Kocaoğlu: CHP 2028’de iktidarı göğüsleme şansı yakaladı

İzmir eski Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 31 Mart Yerel Seçimlerinde kazandığı zaferle, 2028 yılında gerçekleşecek genel seçimlerde iktidarı göğüslemek için büyük bir şans yakaladığını kaydetti.

Gözlem Gazetesi Yayın Kurulu toplantısına konuk olan Aziz Kocaoğlu, 31 Mart Yerel seçimlerinin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP’nin 2 puan farkla iktidar partisinin önüne geçtiği tarihi seçim tablosunu ortaya çıkaran birçok etkenin olduğunu ifade eden Kocaoğlu, ekonominin çok önemli bir faktör olduğunu ancak sosyal adaletsizliğin, AKP’nin ayrımcı söylemlerinin, halkın isteği doğrultusunda CHP’de yaşanan değişimin, halkın yaşananlar karşısında sabrının taşmasının sonuçta çok etkili olduğunu söyledi.

31 Mart Yerel Seçimi sürecinde kampanyaların çok sessiz ve sakin ilerlediğini, bu seçime büyük bir belirsizliğin hakim olduğunu söyleyen Kocaoğlu, “İzleyebildiğim seçimlerin içinde en belirsiz seçimlerden bir tanesi hatta birincisiydi diyebilirim. Teveccüh iyi fakat bir belirsizlik vardı. Bu belirsizlik CHP’nin lehine oldu, siyasette bir dip dalgası meydana geldi” dedi.

“Ekonomideki olumsuzluk gerekli cevabı getirdi”

Seçimin sonuçlarında, ekonomideki mevcut durumun çok önemli bir etkisi olduğunu ifade eden Kocaoğlu, “Herkesin geliri düştü, gelir dağılımındaki payı azaldı. Emeklilerin 10 bin TL maaş ile yaşamaya mahkum edilmesi, sabit gelirlilerin, tarım ve hayvancık yapan insanların yaşadığı sıkıntılar, gelir dağılımındaki adaletsizliğin artarak devam etmesinin ardından artık bıçak kemiğe dayandı” ifadelerine yer verdi. Kocaoğlu, 14 ve 28 Mayıs’ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde ekonomideki olumsuzluğunun bu denli hissedilmemesi sebebiyle halkın sandıkta gerekli cevabı vermediğini söyledi. 

“Halk bir yere kadar sabretti”

Yerel Seçimdeki tabloyu ortaya çıkaran asıl etkeni, halkın yaşananlara bir noktaya kadar sabredebilmesi sonunda da tepkisini göstermesi olarak açıklayan Kocaoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Ortadoğu’da devlet kimliği ve geçmişi olan birinci devlet. Bir de bunun yanında İran var. Geri kalanların hepsi cetvelle çizilmiş, şeyhlerin, reislerin veya padişahların yönettiği devletler. Devlet olma hüviyetleri zayıf. Böyle baktığımızda Türkiye’deki bu damar, yani Atatürk’ün damarı, bir yere kadar sabretti. Bir yerden sonra ayağa kalktı” sözlerine yer verdi.

“CHP’ye güven sarsılmıştı”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) ekonomiye ve ülkenin geleceğine dair çok önemli adımlar atamadığını ifade eden Kocaoğlu, “CHP uzunca bir süredir, hatta ikinci kuruluşundan bu tarafa ne ekonomiye dair ne de ülkenin geleceğine dair çok önemli şeyler üretmedi. Benim partide mutfak yok söylemiyle dile getirdiğim konulardır bunlar. Şimdi, tam 5 sene sonra ne demek istediğim anlaşıldı. Kılıçdaroğlu, mutfaktan gelme siyasetçi değil. Bürokrat yanı ağır basıyor. Bürokratlığın nasıl yapıldığını, bürokrasinin verdiği kimliği kişiliği de göz önüne alırsak, partiyi genel başkandan ziyade bürokrat olarak yönetti. Sağdan transferler yaparak partiyi sağa açacağını zannetti ve öyle bir politika izledi. Bu da parti tabanında ve Türkiye genelinde sayın genel başkanımıza olan güveni azalttı. Zaten ne iş yaparsanız yapın sizin sermayeniz sizi siz yapan güvendir. Güven eksikliği hiçbir zaman dikiş tutmuyor. 28 Mayıs 2023’ten sonra tüm Türkiye CHP’ye ‘Genel başkanınızı değiştirin’ mesajını verdi” ifadelerini kullandı.

“Değişim sonuçlara yansıdı”

CHP’nin, halkın istemesi halinde, değişimi gerçekleştirebileceğini gösterdiğini dile getiren Kocaoğlu, bunun bir güven oluşturduğunu, seçimlerin sonuçlarına da yansıdığını belirtti. Kocaoğlu, “CHP’nin, 100 yıllık çınar olduğunu, Kurtuluş Savaşı’nı yöneten siyasi bir parti olduğu ve ne kadar zayıflasa da genlerinde, reflekslerinde ülke, devlet, millet mefhumunun, korunmasının, yüceltilmesinin yattığını 1200 küsur kurultay delegesi gösterdi. ‘Halk değişim istiyorsa biz değişimi gerçekleştiriyoruz’ dedi. En büyük değişim orada oldu. Özgür Özel’in kişiliği tutarlı, alçakgönüllü politika izlemesi de önemliydi” dedi.

“Ayrıştırıcı dil, milleti gerdi”

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle seçim sürecinde söylemlerindeki ayrıştırıcı tutumun halk tarafından tepkiyle karşılandığını aktaran Kocaoğlu, “Erdoğan mezhebi, dini, etnik kökeni, bölgeciliği o kadar çok, o kadar aşırı, o kadar ezici ve tahrik edici kullandı ki millet iyice gerildi. Düdüklü tencerenin patlaması, kapağını atması gibi bir olay yaşandı” diye konuştu.

 

“AKP’ye bir tepkidir”

“20 senedir biz birleştirmeye çalışıyoruz, AKP ise hep ayrıştırıyor” diyen Kocaoğlu, şöyle konuştu: “CHP’ye ve diğerlerine söylenen sözler, CHP’nin ileri gelenlerinin vatan haini gibi eleştirilmesi, terörist olarak eleştirilmesi gibi şeyler toplumda iz bıraktı. Benim tespitlerimden biri de tarikatçı olmayan, ekonomik ve siyasi çıkar beklemeyen, siyasette ve ticarette dini kullanmayan, ülkesini, Cumhuriyet’ini, Atatürk’ünü seven Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü savunan inançlı kesim bu ülke nereye gidiyor, bunlar nereye götürüyorlar diye sorguladı. AKP’lilerin hal ve hareketleri, uygulamaları, dünya kadar malın satılması, ülkenin tarumar edilmesi, ekonomik yoklukla beraber siyasi bağımsızlığımızın dünyada sıkıntıya girmesi ve birçok şey sonunda bu tepkiyi getirdi.”

Kocaoğlu, CHP’nin, kazanılan belediyelerde rol model olmak ve 2028 Genel Seçimlerinde iktidarı göğüsleme şansını yakalamış olduğunu ifade etti.