyle gerçekleştiriyoruz. Bu sadece bir başlangıçtı. Süreçlerimizi çevre dostu hale getirmek için geri dönüşüm prensiplerini üretimimizin merkezine aldık. Hammadde seçiminden üretim sonrasındaki atık yönetimine kadar her adımda çevresel sorumluluk taşıyoruz. Sürdürülebilirlik, bizim için sadece bir kavram değil, üretim kültürümüzün temel taşı.

İhracat stratejinizin temelinde neler var?
Allworld Arabia 500 listesine girerek en hızlı büyüyen firmalar arasında yer almak bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu. İhracat stratejimiz; bölge, kültür ve kullanım alışkanlıklarını analiz ederek, ürünü o pazara göre özelleştirmek üzerine kurulu. Avrupa ve Orta Doğu başta olmak üzere 10’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Kadın bir lider olarak bu süreçte farkındalık yaratmak istiyorum. Zorluklar elbette var, ancak kadın bakış açısının sektöre kattığı yenilik ve esneklik çok kıymetli.

Kadın istihdamına dair duruşunuz sektörünüzde nasıl bir fark yaratıyor?
Erkek egemen plastik sektöründe kadın yönetici olmak kolay değil. Egeplasder ve PAGEV gibi önemli kurumlarda kadın yönetici olarak yer almak benim için sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktu. Kadın istihdamını artırmak için eğitim programlarına, mentorluk desteklerine ve bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendi yolculuğumun genç kadınlara ilham vermesini umut ediyorum.

Tire OSB’nin kuruluş vizyonu nedir?
Tire OSB, sürdürülebilir kalkınma, yerli üretimin desteklenmesi ve çevreci sanayileşme hedefiyle kuruldu. Yatırımcılara sağladığımız altyapı ve destekler sayesinde bölge cazibe merkezi haline geldi. Sanayicilere sadece fiziki alan değil, aynı zamanda sürdürülebilir büyüme vizyonu da sunuyoruz.

Yatırımcıyı bölgeye çeken en güçlü stratejiler neler?
Altyapı yatırımlarımızı tamamladık, dijital dönüşüm uygulamaları ve çevre dostu çözümlerle bölgenin rekabetçiliğini artırdık. Enerji verimliliği projeleri, nitelikli insan kaynağına erişim ve lojistik kolaylık, yatırımcılar için önemli avantajlar sağlıyor.

Tire OSB’nin ekonomiye katkısı nasıl şekilleniyor?
Bugün bölgemizde yüzlerce kişiye istihdam sağlıyoruz. Hem İzmir’in hem Türkiye’nin ihracatına katkıda bulunuyoruz. Kurumsal dayanıklılıkla büyümek için sanayi ile tarımı, eğitimle üretimi bir araya getiren modeller geliştiriyoruz.

Yeşil OSB vizyonu doğrultusunda hangi adımlar atılıyor?
Yeşil OSB hedefimiz doğrultusunda yenilenebilir enerji kullanımı, atık su arıtma ve çevre dostu üretim sistemlerini entegre ettik. Yeni çevre standartlarını gönüllü olarak uygulamaya başladık. Tüm firmaları da bu yönde teşvik ediyoruz.

Kadın istihdamı ve girişimciliği Tire OSB’de nasıl destekleniyor?
3 Mart 2025’te düzenlediğimiz “Kadın Liderler, Güçlü Gelecek” paneli bu alandaki vizyonumuzun bir parçasıydı. Kadın girişimcilere rehberlik eden programlar, eğitim destekleri ve yerel teşviklerle daha kapsayıcı bir OSB oluşturmak istiyoruz.

Sanayi ve tarım ilişkisini nasıl güçlendiriyorsunuz?
Tire gibi verimli topraklara sahip bir bölgede sanayi ve tarımı birbirine düşman değil, tamamlayıcı görüyoruz. Yerel çiftçilere lojistik ve teknik destek sunarak, tarımın sürdürülebilirliğini sanayiyle birlikte büyütmeye çalışıyoruz.

Gençlerin teknik eğitimi için ne gibi çalışmalar yapılıyor?
TEV ile yürüttüğümüz projeler başta olmak üzere, Tire OSB çatısı altında mesleki eğitim programlarını destekliyoruz. Teknik liselerle iş birlikleri kuruyor, gençlerin iş hayatına hazır bireyler olarak yetişmesine katkı sağlıyoruz.

Göreve başladığınızda belirlediğiniz öncelikler nelerdi? Bugün neredesiniz?
Göreve başladığımda vizyoner, çevreci ve yenilikçi bir OSB hedeflemiştik. Bugün bu hedeflerin büyük kısmını gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Hâlâ yapacak çok işimiz var ama doğru yolda ilerliyoruz.

Hem şirketiniz hem de Tire OSB için sizi en çok heyecanlandıran projeler neler?
Güloğlu Plastik’te dijital dönüşüm ve çevre dostu ürün gruplarının geliştirilmesi en büyük önceliğimiz. OSB tarafında ise, kadın liderliğini teşvik eden sürdürülebilirlik projeleri ve gençlere yönelik eğitim yatırımları beni en çok heyecanlandıran başlıklar arasında.

Kadın girişimciliğinde liyakat sorununu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda nasıl çözümler üretiliyor?
Bu sadece Türkiye’ye özgü bir mesele değil; dünyada hâlâ erkek egemen yapılar, kadınların liyakatle yükselmesinin önünde ciddi engeller oluşturuyor. Kadınların liderliğine şüpheyle yaklaşılması ya da başarılarının “tesadüf” gibi algılanması, ön yargıların en büyük göstergesi. Oysa kadınlar liderlik vasfına sahip olduklarında çok daha kapsayıcı, vizyoner ve çözüm odaklı olabiliyor. Liyakat kavramı cinsiyetten bağımsız şekilde, kişinin emeği ve niteliği üzerinden değerlendirilmelidir. Liyakat Derneği gibi yapılar bu konuda çok önemli bir rol üstleniyor. Bizler de bu platformlarda aktif rol alarak, farkındalık yaratmaya ve fırsat eşitliği için somut adımlar atmaya devam ediyoruz.