Enflasyon zirvede, kamuda tasarruf yılın ikinci yarısına bırakıldı

Türkiye, son açıklanan Mayıs 2024 verilerine göre yüzde 69,80’lik tüketici enflasyonu ile dünyada en yüksek enflasyona sahip ilk dört ülkeden biri konumunda bulunuyor.

Eylül 2021’de Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “faiz indirimi” ısrarı ile yükselişe geçen enflasyon, geçen sürede bir türlü önlenemedi. Türkiye’de toplumu son 2,5 yılda en çok şikayet ettiği konu hayat pahalılığı oldu, olmaya da devam ediyor. Uzmanlara göre, yanlış ekonomi politikaları nedeniyle ülke, yüksek faiz, yüksek enflasyon, düşük gelir, artan fakirlik girdabından kurtulamıyor. Göreve geldiğinde “Rasyonel politikalar” uygulayacağını belirten Mehmet Şimşek, görünen o ki enflasyon düşüşünü “faizleri artırma” ve iç tüketimi “kısma” politikalarına bıraktı. Çünkü  kamuda tasarrufu yılın ikinci yarısına bıraktı. Şimşek’in faiz politikası da enflasyonun düşmemesi nedeniyle eleştiriliyor. Temmuza kadar enflasyonda düşüş olmazsa, Şimşek politikalarına güven sarsılabilir.

28 Mayıs Cumhurbaşkanı seçimini Erdoğan’ın az farkla kazanması sonrasında ekonominin başına getirdiği Mehmet Şimşek’in başta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) olmak üzere ekonomi bürokrasisinde yaptığı değişiklikler ve “rasyonele dönüş” söylemi, faiz artırımı politikasına geri dönüşün de önünü açtı. Haziran 2023’te tekrar başlayan faiz artırımları ile son 11 ayda TCMB’nin politika faizi yüzde 8,5’ten yüzde 50’ye çıkarıldı. Aynı dönemde tüketici enflasyonu ise yüzde 38,2’den yüzde 69,80’e yükseldi. Dolayısıyla aradan geçen 11 ayda hala enflasyonda bir gerileme ve yabancı sermaye girişi beklentisi karşılanamadı.

Faiz eleştirileri artıyor

Son günlerde iş dünyasından “faiz artışlarının işe yaramadığı” yönünde eleştiriler yapılırken, kulislere göre hem AKP içinde hem Saray danışmanları içerisinde Şimşek’in politikalarına ilişkin rahatsızlıklar giderek artıyor. Ekonomistlere göre, ‘rasyonel’ ekonomi politikalarının bekleneni verememesi halinde, Şimşek üzerindeki baskılar da artacak. Özellikle Mayıs ve Haziran aylarında enflasyonda kalıcı etki yapacak bir gerileme olmazsa, Şimşek politikalarına olan eleştirilerin artması bekleniyor.

Önce Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, parasal sıkılaştırmadan beklenen sonucun alınamadığını söyledi. ASO Meclis toplantısında konuşan Ardıç, sanayicinin enflasyonun düşürülmesi ve belirsizliklerin giderilmesi için faiz artışına razı olduğunu, ancak gelinen noktada enflasyon düşmediği gibi, yabancı sermayenin de gelmediğini söyledi.

Ekonomik yapıda ortaya çıkan belirsizliklerin sanayicinin üretim gücünün azalmasına neden olduğunu belirten Seyit Ardıç, yüksek faiz yanı sıra belirsizlikten etkilenen sanayicinin enflasyonun azaltılması hedefiyle politika faizi artışına razı olduğunu hatırlattı. Buna karşılık parasal sıkılaştırma politikalarında beklenen sonuç alınamadığının altını çizen Ardıç, “Ekonomimiz mevcut durumda aynı anda hem yüksek faiz hem de yüksek enflasyon kıskacında kalmıştır. Bu süreç uluslararası piyasalarda rekabet gücümüzü aşındırmaktadır.” dedi.

Krediye ulaşım zorluğu yanı sıra ticari kredi kartı limitlerinin sınırlandırılmasının sanayicileri daha da zor durumda bıraktığını belirten Ardıç, “Ticari kredi kartları enflasyon arttırıcı bir etkiden daha ziyade arz tarafına katkısı olduğundan enflasyonu düşürücü bir etkiye sahiptir” diye konuştu.

Başta enflasyon olmak üzere birçok makro değişkenin dengelenmesinde ekonominin arz tarafının canlı kalması gerektiğine değinen Seyit Ardıç, “Krediye ulaşmanın zor olduğu bu dönemde, vergi borçlarının ertelenmesi ya da taksitlendirilmesi, reel sektörün üretime devam edebilmesi ve ayakta kalabilmesi için hayati öneme sahiptir.” şeklinde konuştu.

