Hemen hemen, her gün, ülkemizin bir bölgesinde deprem olmaktadır. Bu arada, (Cenab-ı Hak korusun. İnşallah korkularımız boşa çıkar) Basta İstanbul olmak üzere, birçok bölgemizde, endişeli bekleyişler mevcuttur. Bu durumda, İktidarın bir numaralı gündeminin, "Deprem ile ilgili tedbirler" olması gerekmektedir.
-Ancak; fiiliyatta, iktidarın tüm mesaisini; Saltanatını devam ettirmeye harcadığını görmekteyiz. Muhalefetin önünü kesmek, sesini kısmak, kazandığı belediyeleri ele geçirmek için; kanunlara, vicdanlara, politik ahlaka, aykırı olarak, her yola başvurulmaktadır. Hukuk düzeni paspas edilmiştir. Yargı bağımsızlığı; fikir, ifade, inanç, teşebbüs hürriyetleri; can ve mal güvenliği, tümüyle yok edilmiştir. Demokrasi askıya alınmıştır. İftira, yalan, baskı, haksızlıklar, zirve yapmıştır. Hapishaneler; müfteri, satılmış tiplerin yalanları gerekçe yapılarak, masum ve mazlumlar ile doldurulmuştur. Türk tarihinin en acımasız katiline övgüler düzülmüştür. Terörün, TBMM’deki temsilcisi DEM Partisi mensuplarının, tüm milleti inciten ve yüreklerini kanatan; tehdit, saldırı, hakaret, hadsizlik ve küstahlıklarına sessiz kalınmaktadır.
-Bütün bunlar yetmezmiş gibi; Türk ve Müslüman düşmanı, megaloman; tüm ahlaki değerlerden mahrum; yalancı; İsrail uşağı Trump'ın güdümüne girilmiş, her türlü taviz verilmiş, Terör devletinin kurulmasına icazet verilmiştir. Tek yapılan boş övünmeler, içe dönük şovlardır. Trump’ın samimi olmayan, saçma sapan övgüleridir.
-Tek hedef, koltuğun korunması, saltanatın devamıdır. Peki, deprem için neler yapılmalıydı?
A-Mevcut dejenerasyon tablosunun ıslahı:
-Toplum dejenere olmuştur. Köşe dönme, çabuk zengin olma, hak etmediğini istemek, yaygınlaşmıştır. Haram- helal, Kul hakki, Allah (CC) korkusu, dürüstlük, vb. kavramlar kaybolmuştur. Denetim tümü ile terk edilmiştir. Politikacıların çoğunun meşgalesi iş ve ihale takibi olmuştur. 440 bin müteahhit mevcuttur. Ancak; Müteahhitlik Kanunu ve Sicili yoktur. İhale Kanunu'nun durumu ise yüz karasıdır. Yaz-boz tahtası yapılmıştır.
Kamu ihalelerinin tamamına yakını; şaibelidir, adrese teslimdir, yandaşlara verilmektedir. Rüşvet ayyuka çıkmıştır. Ama hiçbir denetim ve icraat yoktur. Zira yargı bağımsızlığı yok edilmiştir. Her şey, aleni ve pervasızca icra edilmektedir. (Yap-işlet uygulaması da, tam bir faciadir.) Müteahhit mafyası, tüm partilere hakimdir; Yeşil alanlar, kıyılar, ormanlar, kupon arsa ve araziler, tarım alanları, bunlara peşkeş çekilmektedir. Tam anlamı ile çevre faciası yaşanmaktadır. TOKİ ve Çevre Bakanlığı başta olmak üzere, tüm kamu kurumlarının vebali büyüktür. Yetmezmiş gibi; oy avcılığı uğruna, "İMAR AFLARI" çıkarılmakta, afetlere zemin hazırlanmaktadır. İmar rantı, her şeyin önüne geçmiştir. Ama NEREDEN BULDUN KANUNU ve SİYASI ETIK Kanunu, çıkarılmamaktadır.
B-Acilen yapılması gerekenler;
-Tüm vilayetlerin "Deprem Master Planı" hazırlanmalıdır.
-EMASYA Protokolü gündeme sokulmalıdır. Afet Acil Müdahale Taburları tekrar kurulmalıdır. Askerlik döneminde (hem kısa, hem uzun dönemlerde) acil yardım ve afetle mücadele eğitimi verilmelidir.
-Tüm kamu binalarının, köprülerin, okulların, hastanelerin, yolların, otellerin, camilerin, öğrenci yurtlarının, spor salonlarının, barajların, hava alanlarının vb. yerlerin (sık sık) depreme dayanıklılık testi yapılmalıdır. (Japonya, Meksika, Şili vb. örnekler incelenmelidir)
-Belediyeler, Askeri Birlikler, Vilayetler, Meslek Odaları, Üniversiteler, vb. ile sıkı iş birliği içinde, "Acil Durum Harekat Planları" yapılmalıdır. Mevcut makina ve ekipman tespit edilmelidir. İş bölümü yapılmalıdır. Tüm inşaatlarda, (meslek odaları ve üniversitelerle iş birliği içinde) çok titiz bir denetim yapılmalıdır. Zemin etütlerinden, statik hesaplardan, malzeme kalite ve miktarından taviz verilmemelidir. "Bina Kimlik Sistemi" gerçekleştirilmelidir.
-AKUT yeniden ihya edilmelidir. KIZILAY'a ve AFAD'a çeki düzen verilmelidir. Liyakatli ekipler kurulmalı, yandaşlar tasfiye edilmelidir. Çıkarcılar kovulmalıdır. Her beldede Kurtarma Ekipleri" kurulmalıdır.
-Ülkemizin tümünde erken uyarma sistemi kurulmalıdır. Toplanma alanları imara açılmamalıdır.
-Lüzumlu stoklar, devamlı nazır tutulmalıdır. (İş makinaları, jeneratörler, her türlü kurtarma aracı, konteynerler, ambulans, cenaze aracı, telsiz sistemi, mont, bot, iç çamaşırı, seyyar duşlar ve tuvaletler, sahra hastanesi, tüplü ısıtıcı, battaniye, gıda, çocuk bezi, ilaçlar, kefen bezi, seyyar fırın ve mutfak, motopomp, vidanjör, kompresör, akaryakıt, mama, hassas kameralar. vb.) İktidarı, bu acil konuda, samimiyetle uyarıyorum.
Asıl gündem...
7 Kasım 2025, 22:52
Asıl gündem...
Paylaş:
