T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından geçtiğimiz günlerde yayımlanan 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi (“Strateji”), ekonomik çekinceler yaşayan ülke sanayisi ve genel olarak Türkiye’nin ekonomik görünümü açısından dikkat çekici unsurlar içermektedir. 5 ana amaç etrafında şekillenen, 100 strateji ve 20 makro hedeften oluşan bu belge, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda teknoloji, üretim ve istihdam politikalarına yönelik 2030 varışlı bir yol haritası niteliği taşımaktadır. (Stratejinin tam metni için bkz.: https://www.sanayi.gov.tr/assets/img/popup-image/pdf/SanayiTeknolojiStratejisi2030.pdf )
Strateji’nin belirlediği 5 ana amaç; Yüksek teknolojide ve kritik alanlarda yerli üretim kapasitesini artırmak ve dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak, Dijital ekonomiye geçişi sağlayarak teknoloji çağının lider ülkelerinden biri olmak, Yeşil ve döngüsel ekonomiye geçişi sağlayarak sanayi kaynaklı karbon emisyonlarını azaltmak, Küresel pazarlara entegrasyonu ve rekabet gücünü artırmak, İmalat sanayiinin verimlilik, kapasite ve ölçek sorunlarını çözmek; kriz ve şoklara karşı dayanıklılığını artırmak şeklindedir.
Bölgemiz sanayisi açısından incelendiğinde; Stratejide, geleneksel tarımın, modern teknolojilerle bütünleştirilerek yeniden yapılandırılması, “suya göre tarım” ilkesi doğrultusunda stratejik ürünlerin uygun iklim ve su koşullarında yetiştirilmesi, sürdürülebilir kaynak yönetimi ile hayvansal üretimde verimliliğin artırılması gibi başlıklar öne çıkmaktadır.
Şehrimiz ve bölgemiz ekonomisinde gıda sanayinin ve tarıma dayalı sanayi kuruluşlarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulduğunda, sürdürülebilir ve katılımcı tarım politikalarının benimsenmesi, bölgesel kalkınma açısından yaşamsal niteliktedir.
Stratejide ayrıca, sanayide beceri uyumunun sağlanması amacıyla mesleki eğitim programlarının ve kapasite geliştirme çalışmalarının yaygınlaştırılması hedeflenmiştir. Bölgesel ve sektörel düzeyde iş gücü ihtiyaçlarına uygun eğitim politikalarının geliştirilmesi; fen, teknoloji ve meslek temelli Sanayi ve Teknoloji Kolejleri’nin kurulması planlanmaktadır. Bu kolejlerde öğrencilere, güçlü bir teorik altyapının yanı sıra uygulamalı öğrenme olanakları sunulması öngörülmektedir.
Finansal iş birlikleri açısından ise Strateji, proje finansmanı temelli bir yaklaşımı benimseyerek, bankacılık ve finans sektörü ile sanayi ekosistemi arasında daha etkin ve sürdürülebilir bir bağ kurulacağını vurgulamaktadır. Bununla birlikte, kadınlar ve genç girişimciler tarafından geliştirilen yenilikçi iş fikirlerinin desteklenmesi amacıyla özel mentorluk havuzları oluşturulacak, hızlandırıcı programlarla bu girişimlerin büyümesi teşvik edilecek ve prototip geliştirme süreçlerine yönelik hibe destekleri sağlanacaktır.
Stratejide, kapsayıcı istihdam konusu da özel olarak ele alınmakta; kadın ve genç iş gücünün özellikle tarım ve teknoloji sektörlerinde ekonomiye entegrasyonu hedeflenmektedir. Bu çerçevede genç ve kadın üreticilere yönelik özel desteklerin sunulması, stratejinin temel eğilimlerinden biri olarak ortaya konmuştur.
Sanayi ekosisteminin finans sektörüyle entegrasyonu, tüm paydaşlarca eksikliği dile getirilen “sanayide beceri uyumunun” sağlanmasına yönelik planlamalar, tarımın teknolojiyle buluşturulması ve kadınlar ile gençlerin üretim süreçlerine aktif olarak dahil edilmesiyle yaratılacak yeni istihdam alanları; bölgesel kalkınma ve toplumsal refah açısından kritik önemdedir. Bu bağlamda, stratejinin hedeflediği beş yıllık uygulama döneminin tüm ekosistem paydaşları tarafından etkin biçimde değerlendirilmesi ve katılımcı bir anlayışla yürütülmesi temel bir gerekliliktir.
Stratejiye yönelik farkındalık ve sahiplenme duygusunun, toplumun tüm kesimlerinin dahil edilmesi hususlarının ise altını çizmeye mahal bırakmayacak kadar açık ve kaçınılmaz gereklilikler olduğu malumdur… Stratejinin ülkemize hayırlı olması ve ortaya koyulan hedeflere tam verimle ulaşılması temennisiyle…
2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi
21 Mayıs 2025, 23:06
2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi
Paylaş:
