Boşanıyoruz

Boşanıyoruz galiba! Güney Afrikalı Bakan Naledi Pandor, tam bir yıldız oldu bu soykırım davasında. Ona ve Den Hagu’daki yargıçlara 12 ABD’li senatör tehdit mektubu yolladılar. ‘Uyarıldın’… Putin’i birkaç ay içinde tutuklama kararı çıkartan Den Hague’lu hakimler, Netenyahu hakkında tutuklama kararı çıkartırlarsa kendilerine ve ailelerine yaptırım uygulayacaklarını söylüyor ABD’li mebuslar. “Netenyahu bizden biri” diyorlar. Gerekirse Den Hague’ı istila (!) edeceklerini ima ederek.

Otur ve eğlen artık. Mahalle bıçkınının yapmayacak kadar akıllı olacağını ABD’li senatörler yazılı olarak uluslararası mercilere iletiyorlar. Şaşkın ve hırçın çocuk bir nöbet geçiriyor. Salya sümük.

Sonunda NATO falan kalmayacak ve boşanacağız. Artık bu çocuğu psikiyatriye sevketmek gerek.

ABD’li üniversite gençliği müthiş kalkışma gösteriyorlar. Doğu’dan Batı’ya bütün ülke direniş içinde. ABD İsrail’i eleştirmeyi kanunen yasaklıyor! Hani serbest konuşma hakkı?

İsrail atom bombası yapıyor. İran’a yasak. ABD tüm NATO ülkelerine Patriot veriyor. Türkiye’ye yok! “Sen tek ayak üzerinde köşede dur cezalısın pis ortak. Ben PKK’yı güçlendirip güney doğunda bir Kürt devleti kuracağım. Sen sus ve otur. Ben böleceğim ve yöneteceğim. Neyi nasıl böleceğimi bilmesem bile bölüp yöneteceğim. Neyi nasıl yöneteceğimi anlamasam bile. Ben üstün ırkım!”

Macron, ABD’nin kölesi olmaktan bahsediyor. Olayı kavradığı için değil, yanlış anlamayın! İsrail’i kıskandığı için. Onun yerinde olmak istediği için.

Bu arada Fransızlar ve ABD’liler Afrika’dan ayrılmaya davet ediliyorlar nazikçe.

İsrail, onbinlerce Filistinliyi rehin tutarken Filistin direnince krize giriyor ve yüz küsur rehine için 20 bin kadar çocuk öldürüyor ABD’nin bombaları ile.

ABD Rusya’yı köşeye sıkıştırıyor, çepeçevre sarmallıyor. Ukrayna’da başkan değişimini organize ediyor. Bir komedyeni başa getiriyor. O komedyen bile Rusya ile uzlaşmaya hazır iken, İstanbul Anlaşması imza seviyesine yaklaşmışken Boris Johnson gidiyor Ukrayna’ya ‘Savaşa devam’ diyor. Yüzbinlerce Ukraynalı ölüyor.

Batılı dediğimiz politikacılar bu denli mi gerçeklerden uzak yaşıyorlar?  Evet. Ayakları yerden kesilmiş. Üstünüz, üstün diye kendi mezar yerlerini belirlemişler ve kendileri dans ediyorlar.

IDF türü yalanlar demek artık lisanlara yerleşecek. İsrail Defence Force yani İsrail Savunma Gücü. Efendim New York’taki metro tünellerinden daha fazla tünel kazmış Filistinliler, New York’un dörtte biri büyüklükte bir alanda. Çocukları öldürüp kadınlara tecavüz etmişler Hamaslı teröristler.  Hangi ülkeler terörist kabak gibi ortada. Hırçın çocuk nöbet geçiriyor. Salya sümük, kuduz hastası gibi etrafa saldırıyor ve öldürüyor. Hastane, üniversite önlerine ne gelirse yakıp yıkarak ve bunu ayrıca belgeleyip internete koyarak. Bunları bağlamak gerek, kapatmak gerek. Büyüklük sanrısı. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Hasta zihniyet, hasta beyinler. Suriye ve Irak katliamlarında İsrail parmağı kıpkırmızı. ABD’li yönetim bu denli salak mı, bu denli mi büyüklük sanrısı içinde kendilerini kaybetmişler? Birkaç yüz milyon dolar seçim yardımı için sen git epeyce milyar dolar ver bu küçücük ülkeye? Nerede ise Ukraynalılara ve Filistinlilere üzüleceğime ABD halkına üzülüyorum. Kibir çöküşten önce gelir. ABD gençliğini alkışlıyorum.

Sonunda Türkiye NATO’dan ya atılacak ya çıkacak da yetenekli uzun veya kısa boylu yetkililer ‘Kim Rus’un uçağını düşürdü’ diye birbirlerine girince biz kuzey komşu ile baş başa kalacağız. Allah sonumuzu hayreyleye. Savaş yasak! Onlarda büyüklük sanrısı var da, bende neden olmasın? Savaş yasak dedim ya!