Belki her yıl aynı sözcükleri kullanıyorum ama İzmir Festivalini andıkça bundan hiç gocunmuyor tam tersine sevinç duyuyorum. Evet, Uluslararası İzmir Festivali bu yıl 38. yılını kutluyor. Arkas Üçlüsünden tanıdığımız ünlü virtüözlerimiz, keman sanatçısı Tuncay Yılmaz ve piyano sanatçısı Emre Elivar’ın ‘Barok’tan Romantizm’e’ diye adlandırılan konseriyle 3 Haziran’da başlayan Festival 12 Temmuz tarihine kadar sürecek.
Sanat festivalleri gerçekleştikleri kentlerin giderek ülkelerin tanınırlığında, kültürel ortamda saygınlık kazanmasında önemli bir rol oynuyor. Hele bu festivaller dinleme olanağı kolay olmayan sanatçıları, sanat topluluklarını kapsıyorsa…
İKSEV öncü oldu
İzmir Festivalini, Türkiye Festivaller Merkezi kimliğiyle Avrupa Festivaller Birliği (EFA) üyesi olan İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV) düzenliyor. Festivalin gerçekleşmesinde TC Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin dışında Eczacıbaşı Topluluğu her zaman en büyük destekçi oluyor. Ayrıca Devlet Tiyatroları, Ege Üniversitesi, Türk-Fransız Kültür Merkezi, Goethe Enstitüsü, Avusturya Kültür Ofisi, İtalya İzmir Konsolosluğu, Polonya Cumhuriyeti İzmir Fahri Konsolosluğu, İzmir Ticaret Odası, İzmir Ticaret Borsası, ESBAŞ gibi küçüklü büyüklü birçok destekçiyi de anmadan geçmeyelim. Hepsinin ötesinde Filiz Sarper ve onunla birlikte canla başla çabalayan İKSEV çalışanlarını özellikle anmak isterim. Filiz Sarper, Vakfın kurucu başkanı amcası Dr. Nejat Eczacıbaşı’nın izinden giderek sanata ve yaşadığı kente duyduğu sevgi ve bağlılıkla tüm güçlükleri göğüslüyor, İzmir Festivalini sürdürmek ve kalıcı kılmak için adeta çırpınıyor. Tıpkı kentin sanat ortamına büyük katkılar yapan Olten ailesi gibi. İzmir Kültür-Sanat dünyasına Filiz Sarper, Olten’ler gibi duyarlı ve ısrarcı daha fazla kişi ve kurum gerekli.
38 yılın anlamı
Bu yılki Festivalin açılış konuşmasını da yapan Nihat Demirkol, 5 Haziran 2025 tarihli Hürriyet gazetesinde yayınlanan yazısında 38 yılın anlamını çok iyi özetlemiş:
“Festivalin doğum günü pastasındaki ilk mum üflenirken (1987) dünya CD ile tanışmıştı ama kaset ve plâklar hâlâ yaygın olarak kullanılıyordu. Spotify, YouTube gibi dijital yayın platformlarının bugün sunduğu anında küresel erişim fırsatı uzak bir hayaldi kuşkusuz...
Pek çok disiplin gibi sanat dünyası da henüz ‘yapay zekâ’ ile tanışmamıştı ve beste yapabilmek sadece bestecilerin ayrıcalıklı mahallesiydi. Bugün, vokal taklidinden profesyonel prodüksiyon desteğine kadar uzanabilen ince detaylar insan elinin ayrıcalığından uçup gitmiş gibi görünüyor. Sanatçıların sanatseverlere ulaşımı radyo, televizyon ve konserlerle sınırlıydı. Instagram, TikTok gibi ‘sosyal medya’ aparatlarıyla dinleyici-izleyiciye dokunmak, iletişim tanımı içinde yoktu bile.
“İşte, geçip giden yıllara bir de bu farkındalıkla bakarsanız bir sanat etkinliğini ‘salonda izlemek kültürü’nün insanlığın giderek uzaklaştığı ve belki de unutulmaya ramak kalmış nostaljik bir inceliğe evrilmeye başlayıp başlamadığını, hayret hatta dehşetle sorgulamak yazgısıyla yüzleşebilirsiniz. Son cümleyi okuyup bitirdiğinizde saçma veya abartılı da bulmuş olabilirsiniz. 38 yıl önce yukarıdaki paragraf da bir hayaldi. İşte, ‘klâsik’ler zaman ötesi olabilme halleriyle kıymetlidirler.”
Yıllar içinde İzmir Festivali etkinliklerin düzenlendiği mekânları da çeşitlendirdi, çoğalttı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezinin (AASSM) yanısıra İzmir Devlet Tiyatrosu Konak Sahnesi, Gündoğdu Meydanı, Efes Celsus Kütüphanesi, Tarihi Agora yerli ya da yabancı sanatseverlerin buluşma mekânları oldu. Örneğin Alsancak Gündoğdu meydanındaki etkinliklerin Festivalin daha geniş çevrelere duyurulmasına büyük katkısı oluyordur.
Bu yazım yayınlandıktan sonraki gösteriler şöyle:
17 Haziran’da AASSM’de dansla müziği birleştiren Geneva Canerata – Revolta ve 19 Haziran’da ‘Ege Üniversitesi Sağlok, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nun ‘Söz ve Sazda İzmir’ konseri, 24 Haziran’da ‘Türkiye-Polonya Dostluk Konseri’, 22 Haziran’da Gündoğdu Meydanında ‘Duo Minerva’, 7 Temmuz’da Efes Celsus Kütüphanesinde ‘Trio Lyrical’, 12 Temmuz’da Tarihi Agora alanında ‘The Easy-Riders of Viennese Classic’.
İyi izlenceler ve gelecek yıl buluşmak dileğiyle.
38. İzmir Festivali
38. İzmir Festivali
Paylaş: