Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

ALOSBİ kendi kendine yeten OSB

Okuma Süresi: 7 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
Aliağa Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan ile ALOSBİ’deki gelişmeleri konuştuk.
ALOSBİ kendi kendine yeten OSB
Paylaş:
Gözlem Gazetesi’ne yaptığı açıklamalarda yatırımcılara ve çalışanlara konaklamadan, güvenliğe, eğitimden sosyal yaşama kadar birçok konuda imkan sunan ALOSBİ’nin, ana amacının ‘Yeşil OSB’ farkındalığını ortaya koyarak, bütün işletmelerin önünü açmak olduğunu kaydeden Tezcan, “2030 yılına gelindiğinde karbon nötr olan OSB denildiğinde, Türkiye’de ilk akla gelen OSB’nin ALOSBİ olacağına inanıyorum” dedi.
  • Aliağa’nın sanayi kapasitesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aliağa İzmir'in gözde ilçelerinden bir tanesi. Aliağa gözde olmaktan öteye kendi dinamiği de çok farklı bir yer. Bir kere kimya kümelenmesi var. Diğer tarafta demir çelik kümelenmesi, gemi söküm kümelenmesi ve sanayi kümelenmesi var. Çok yönlü olan, çok ender ilçelerden bir tanesi, çok kıymetli bir bölge ve her geçen gün de bu kıymeti daha çok artıyor. Özellikle İzmir limanının yükünün de bu tarafa dönmesiyle bir de limanların kümelenme bölgesi olması ticari yaşamın farkındalığını ortaya koydu.
Bölge ekonomisi de, Türk ekonomisi de, dünya ekonomisi de bu bölgeye ilgisini her geçen gün artırıyor. Bu bölgeye gelen, burada olmaktan ve yaşamaktan çok mutlu olduğu için, bir başkalarının da gelmesine tavsiyede bulunuyor. Öyle olmasıyla da birlikte bu bölgenin bakış açısı pozitif yönde gelişmesini devam ettiriyor.
Burada tabii hükümetin altyapıda göstereceği destek çok kıymetli. Çevre yoluydu, demir yoluydu, deniz yollarındaki yapılanmaydı. O anlamda o yapılanmalar da yapılır ise bölge ciddi anlamda daha da büyüyerek, üretim anlamında katılımcılık sağlayabileceği bir yapıya kavuşur.
  • Aliağa’nın ve ALOSBİ’nin böyle muazzam büyürken, karşılaştığı en büyük sorun nedir peki?
Aliağa’da şu an için görünen en büyük problem, iş gücü potansiyeli. Çalışanlardan bizlere yansıyan en büyük problem burada kiraların çok yüksek olması. Kiralar yüksek olmasından dolayı da burada yaşam maliyetinin pahalı olması sebebiyle gelmek konusunda tereddüt ettikleri çok belirtiliyor. Fakat biz ALOSBİ olarak onunla ilgili de çalışmalarımıza başladık. Çünkü Petkim'in de bu bölgede yıllar içerisinde vermiş olduğu özellikle lojman desteği, çalışanlar açısından çok olumlu olmuş. Bu bölgede de böyle bir geleneksel yapı olmasından dolayı, çalışanlarda böyle bir beklenti oluşmuş. Bölgedeki arkadaşlarla da konuştuğumuzda herkes elini taşın altına koydu. Sanayicilerimizin çalışanlarına lojman yapmaya başladığını duyuyoruz. İnşallah önümüzdeki yıllarda da bu lojman ve konut açığı da bir şekilde çözümlenecek ve çalışan bulma konusu da daha kolay hale gelecek. Umut ediyorum ki ben de zaman içerisinde bunların çözüleceğini düşünüyorum. Ama Alosbi ve Aliağa her geçen gün Türkiye için parlayan yıldız olmaya devam edecektir.
  • Lojmanlar tamamlanıncaya kadar İzmir’den gelenlerin ALOSBİ’ye ulaşması için bir çalışmanız var mı?
ALOSBİ’ye işe gidiş geliş süreleri özellikle servislerle gidiş geliş süreleri çok uzun olduğu için çalışanlar zamanlarının önemli bir kısmını yolda geçirmek istemiyor. Aliağa’ya İZBAN geliyor, onun da işte çalışanlarımız için altyapısını güçlendirmek adına biz de çalışma yaptık. ESHOT ile anlaşma yaptık ve ALOSBİ ile Aliağa İZBAN istiasyonu arasında çalışmak üzere elektrikli otobüs aldık. Yakın zamanda bu proje hayata geçecek. 24 saat boyunca İZBAN ile ALOSBİ arasında seferlere başlayacaklar. Öyle olunca da bir nebze de olsun çalışanın ALOSBİ’ye uzaklığını azaltmış olacağız.
