Nitekim dağ, fare doğurdu…

“Dinle, fakat sakın inanma” başlıklı son yazımda, gündeme getirilen tasarruf tedbirlerinin, uygulama şansı olmayacağını belirtmiştim. Ne yazık ki haklı çıktım. Dağ fare doğurdu. Ciddi hiçbir tedbir gündeme gelmedi.

-Ulaşılması gereken hedef, hepsi hepsi 100 milyar TL. Yani çerez parası. Zira bu yıl bütçe açığının 2 trilyon TL’ye ulaşacağı tahmin ediliyor. Zaten ilk 4 ayın açığı, 691 milyar TL. Ödenen faiz tutarı 364 milyar TL. Örtülü ödenek harcaması 4,1 milyar TL. Kamu kurumlarının görev zararı 103 milyar TL. Diyanet İşleri’nin harcaması 31,8 milyar TL. Kur Korumalı Mevduatın tahmini faiz yükü 800 milyar TL. Profesör Karatepe’nin hesaplarına göre, bu yıl yandaşlara sağlanacak vergi avantajları 2,2 trilyon TL’sine ulaşacak.

-Peki sarayın astronomik harcamaları, uçak, helikopter, makam aracı, saltanatı, koruma, trol ve danışman orduları, yandaşlara sağlanan ballı maaşlar ve ücretler, Kur Korumalı Mevduat, Yap-İşlet soygunu, sırtımızdaki kambur mülteciler, kamu kaynaklarını hortumlayan vakıflar, dernekler, din bezirganları, gösteriş harcamaları, saraylar, lüks hükümet konakları, kamu binaları vb. ile ilgili bir tedbir var mı? Yok.

-Peki vergi reformu, siyasi etik yasası, nereden buldun kanunu, servet beyanı, asgari geçim bildirimi, hayat standardı uygulaması vb. tedbirler düşünülüyor mu? Hayır.

-Rüşveti, yolsuzlukları önleyecek tedbirler, şeffaflık, ciddi ve titiz bir denetim sistemi, düşünülüyor mu? Hayır.

-Sayıştay’ın tam yetki ile çalıştırılması, Hesap Uzmanları Kurulu’nun Maliye Teftiş Kurulu’nun Gelirler Kontrolörlüğü Biriminin tekrar açılması, düşünülüyor mu? Hayır.

-Yap-İşlet rezaletini ödemelerinin döviz cinsinden yapılması sona erecek mi? Hayır. (Sadece önümüzdeki 5 yılda, yolcu garantili hava alanlarına 909 milyon euro ödeme yapılacaktır.) (Devletin şu an borcu 7,5 Trilyon TL’dir. Bunun 2,8 trilyonu TL cinsinden, 4,7 trilyonu döviz cinsindendir.)

-Kanal İstanbul gibi çok hatalı projeler terk edilecek mi? Hayır…

-352 metre yüksekliğinde bir Merkez Bankası inşa etmek saçmalığı sona erecek mi? Hayır.

-Liyakat düzeni, adil ve tarafsız yargı, dürüstlük sağlanacak mı? Ümit yok.

-Tek Adam Düzeni sona erecek mi? Demokrasi geri gelecek mi? Ümit yok.

-Eğitim tekrar kaliteli hale gelecek mi? Rektörlerin din bezirganları tarafından tayini sona erecek mi? İlme, yüksek teknolojiye önem verilecek mi? Yüce dinimizi dejenere etme faaliyetleri sona erecek mi? Ümit yok. (322 Fen Lisesine mukabil, 4 bin 413 İmam Hatip Lisesi açtınız. Neticede İmam Hatipleri de telef ettiniz. Deist üretim merkezi haline getirdiniz. Gen nesillerimize en büyük zararı verdiniz.)

Bu zihniyetle, bu iktidarın başarılı olması mümkün olabilir mi? Elbette hayır…