Zaman en hızlı temposunda akmakta. Takvimlere göre, 2025'in bitmesine 25 gün kalmış. 2026 da bir önceki yıl gibi sorunlarla dolu olacağa benzer. Nitekim 2025'deki sonuçları açıkça görülmeye başlanan çevresel problemler, buzulların erimesi, kuraklık, suyun giderek azalması, yağmurların yağmaması, ozon tabakasının yok olması, kışların ılıman yazların ise çok sıcak geçmesi denilen iklim değişikliği hepimizin hayatını etkilemekte.
2025'den devam ederek gelen 2026'yı etkileyecek sorunların başında dünyayı etkileyen bölgesel savaşlar yeni yılda da devam edeceğe benziyor. İsrail'in ateşkese rağmen Gazze'yi vurması, çocuklara varıncaya kadar buradaki Filistinlileri öldürmesi, ABD ve Trump'ın bu soykırıma göz yumması 2026'da tartışılacak konuların başında geliyor.
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının devam etmesi, İsrail ve Suudi Arabistan'ın Yemendeki Hutsileri bombardıman etmeleri, İsrail'in İran destekli Hamas ve Hizbullahı çökertmek amacıyla Lübnan'a saldırması, İran'ı vurması ve Suriye'yi bombalayarak Suriye'ye yerleşmesi Türkiye'nin güvenliğini ilgilendiren konuların başında gelmekte. Özellikle Kürt konusunun ABD tarafınca gündemde tutularak İmralı'daki PKK lideri Abdullah Öcalan'ın ziyaretinin sağlanması ile ona hukuki bir tanımlama getirme çabaları 2025'in önemli gelişmelerinden sayılabilir. PKK terör örgütünün Suriye Demokratik Güçleri içinde bulunan YPG çatısı altına girmelerini destekleyen ABD, İngiltere ve Fransa'nın Kürt kozunu her fırsatta kullandıkları görülüyor. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin Başkanlığını da yapmış olan Mesut Barzani'nin Şırnak'a bağlı Cizre ilçesindeki bir sempozyuma ellerinde kaleşnikof silahlar ve askeri üniformaları ile gelen korumalarının Türkiye'de yol açtığı tartışmalar bitmeyecek gibi. Mesut Barzani'nin Kürdistan Demokratik Partisinin lideri olması konuyu daha da alevlendirmekte. Bir zamanlar diplomatik pasaportla Türkiye'den yurt dışına çıkış yapan Kürt liderin bu tutumu besle kargayı oysun gözünü kabilinden.
Kıbrıs konusunda Türk ve Yunan tezlerinin geçerlilikleri, uluslararası kabulü yine uluslararası Kuruluşlara ve Toplumlararası görüşmelere bağlı olarak 2026'da devam edecek.
Trump'ın koyduğu ticaret kotaları ve vergiler nedeniyle dünya ekonomisi 2025'de alt üst olurken bundan kaynaklanan sorunların etkisi de 2026'da ön plana çıkacak. Çin Halk Cumhuriyeti ve Xi Jinping'in akılcı ekonomi politikaları sonucu Çin, dünyanın en güçlü ekonomisi olarak ortaya çıktı sayılır. Sayın Cumhurbaşkanının Ağustos 2025'de bu ülkeye yaptığı ziyaretin sonuçlarını şimdiden öngörmek mümkün değil. Çinli müteahhitlerin Suriye ve Filistin topraklarında savaş sonucu yıkılan yok olan alt yapı işlerini üstlenecekleri bir süredir yabancı medyada yer aldığına göre Türk firmalarına buralarda kapıların kapalı olduğu görülüyor.
Türkiye'nin 2026'daki önemli bir atılımı haftalık Ermeni Horizon Dergisinde (Horizonweekly.ca) yer aldığı üzere Ermenistan'la olan sınırını açması olacak. 1992 Azeri Ermeni savaşında Türkiye, kendi iradesi ve egemenlik hakkı uyarınca Ermenistan'la olan kara sınırını kapatmıştı.
Türkiye'yi bekleyen sorunların başında ABD Büyükelçisi T. Barack'ın ifadelerinde yer bulan Kürt konusu gelmekte.
Kanımca Cumhur İttifakının büyük oy kaybına neden olacak İmralı ziyaretleri her seferinde daha çok taleplerde bulunan DEM Parti ile yapılan görüşmeler kamuoyunca yakından takip edilmekte.
ABD'nde 2026'da yapılacak Senato ve Temsilciler Meclisi seçimleri Trump'ın önündeki en büyük sınav olarak görülmekte. Bu yine de Türkiye'nin F 35 alımlarını etkileyecek bir gelişme olarak algılanmamalı.
İç politika çekişmeleri, muhalefetin susturulmaya çalışılması, işsizlik ve ağır bir ekonomik kriz geçirmekte olan Türkiye ve kamuoyunun yurt dışındaki gelişmelerle yakından ilgilenmesi menfaati icabıdır diyelim.
2026'ya girerken
2026'ya girerken
Paylaş: