Sultanlar tahttan indi

Filenin Sultanları diye adlandırdığımız Voleybol Kadın Milli Takımımız, geçen sezonu üstün başarılarla 3 önemli kupa kazanarak tamamlamış, yabancı otoritelerce bile, “Dünyanın En İyi Takımı” olarak ilan edilmişti. Ancak Antalya’da oynanan Dünya Milletler Ligi maçları, maalesef bu çok değerli unvanı hazmedemediğimizi ortaya çıkardı. O hırslı, ateşli, kazanma arzulu takım gitmiş, yerine bir sıra takımı hüviyetine dönmüş bir pısırık takım gelmişti. Eski özelliğimiz, geri düşsek bile, maça asılan, set bitene dek rakibi zorlayan, yıpratan, galip gelmek için çabalayışını yitirmiş, yerini “Bitse de gitsek” havasında, teslim bayrağını erken çeken gayesizler topluluğu almış. Anlaşıldı ki oyuncularımız, spor salonunda, hünerlerini yeniden göstermek yerine, moda şovlarda mankenlik yapmayı, reklamlarda oynamayı tercih etmişlerdi. Yanlış anlaşılmasın, tabii ki para kazanacaklar, profesyoneldirler ama maça çıktıkları zaman da aslanlar gibi mücadele etmeliydiler, yapmadılar.

 

İtalyan Antrenör Daniele Santarelli, İtalya’da çalıştırdığı İmoco takımını şampiyon yaptığı için havalara girmiş anlaşılan. Japonya ve İtalya maçlarını onun yanlış oyuncu tercihleri ve hatalarıyla kaybettik. Japonya gibi bu spor dalında kariyerli bir takıma yedeklerle çıkmak ve ısrar etmek akıl dışıydı. İtalya yenilgisi ise bize yakışmayan, facia bir başarısızlıktı. Egonu, Sylla, Cirichella gibi yıldızlarını getirmeyen rakibimiz, yedeklerle bizi dağıttı. Antrenörümüz, servis atamayan, manşet alamayan, topları tribünlere gönderen Hande’nin yerine bir formül düşünmedi. İki hata yaptı diye, Rusya liginin en değerli oyuncusu seçilen Ebrar Karakurt’u sürekli yanında oturttu. Tuğba ve İlkin gibi genç ama tecrübesizlerden medet umdu. Dünya Şampiyonluğu’muzda katkı sahibi Meliha Diken’i kadroya almamak da başka bir gaftı. Meliha hem çok iyi servis karşılar hem de hücumda etkili oyuncudur. Kaptan Eda Erdem’in liglerin bitiminden 1 ay sonra nerede sakatlandığı da ilginç bir soru. Allah’tan Küba’dan devşirdiğimiz Melissa Vargas var da ayakta kalıyoruz, tek başına milli takımı sırtında taşımaya çalışıyor, ona da yazık. Şimdi diyebilirsiniz ki, “Daha çok maç var, düzeliriz.” Ama dünya lideriyken bir anda 7’nci sıraya düşmemiz içimizi acıtıyor. Dileriz Santarelli bu fiyasko sonuçlardan ders çıkarır. Artık büyük, küçük rakip kalmadığını kabul ederek takımımızı ideal altılarla oynatır. Vargas-Ebrar ikilisi sürekli beraber oynamalı, Zehra’dan orta oyuncu olarak yararlanılmalı, Meliha’yı yeniden çağırmak düşünülmeli.

 

Şimdi esas sınavları Amerika’nın Kovboylar Eyaleti Teksas’ta vereceğiz. 29 Mayıs 22.30’da Almanya ile başlıyoruz. 31 Mayıs sabah 03.30’da Sırbistan maçımız var. 01 Haziranda G.Kore, 02 Haziran 23.00’te ev sahibi Amerika ile oynuyoruz.

 

Bir sitemimiz başarılı Voleybol Federasyonumuza. Antalya’da sadece bizim maçlara 12 bin seyirci toplamak çok önemli değil. Diğer maçlara da seyirci gelmesi sağlanmalı “Biz Voleybol Ülkesiyiz” sloganımıza uygun şekilde diğer maçlara da okullarla işbirliği yapılarak öğrencilerin ücretsiz izlemeleri sağlanmalıydı. Çünkü bu maçları TV’lerden izleyenlere boş tribünleri göstererek “Türkler voleybolu sevmiyor” yargısının önüne geçilebilirdi.

 

Bu yazıya son verirken centilmen voleybolcularımızı yürekten alkışlayalım. Yaptıkları hataları el kaldırarak hakemlere gösteren ve çok kez yeşil kartla centilmenliğin doruğuna çıkan kraliçelerimizle ne kadar övünmek az.