- Aliağa’nın sanayi kapasitesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bölge ekonomisi de, Türk ekonomisi de, dünya ekonomisi de bu bölgeye ilgisini her geçen gün artırıyor. Bu bölgeye gelen, burada olmaktan ve yaşamaktan çok mutlu olduğu için, bir başkalarının da gelmesine tavsiyede bulunuyor. Öyle olmasıyla da birlikte bu bölgenin bakış açısı pozitif yönde gelişmesini devam ettiriyor.
Burada tabii hükümetin altyapıda göstereceği destek çok kıymetli. Çevre yoluydu, demir yoluydu, deniz yollarındaki yapılanmaydı. O anlamda o yapılanmalar da yapılır ise bölge ciddi anlamda daha da büyüyerek, üretim anlamında katılımcılık sağlayabileceği bir yapıya kavuşur.
- Aliağa’nın ve ALOSBİ’nin böyle muazzam büyürken, karşılaştığı en büyük sorun nedir peki?
- Lojmanlar tamamlanıncaya kadar İzmir’den gelenlerin ALOSBİ’ye ulaşması için bir çalışmanız var mı?
- Aliağa Organize Sanayi Bölgesi'nin iş gücü kapasitesi nedir? Toplam ne kadar istihdam sağlıyor?
- Hem iş insanları hem de çalışanlar için ALOSBİ ne gibi imkânlar sağlıyor? İş dünyasının ALOSBİ’yi seçmesi için öne çıkan unsurlar nelerdir?
Onun dışında lisemiz var. Yatılı bölüm olması, özellikle öğrencilerin hem okuyup hem de burada iş bulma ve işbaşı yapma imkânına sahip olması teveccüh göstermeye sebebiyet veriyor. Daha mezun vermedik ikinci yılımızı tamamlıyoruz. OSB’de bu da büyük ilgi duyulan konulardan birisi oldu.
Onun dışında itfaiye teşkilatımızı çalışan fabrikalarımızın 24 saat hizmetine sunmuştuk. Güvenlik anlamında da jandarmayla işbirliği yapmıştık. Jandarma’nın ALOSBİ’nin içinde olması güvenlik anlamında büyük bir avantaj sağladı.
Ayrıca biz lojistik olarak, birçok depolama anlamında katılımcılara yerler yapıyoruz. O hizmetleri veriyoruz. Diğer taraftan ALOSBİ içinde bir otel yaptık. Firmalarımız dışarıdan gelen misafirlerini uygun fiyata burada rahatlıkla ağırlayabiliyor. Yşne uygun fiyatlı restoranlar kurduk. Burası da hem dışarıdan gelen misafirlere hem de OSB’deki katılımcılara uygun fiyatlarla hizmet sunuyor. Yine ALOSBİ içerisinde 7/24 faal olan bir Petrol istasyonu ve market açtık. Tüm katılımcılarımız buradan yine tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.
- İş dünyasının bugünlerde en büyük sıkıntısı Avrupa Birliği’nin sınırda karbon denetleme merkezi uygulamaları. Malum artık dünya başka bir yöne evriliyor. Temiz enerji için bir takım yaptırımlar söz konusu bu konuda çalışmalarınız ne durumda?
İkincisi biz arıtma konusunda Türkiye'nin en iyi arıtmalarından birine sahibiz. Ona rağmen şimdi ikinci arıtmayı planladık, projelendirdik. Mayıs ayında ihaleye çıkıyoruz. Mayıs ayında ihale çıkınca o da zannederim 1,5 yıl kadar bir sürede hayata geçer. Onun dışında da su kaynağı bizim için çok değerli. Su kaynağını da en iyi şekilde yapalım dedik. Gri su ve mavi su diye iki hatta yürüyoruz. ALOSBİ için burada baraj yapıyoruz. Arıtmadan çıkan suyu tekrar arıtıp baraja basacağız. Barajda topladığımız suları da alıp kullanım suyu olarak işletmelere istemiş oldukları kalitede tekrar arıtıp sunacağız. İnsansal su ihtiyacını da mavi su dediğimiz hatla sağlayacağız. Dolayısıyla su, elektrik ve arıtmayla bütün bir organizasyon yapıyoruz. Türkiye'de herhalde bunu yapan ilk OSB olacağız ve 2030 yılı geldiğinde de karbon nötr olan organize denirse de ilk akla gelen OSB’nin ALOSBİ olacağına inanıyorum.
Bizim amacımız sadece tek başına ‘Yeşil OSB’ olmak değil, bizim ana amacımız Yeşil OSB farkındalığını da ortaya koyarak bütün işletmelerin önünü açmak. Katılımcımız da bundan tabii çok oldukça memnun. Özellikle buraya gelen katılımcılarımız hem maliyetler açısından, hem de burada bulunmalarının getirmiş olduğu avantajlar açısından diğer OSB'lerden bir adım daha öne çıkmış oluyor.
- Birçok OSB özellikle GES konusunda sıkıntı yaşıyor. Trafolar’da yer yok dendiği için yatırım yapamıyorlar. Siz bu sıkıntıyı nasıl aştınız?
- Peki mevcut durumda yeni girişimcilere, iş kurma aşamasındaki yatırımcılara tavsiyeleriniz nelerdir?
Burada özellikle bizim ülkemizde olumsuzluklar çok fazla ama bu olumsuzlukların hayal gücümüzü engellememesi gerekiyor. Bizim toplumumuzda hep bir negatiflik var. Bu iş olmaz, bu işi sürdüremeyiz diye. Hayalinizi gerçekleştirmek ister, yapmak arzu ederseniz bir şekilde oluyor. Önemli olan bir yerden başlamak, bir yerden tutunmak ve onu daha iyi hale getirebilmek için de çok çalışmaya ihtiyacı olduğu gerçeği var.
Tabii sürdürülebilirlik konusunda da bizim çok çalışmamız gerekiyor. Dünyaya açılmamız lazım. Bizim gelecek kuşaklara daha borçsuz, daha öngörülebilir bir Türkiye hayali kurdurmamız lazım ki, gençler de bu anlamda müteşebbis olsunlar. Ama maalesef Türkiye'nin içinde bulunmuş olduğu bu ekonomik sıkıntılar, gençlerin bu hayalini yurt dışında gerçekleştirmesi için bazı fırsatlar çıkarmaya devam ediyor. Umut ediyorum ki bir an önce kendi gençlerimiz bu hayallerini ülkemizde gerçekleştirmeye çalışırlar. Biz de OSB’ler olarak onların hayalini gerçekleştirmelerinde aracılık görevini görürüz.
Ayrıca yeni yetişen gençlerin de çok ciddi bir teknolojik altyapısı var. Çok iyi gençler yetişiyor. Bilgisi, donanımı, altyapısı da çok güçlü gençler var. O gençlere de bizler hep beraber sahip çıkıp, ülkemizde daha katma değeri yüksek ürünler üreterek, dünyanın en iyi üretim merkezlerinden bir haline gelmiş olan Türkiye hayalini gerçekleştirebiliriz.