  • Aliağa Organize Sanayi Bölgesi'nin iş gücü kapasitesi nedir? Toplam ne kadar istihdam sağlıyor?
ALOSBİ’de şu an aktif 167 fabrikamız var. Bu fabrikalar 14 binin üzerinde istihdam sağlıyor. Kurulumu tamamlandığında 308 fabrika olacak. Onların da çalışmaya başlamasıyla istihdamımız yaklaşık 30 bin olacak.
  • Hem iş insanları hem de çalışanlar için ALOSBİ ne gibi imkânlar sağlıyor? İş dünyasının ALOSBİ’yi seçmesi için öne çıkan unsurlar nelerdir?
Öncelikle kadın çalışanların istihdamına çok önem veriyoruz. Kadınların kariyerlerindeki en büyük sıkıntının çocuklarımızı güvenle bırakabilecek bir yerin olmayışı olduğunu da biliyoruz. O sebeple çalışanlarımızın çocuklarını güvenle bırakabilecekleri bir kreş desteğimiz olacak. Kreşimiz bitmek üzere Eylül ayında açılışını yapmayı planlıyoruz. Burada hem kadın, hem erkek çalışanlarımızın çocuklarına 1 yaşından 6 yaşına kadar hizmet sunacağız.
Onun dışında lisemiz var. Yatılı bölüm olması, özellikle öğrencilerin hem okuyup hem de burada iş bulma ve işbaşı yapma imkânına sahip olması teveccüh göstermeye sebebiyet veriyor. Daha mezun vermedik ikinci yılımızı tamamlıyoruz. OSB’de bu da büyük ilgi duyulan konulardan birisi oldu.
Onun dışında itfaiye teşkilatımızı çalışan fabrikalarımızın 24 saat hizmetine sunmuştuk. Güvenlik anlamında da jandarmayla işbirliği yapmıştık. Jandarma’nın ALOSBİ’nin içinde olması güvenlik anlamında büyük bir avantaj sağladı.
Ayrıca biz lojistik olarak, birçok depolama anlamında katılımcılara yerler yapıyoruz. O hizmetleri veriyoruz. Diğer taraftan ALOSBİ içinde bir otel yaptık. Firmalarımız dışarıdan gelen misafirlerini uygun fiyata burada rahatlıkla ağırlayabiliyor. Yşne uygun fiyatlı restoranlar kurduk. Burası da hem dışarıdan gelen misafirlere hem de OSB’deki katılımcılara uygun fiyatlarla hizmet sunuyor. Yine ALOSBİ içerisinde 7/24 faal olan bir Petrol istasyonu ve market açtık. Tüm katılımcılarımız buradan yine tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.
  • İş dünyasının bugünlerde en büyük sıkıntısı Avrupa Birliği’nin sınırda karbon denetleme merkezi uygulamaları. Malum artık dünya başka bir yöne evriliyor. Temiz enerji için bir takım yaptırımlar söz konusu bu konuda çalışmalarınız ne durumda?
Biz ALOSBİ olarak, hem katılımcılarımız, hem de organize olarak bizim, yenilebilir enerji kaynaklarını maksimum kullanmayı kendimize hedef olarak belirlemiştik. Bununla ilgili ALOSBİ’deki tüm çatılara Güneş Enerji Santrali (GES) yaptık. Şu anda GES yapılmayan boş çatımız yok. Onun dışında da tamamen kendi imkânlarımızla 5 tane rüzgâr tribünü kuruyoruz. İzinlerimizi aldık 32 MW’lık bir Rüzgar Enerji Santrali yapmış olacağız. O da bizim zaten şu anda ihtiyacımızın çok üzerinde olacak. Yapacağımız yatırımlarla ilerde belki yeterli olmayacak ama bu süreç devam edecek.
İkincisi biz arıtma konusunda Türkiye'nin en iyi arıtmalarından birine sahibiz. Ona rağmen şimdi ikinci arıtmayı planladık, projelendirdik. Mayıs ayında ihaleye çıkıyoruz. Mayıs ayında ihale çıkınca o da zannederim 1,5 yıl kadar bir sürede hayata geçer. Onun dışında da su kaynağı bizim için çok değerli. Su kaynağını da en iyi şekilde yapalım dedik. Gri su ve mavi su diye iki hatta yürüyoruz. ALOSBİ için burada baraj yapıyoruz. Arıtmadan çıkan suyu tekrar arıtıp baraja basacağız. Barajda topladığımız suları da alıp kullanım suyu olarak işletmelere istemiş oldukları kalitede tekrar arıtıp sunacağız. İnsansal su ihtiyacını da mavi su dediğimiz hatla sağlayacağız. Dolayısıyla su, elektrik ve arıtmayla bütün bir organizasyon yapıyoruz. Türkiye'de herhalde bunu yapan ilk OSB olacağız ve 2030 yılı geldiğinde de karbon nötr olan organize denirse de ilk akla gelen OSB’nin ALOSBİ olacağına inanıyorum.
