.
Ekonomik Göstergeler
Dolar
29.84 ₺
Euro
32.45 ₺
GBP
1.124 ₺
JPY
7.842
Ana Sayfa
Gündem
Spor
Köşe Yazıları
Podcast

ABD ile ilişkilerinde Türkiye'yi bekleyen zorluklar

Okuma Süresi: 7 Dakika
Toplam Okunma: hesaplanıyor...
ABD ile ilişkilerinde Türkiye'yi bekleyen zorluklar
Paylaş:
Beklenmedik bir şekilde baharı yaşamaya başladığımız 2025 Mart ayı ortalarında Türkiye, medyası, uzmanları ile PKK silahları kime teslim edecek, ekonomik kriz ne olacak diye tartışa dursun ABD Başkanı Trump'ın her gün dünyayı şaşırtan bombalarından biri de geçen hafta Türkiye ile ilgili idi. Aslında bazı televizyon programlarında Türkiye haritasının ABD kaynaklarınca Orta Doğu içinde gösterilmeye başlandığı belirtildi. Ancak İmamoğlu'na yönelik dava ve ilçe Belediyelerine yapılan baskınlardan bu haber gözlerden kaçtı. Şubat 2013'de Yunan ve Yahudi asıllı temsilciler tarafından kurulan Yunan İsrail İttifakı Birliği,  ABD, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki ilişkileri kuvvetlendirmek amacı ile kurulmuş. Bu Birliğin kurucularından Cumhuriyetçi Gus Bilirakis ile Demokrat Parti Temsilcisi Brad Schneider'ın 6 Mart 2025'te verdikleri iki parti yasa tasarısında, Türkiye'nin Avrupa hedeflerinden uzaklaştığı, Ankara'nın giderek artan "otoriterliği", Hamas, Rusya, Çin ve İran ile bağlarının Batının güvenliği ile çelişkili bulunduğu, bu nedenle Türkiye'nin ABD Dışişleri Bakanlığındaki Avrupa ve Avrasya Masasından taşınarak Orta Doğu ülkesi diplomatik statüsüne alınması istenmiş. Buradaki alışık olmadığımız önemli bir nokta bir ülkenin Dışişleri Bakanlığındaki konumunun bile Yasa ile değiştiriliyor olması. Özetle Türkiye İran, Suriye, Libya ile aynı statüde olacak. Bunun nedenlerine başka katkılarda bulunmak kolay; Türkiye'deki temel eğitim programının İslamlaştırılması, İmam Hatip Okullarının sayıca artması, ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım. Değerlerime Sahip Çıkıyorum) gibi Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim ve Gençlik Spor Bakanlıklarının birlikte uyguladıkları projelerde "manevi danışman" olarak atanan imam, vaiz ve Kur'an kursu hocaları tarafından "değerler eğitimi" verilmesi, Anayasa'nın ilk dört maddesinin değiştirilmek istenerek başta laiklik olmak üzere Cumhuriyet değerlerinin silinmek istenmesi gibi tartışmalar Batı ve Avrupa tarafından da dikkatle izlenmekte. Yasa tasarısında ayrıca Türkiye'nin tamamen Orta Doğuya odaklandığı, Avrupa ile ilişkilerine öncelik vermediği ifade ediliyor. Tabii bu Yasa Tasarısının Trump'ın bilgisi dahilinde olduğu şüphesiz. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Mart 2025'te, AB'nin düzenlediği Fikirdaş Ülke Liderleri Çevrimiçi Toplantısında ; a) AB'ne üyelik müzakerelerinin canlandırılması, b) Avrupa güvenliğinin Türkiye ile birlikte güvenceye alınması c) AB'nin, Türkiye'yi Ukrayna'nın imar programına ve savunma ürünleri programına yeniden dahil etmesi gibi Türkiye'nin önemli taleplerini iletmiştir. Burada bitmeyen yerleşke/yerleşim sorunu yaşamakta olan Dışişleri Bakanlığına büyük iş düşüyor. Türkiye karşıtlığını sürdüren Yunan - Yahudi ortaklığının bu gibi faaliyetleri karşısına kuvvetli bir ekiple çıkmak gerekir. Bakanlık yıllarımdan tanıdığım şimdiki Washington Büyükelçimiz Sedat Önal çok değerli, kariyerden bir diplomat ancak edindiğim bilgilere göre tüm iş yükünü üstlenmiş. Öte yandan Trump'ın yakın arkadaşı ve seçim kampanyasının bir kısmının da finansörü olarak bilinen milyarder işadamı, özel fon yöneticisi, Lübnan asıllı Tom Barrack'ın Ankara'ya Büyükelçi olarak atanabilmesi için isminin Senato Dış İlişkiler Komitesine gönderildiği 11 Mart 2025 tarihli New York Times'da yer aldı. Yeni Büyükelçi Barrack, 2021'de Birleşik Arap Emirlikleri için izin almadan lobi faaliyetlerinde bulunduğu için 2021'de tutuklanmış 250 milyon ABD Doları kefaletle hapse girmekten kurtulmuş 2022'de de beraat etmiş. Türklerin Arapça bildiğini farz etmiyorlardır umarım. Arapça bilen Arap kökenli bir ABD Büyükelçisi üstelik de sermaye fonu yöneticisi, milyarder bir işadamı ilk kez Türkiye'ye atanıyor. Büyükelçi Barrack Türkiye'de hiç sıkılmayacak. Hatta kendisine verilen misyon oldukça ilginç olmalı. Yazımı sevdiğim bir Hz Mevlana sözü ile bitirmek istiyorum. Mevlana der ki: Kötülük etme, kötüyü çekersin Kuyu kazma, kendin düşersin.