İzmir Enternasyonal Fuarı için “Nerede o eski fuarlar” denmeye ne zaman başlandı? Ben bu ifadeyi 90’ların sonlarından itibaren duyduğumu hatırlıyorum. Bu dönem, Fuar’ın kimlik bunalımının başladığı dönemdir; çünkü Sovyetler dağılmış, Doğu Bloku yıkılmıştır. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın en önemli özelliği, küresel blokların birbirlerine karşı gövde gösterisi yaptıkları bir platform olmasıydı. Artık böyle bir gövde gösterisine gerek kalmadığı için İEF, dünya adına önemini kaybetti. Zamanla Apollo 11’in sergilendiği bir etkinlik olmaktan çıktı ve Kaskatlı Havuz, dev bir mangal partisine dönüştü. Genel sanayi fuarcılığının yerini sektörel fuarcılık alırken, İzmir bu kulvarı İstanbul’a kaptırdı.
Yine de neredeyse bir asırlık fuarcılık deneyimine sahip olan kent, sektörel fuarcılıkta da önemli hamleler yaptı ve yapıyor. Bölgesel hakimiyete sahip olduğu sektörleri kapsayan IF Wedding Fashion, Agroexpo ve TTI gibi fuarlar, dünya çapında adından söz ettiriyor. Marble İzmir ise bu fuarların en büyüğü... Gücünü, tam da “Nerede o eski fuarlar” dediğimiz 90’ların ortalarında, yani oldukça erken bir tarihte başlamış olmasından ve Türkiye’nin dogaltaş üretim coğrafyasına olan lojistik hakimiyetinden alıyor.
30. Marble İzmir’den yansıyanlar
Gözlem Podcast olarak Türkiye’nin en büyük mermer ve doğaltaş fuarı olan ve 30’uncu kez kapılarını açan Marble İzmir’deydik. Fuarların nabzı, stantlarda ve ikili görüşme masalarında atar; ancak açılış törenlerinde sektör temsilcilerinin verdiği mesajlar, makro anlamdaki görünümü sunmaları açısından önemlidir.
Marble İzmir Fuarı’nın açışılında konuşan isimlerden, Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Başkanı Hanifi Şimşek, Türkiye’nin sahip olduğu yerel ve özgün doğal taş çeşitliliği karşısında ithal mermer ve doğaltaş kullanımının yoğun olduğunu söyledi. Şimşek, bunun sektöre içeriden bir darbe olduğu görüşünü dile getirdi. Buna katılmamak mümkün değil.
Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Mehmet Yılmaz da Amerika ve Ukrayna arasında yaşanan nadir toprak elementleri müzakerelerine atıfta bulundu ve madenlerin uluslararası jeopolitik bir öneme sahip olduklarını vurguladı. Küresel ölçekte gündem ticaret savaşları ise, en önemli silahınız hiç kuşkusuz üretim ve ihracattır ki artık bir ülkenin üretim kapasitesi, jeostratejik bir parametre haline gelmiş durumda.
Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Hüseyin Memişoğlu ise, Denizli’nin özellikle işlenmiş doğaltaş ihracatıyla öne bir şehir olduğunu altını çizdi. Bu önemli bir nokta, zira Türkiye’nin doğaltaş ihracatının çok büyük bir bölümünü blok ihracatı oluşturuyor. Yüksek katma değerli işlenmiş ve tasarım ürünü doğaltaş ihracatı ise oldukça düşük. Denizlili ihracatçılar, bu düşük katma değerli ürünün büyük bölümünü yurt dışına satıyor olmalarıyla gurur duymakta haklılar.
Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Başkanı İbrahim Alimoğlu da, Marble İzmir Fuarı’nın 30’uncu yılına ulaştığını ve Türkiye’nin doğaltaş ihracatının bu 30 yılda 30 kat arttığını vurguladı. Alimoğlu’nun sözleri, “Erken kalkan yol alır” sözünün doğruluğunu teyit ediyor. İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Çekiç ise doğaltaşta markalaşmanın önemine dikkat çekti ki, bu da Hüseyin Memişoğlu’nun sözlerini doğrular nitelikte.