Türkiye kişi başına gelirde dünya ortalamasının altına düştü

Uluslararası Para Fonu, (IMF) her sene iki defa yayımladığı Dünya Ekonomik Görünümü raporuna göre Türkiye, son 10 yılda kişi başına düşen milli gelir sıralamasında geriledi. IMF’nin Nisan 2024’te yayımladığı son raporuna göre, Türkiye’de kişi başına milli gelir 10 sene önce dünya ortalamasından 1500 dolar fazla iken, 2023’te dünya ortalamasının 500 dolar geriye düştü. Dünyanın en büyük ekonomi sıralamasında da Türkiye irtifa kaybetti ancak hala en büyük 20 ekonomi arasında olmayı sürdürüyor

IMF raporunda Türkiye’ye ilişkin çarpıcı veriler yer alıyor. Rapora göre 2023 yılında Türkiye’de kişi başına düşen Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 12 bin 849 dolar oldu. Türkiye bu gelir ile dünyada 72. sırada yer aldı. 2013 yılında Türkiye’de kişi başına düşen GSYH 12 bin 489 dolardı. Kişi başına milli gelir sıralamasında 2013 yılında dünyada 66. sırada bulunuyordu. Bu durumda Türkiye son 10 senede 6 sıra geriledi.

Türkiye’nin verilerini dünya ortalaması ile karşılaştırmak da mümkün. Buna göre kişi başına milli gelir 2013’te dünya ortalamasının bin 554 dolar üzerinde iken 2023’te 510 dolar altına düştü. Dünya ortalaması ile Türkiye’de kişi başına milli gelir daha geniş bir zaman diliminde karşılaştırıldığında şu sonuç ortaya çıkıyor: 2000’li yılların başında Türkiye dünya ortalamasının gerisinde. Ancak 2007 yılından itibaren Türkiye üstte çıkarken 2017 yılına kadar büyük ölçüde daha yüksek gelire sahip. 2017’den sonra ise durumun rengi değişiyor ve Türkiye hep dünya ortalamasının altında yer alıyor.

Zaten Türkiye’nin son yıllarda gerilediği gösteren diğer veri ise Türkiye’nin dünya ekonomisinden aldığı pay. 2013 yılında dünya ekonomisinin yüzde 1,24’ünü Türkiye oluştururken bu oran 2023’te yüzde 1,06’ya düştü.

Satın alma gücü de düştü

Ekonomistler yöntem ve anlamını zaman zaman eleştirse de satın alma gücüne göre milli gelir de en çok başvurulan kıyaslamalardan birisi. Buna göre 2023 yılında satın alma gücüne göre kişi başına düşen milli gelir Türkiye’de 42 bin 64 dolar oldu. Sırası ise 52. 2013 yılında ise bu değer 22 bin 221 dolar idi. Türkiye’nin sıralaması ise 61 idi.

Euronews’in derlediği bilgilere göre; satın alma gücüne göre kişi başına milli gelir sıralamasında Türkiye son 10 yılda ilerleme gösterirken kişi başına milli gelir sıralamasında geriye gitti. GSYH cinsinden ülkelerin ekonomi büyüklüklerine bakıldığında ise Türkiye 2023 yılında dünyanın en büyük 18. Ekonomisi oldu. IMF’ye göre Türkiye’nin GSYH’si 1,11 trilyon dolar oldu. 2013 yılında ise Türkiye dünyanın en büyük 16. ekonomisi idi.

Açlık sınırı asgari ücreti geçti

Türk-İş’in Açlık ve Yoksulluk Sınırı araştırmasına göre Nisan ayında açlık sınırı bu yıl ilk kez asgari ücreti geçti. TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre Nisan ayında Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı ya da bilinen adıyla açlık sınırı 17 bin 725 TL’ye yükseldi. Böylelikle 17 bin 2 TL’lik asgari ücret bu yıl ilk kez açlık sınırının altında kaldı.

Araştırmaya göre, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ya da diğer adıyla yoksulluk sınırı 57 bin 736 TL’ye yükseldi. Aynı araştırmaya göre, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 22 bin 991 TL oldu.

Türk-İş’in verilerine göre Nisan ayında mutfak enflasyonu da hızlandı. Bu dönemde Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 5,55 oranında gerçekleşti. Son on iki ay itibariyle değişim oranı ise yüzde 74,88 olarak hesaplandı.

****

Enflasyonda artış sürüyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), nisan ayı enflasyon verilerini açıkladı. Resmi rakamlara göre, aylık enflasyon yüzde 3,18; yıllık enflasyon yüzde 69,80 oldu.

TÜFE’deki değişim 2024 yılı nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,18, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 18,72, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69,80 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 59,64 olarak gerçekleşti.

Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG), açıkladığı verilere göre nisan ayında aylık enflasyon yüzde 5,02, yıllık enflasyon ise yüzde 124,35 seviyesinde ölçüldü.

Enflasyon rakamları için öncü bir gösterge olan İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) İstanbul perakende fiyat endeksi ise çarşamba günü yayımlanmıştı. İTO verileri, İstanbul’da nisan ayında perakende fiyatların aylık yüzde 4,89, yıllık ise yüzde 78,81 artış göstermişti.