Bizim amacımız sadece tek başına ‘Yeşil OSB’ olmak değil, bizim ana amacımız Yeşil OSB farkındalığını da ortaya koyarak bütün işletmelerin önünü açmak. Katılımcımız da bundan tabii çok oldukça memnun. Özellikle buraya gelen katılımcılarımız hem maliyetler açısından, hem de burada bulunmalarının getirmiş olduğu avantajlar açısından diğer OSB'lerden bir adım daha öne çıkmış oluyor.
  • Birçok OSB özellikle GES konusunda sıkıntı yaşıyor. Trafolar’da yer yok dendiği için yatırım yapamıyorlar. Siz bu sıkıntıyı nasıl aştınız?
Aslında biz geçmişte bunları öngördüğümüz için o kapasiteler hazır boşta iken, bizler ve yönlendirmelerimizle katılımcılarımız, onlara müracaat ettik. O dönemde müracaat etmenin sağladığı bir avantajı kullanıyoruz. Çünkü biz yenilenebilir enerji kaynaklarımızı kimsenin malı olarak görmüyoruz. Türkiye'nin en büyük problemlerinden biri, cari açığımızı en çok artıran kalemlerin başı enerji olduğu için; Onları da Türkiye’nin, milletimizin malı olarak görüyoruz.
  • Peki mevcut durumda yeni girişimcilere, iş kurma aşamasındaki yatırımcılara tavsiyeleriniz nelerdir?
Biz iş hayatına yeni girecek olan küçük yatırımcılar için burada bir proje yaptık. Burada hayata geçirdiğimiz Küçük Sanayi Sitesi yaptık. Orada 100 metrekarelik ve 250 metrekarelik dükkânlar yaptık. Onları satmadık, ALOSBİ çatısı altında bıraktık. Orada gelen özellikle gençlere uygun fiyatla yer kiralıyoruz. Onların orada hem bizim bu bölgemizdeki sanayiciye hizmet anlamında, altyapı anlamında yapabilecekleri bir ortak çalışmalar olursa o olsun, hem de ürettiklerini hem Türkiye'ye hem dünyaya satabilsinler ve oradan da çıkıp daha büyük bir sanayici olarak hayata başlasınlar diye böyle bir yapıyı hayata geçirdik. Onun da meyvelerini yavaş yavaş topluyoruz.
Burada özellikle bizim ülkemizde olumsuzluklar çok fazla ama bu olumsuzlukların hayal gücümüzü engellememesi gerekiyor. Bizim toplumumuzda hep bir negatiflik var. Bu iş olmaz, bu işi sürdüremeyiz diye. Hayalinizi gerçekleştirmek ister, yapmak arzu ederseniz bir şekilde oluyor. Önemli olan bir yerden başlamak, bir yerden tutunmak ve onu daha iyi hale getirebilmek için de çok çalışmaya ihtiyacı olduğu gerçeği var.
Tabii sürdürülebilirlik konusunda da bizim çok çalışmamız gerekiyor. Dünyaya açılmamız lazım. Bizim gelecek kuşaklara daha borçsuz, daha öngörülebilir bir Türkiye hayali kurdurmamız lazım ki, gençler de bu anlamda müteşebbis olsunlar. Ama maalesef Türkiye'nin içinde bulunmuş olduğu bu ekonomik sıkıntılar, gençlerin bu hayalini yurt dışında gerçekleştirmesi için bazı fırsatlar çıkarmaya devam ediyor. Umut ediyorum ki bir an önce kendi gençlerimiz bu hayallerini ülkemizde gerçekleştirmeye çalışırlar. Biz de OSB’ler olarak onların hayalini gerçekleştirmelerinde aracılık görevini görürüz.
Ayrıca yeni yetişen gençlerin de çok ciddi bir teknolojik altyapısı var. Çok iyi gençler yetişiyor. Bilgisi, donanımı, altyapısı da çok güçlü gençler var. O gençlere de bizler hep beraber sahip çıkıp, ülkemizde daha katma değeri yüksek ürünler üreterek, dünyanın en iyi üretim merkezlerinden bir haline gelmiş olan Türkiye hayalini gerçekleştirebiliriz.