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, ihracatın genelinde olduğu gibi maden ve doğaltaş sektörleri özelinde de rekabetçi kur ve finansmana erişimin en önemli konular arasında olduğuna vurgu yaptı. Eskinazi ile birlikte, bu yılki açılışa katılmayan Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar ve İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener de bu konuyu sürekli gündemde tutuyorlar. İhracatçının iç pazardan yaptığı tedarik için maliyeti sürekli artarken, dış pazardan döviz cinsinden yaptığı tahsilatın TL karşılığı aynı kalıyor. Kısa vadede çözülecek bir mesele değil. Sonuç olarak ihracatçının cirosu daraldıkça daralıyor.
Fuarlar kenti vizyonu
İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz’ın fuarda dikkat çektiği gerçeği önemli buluyorum.Özpoyraz, sayısı giderek artan fuarlara ev sahipliği yapan Fuarİzmir alanının, Marble fuarının Kültürpark’a sığmaması üzerine hayata geçirildiğini hatırlatarak Marble İzmir’in bu yönüyle kentin fuarcılık sektörüne bütünsel bir katkı yaptığını ifade etti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ise Marble İzmir fuarının öneminin sektör dışında yeterince anlaşılamadığını belirterek, fuarın ve doğaltaş sektörünün öneminin çok daha iyi anlatılması gerektiğinin altını çizdi. Marble gibi fuarlar, kenti turizm ve otelcilik başta olmak üzere pek çok damardan besliyor. Bu damarın güçlenmesi için kentin farkındalığının esnafıyla ve tüm insanlarıyla artması şart. Tugay’ın altını çizdiği hususu hayata geçirmek, yine Tugay’ın elinde.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan da sektörün son dönemde gündeminde olan çok önemli bir konuya vurgu yaptı konuşmasında. Mermer ve doğaltaş sektörünün çevreci ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını çok önemsediklerini ve bu yöndeki projeleri desteklediklerini ifade etti.
Tüm konuşmacılar, sanki önceden anlaşmış gibi doğaltaş sektörünün üretim ve ihracat alanlarında gündeminde olan konularını, birbirlerini tekrarlamadan aktardılar. Bu bakımdan bu konuşmaları art arda okuyunca, çarpıcı bir projeksiyon çıkıyor karşımıza. Bu projeksiyonu, Gözlem Podcast’in geçtiğimiz haftaki yayınında dinleyicilerimize aktardık ve tarihe bir not düştük.
EİB’nin genel kurul maratonundan çıkan ortak mesaj
EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi’nin Marble’da “sözün özü” şeklinde verdiği mesaj, ihracatçıların bütününü ilgilendiren ortak bir sıkıntıya işaret ediyor. Gözlem Podcast olarak EİB bünyesindeki ihracatçı birliklerinin genel kurul süreçlerini takip ettik ve ediyoruz. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı ve Ege Tekstil ve Hammdeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Eskinazi, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık ve Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, sektörleri özelinde yaşanan gelişmelerin ötesinde şu iki ortak noktaya dikkat çektiler: Birincisi; döviz kuru enflasyon karşısında düşük seviyede ve bu seviye ile karlılığımızı artıramadığımız gibi fiyatlama da yapamıyoruz. İkincisi; yatırım ve büyüme için gerekli finansmana erişimimiz çok sınırlı.
EİB Başkanlarının verdiği mesajların detaylarını da Gözlem Podcast’in geçtiğimiz haftaki yayınında aktardık, dinleyin derim.
30. Marble İzmir’de üretici ve ihracatçı, rekabetçi kur ve finansmana erişim istedi
18 Nisan 2025, 22:22
Türkiye’de üreten, ürettiğini ihraç eden, ülkeye katma değer sağlayan ve insanına istihdam yaratan kesimlerin derdi ortak: Finansmana erişim, sattığının karşılığını alabileceği bir kur seviyesi ve yatırım için önünü görebilmek...
Paylaş:
.webp)