Altay’da işler çok uzun zamandır hiç iyi gitmiyor. Taraftarlar da gün yüzü görmedi.
“Büyük” Altay, bir kez daha 3. Lig cehennemine düştü. Bir kez daha yıldırım hızıyla Süper Lig’e döner mi, bilinmez. Fakat işlerin eskisi gibi kolay olmayacağı düşüncesi ağır basıyor.
Taraftarların böyle bir umudu yok maalesef. Çünkü ne yönetime güveniyor ne de eldeki futbolcu kadrosuna. Hiç kimsenin göreve talip olmadığı bir dönemde Prof. Dr. Yüksel Gürüz, başkanlığa soyundu. Pek çok Altaylı, kulübün ekonomik sorunlarını kısmen de olsa çözecek parası olan bir başkan bekliyordu. Yüksel Gürüz’ün, Altay’ın dağları aşan borçları karşısında bir şey yapacağına ihtimal vermiyorum. Çünkü sonuçta bir akademisyen… Yani bir iş adamı, bir ihracatçı değil. Gerçi Yüksel Bey’in güvendiği bir yatırımcı vardı, Vahdet Heyal… Güvendiği dağlara kar yağdı, sonuçta o da elini eteğini çekti. “Ben yokum” dedi. Buna üzülen bir avuç Altaylı olabilir ama çoğunluğun çok sevindiğini biliyorum. Öyle ki Heyal, bundan önce kulübün şirketleşmesi aşamasında kulübü almak istediğinde yaşananlar, şirketleşme sürecini yöneten Altaylı yöneticileri endişelendirmişti. Altaylı kurmaylara hiç güven vermediği konuşuluyor.
O günlerde yaşananları, nelerin olup bittiğini burada yazıp kimseyi rencide etmek değildir niyetim.
*
Temmuz ayına girdik; yeni futbol sezonunun başlamasına sayılı günler kaldı. Altay, sahaya sürebileceği 11 futbolcuyu toplayabilecek mi acaba? Altyapıdan çocukları, henüz hazır olmadıkları halde A takıma alındıklarında, başarısız sonuçlar yüzünden futbola küstüklerini gördük. Yine aynı tablonun yaşanacağı muhakkak. İşin kötüsü, kulübün parası yok. Kulübe para verecek kimse de yok. Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde Altay’ın logosu bile haczedildi.
2022 yılında antrenörlük yapan birisinin, alacaklarını tahsil edemediği için bu yola başvurduğu ortaya çıktı. Kulübün bir geliri olmadığı için haczedilecek, kala kala logo kalmıştı. Onu da haczettiler. Logonun hiçbir maddi değeri yok. Fakat manevi değerinin yüksekliği tartışılmaz.
Altay’ı önümüzdeki günlerde gerçekten zor günler bekliyor. Zedelenen itibarını tamamen yok etmemesi, en büyük dileğimiz.
Geçmişin o Avrupa Kupalarında Türkiye’yi temsil eden şanlı Altay’ının Mazhar Zorlu, Rıdvan Burteçin, Esin Özgener devirlerini anımsayarak kahrolmamak elde değil. Çünkü Altay için 111 yılda öyle yaşanmışlıklar var ki, hayali cihan değer. Yazıyı bitirirken, şunu da belirtmek istiyorum. Yüksel Gürüz yönetimi, içinde bulunduğu çaresizlik yüzünden uzun ömürlü olmayacak gibi görünüyor. Umarım yanılırım. Keşke bu yönetim, Altay’ın sorunlarına çare olabilse…
Altay nereye gidiyor?
Altay nereye gidiyor?
Paylaş: