İzmir’e “Özel” teşekkür, partiye uyarı, Dağ’a gönderme

CHP lideri Özgür Özel, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından ilk açıkhava toplantısını 30 ilçeden 28’ini kazandığı İzmir'de yaptı.

Özel, “Atatürk’ün hedeflerini tutturmuş değiliz. Bu 5 yılda kim hata yaparsa kim yanlış yaparsa Atatürk’ün partisini girdiği ilk yerel ve genel seçimde birinci parti yapma ve Atatürk’ün partisini ikinci yüzyılın ilk seçiminde iktidar yapma hedefimize, Türkiye’nin bu büyük yürüyüşüne engel olur, bu yolda engel tanımayacağız” dedi.

İzmir’in bundan sonra hak ettiğini alacağını, büyük beklentiye de cevap vereceğini vurgulayan Özel, “İzmir Türkiye ile değil dünyanın sayılı kentleriyle yarışacak bir vizyona kavuşmalıdır. Birbirini düşman görmeyen bir takıma, örgütü dizayn etmeyen, İzmir’i dünya kenti yapmak isteyen bu arkadaşlarıma inanıyorum. Belediye başkanları örgütümüzün amirleri değildir. Herkes kendi görevini yaptığında hakkının yenmeyeceğini görmüştür. Örgütüne hakkıyla sahip çıkan belediye başkanına sonuna kadar ben de sahip çıkacağım” ifadelerini kullandı.

31 Mart Yerel Seçimleri’nde zafer kazanan CHP’de Genel Başkan Özgür Özel, memleketi Manisa’da bir dizi programa katılmak için havayolu ile İzmir’e geldi. Özel, Adnan Menderes Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu.

Özel’in konuşmasından satır başları şöyle:

Kurultayımızdan sonra bu havaalanına geldiğimizde seçim otobüsümüzü buraya sokmamışlardı. İktidar partisinin adayı içinse kapıları sonuna kadar açtılar. Bu otobüsü buraya sokan şey otobüsün şoförü değildir. Otobüsü buraya sokan şey Özgür Özel’in genel başkanlığı ya da bir başkamızın burada koyduğu irade değildir. Bu otobüsü buraya sokan güç sizsiniz, CHP örgütüdür. 

“Atatürk’ün partisi ikinci parti olamaz”

Türkiye’nin dört bir yanındaki konuşmalarında hep İzmir ve İzmir’in adaylarına ve seçmenlerine çok seslendim. Bir değişim başlayacaksa bunun İzmir’den başlaması gerektiğini ifade ettim. 

Türkiye genelinde aldığımız yüzde 38 oyla CHP Türkiye’nin birinci partisidir. CHP’nin genel başkanlığına aday olduğum süreçte tüm Türkiye’de ve kurultayımızda şunu demiştim; benim inandığım bir kural bir gerçek var, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi ikinci parti olamaz.

Bugün CHP 14 büyükşehir belediyesini kazanmıştır. 15. büyükşehir belediyesi için büyük bir hukuk mücadelesi içindeyiz. 14 büyükşehirde kalsak dahi CHP’den sonra en çok büyükşehir kazanan partiden 4 il öndeyiz ve CHP 35 il kazanmıştır. En yakın rakibinden 11 il ileridedir. 3’ü büyükşehir belediye başkanı olmak üzere 35 kadın belediye başkanımız geçen dönemde 11 olan sayıyı 35’e çıkarırken bu konuda en önemli katkı İzmir’de gösterdiğimiz 9 kadın adaydan 8’ini seçen İzmir’in seçmenlerine aittir. 

Türkiye’de neredeyse tamamı gençlik örgütlerimizden gelen 58 genç belediye başkanımız var. Bu konuda da en büyük teşekkürü İzmir’de aday gösterdiğimiz 12 gencimizden 11’ini seçen İzmir seçmenlerine borçluyuz. Tam bu aşamada kazanlarla ilgili bir şey söylemeden önce 2 tane kaybetmeyenden bahsetmek isterim. Aliağa’da yarışa başladığında yüzde 18 geride olan Türkiye’nin en canlı, diri, samimi kampanyalarından birini yapan, siyaseti bu seçim sonucuyla noktalamayan, aksine bir sonraki seçimin ilk günlerini yaşayan ve Aliağa adayımız Çağatay Güç’e yürekten teşekkür ediyorum.

“Ant içiyoruz ki Menemen’i alacağız”

İzmir Menemen’de kendi hatalarımızla ve İzmir’de AKP’nin kumpasıyla elimizden alınan belediyede belediye imkanlarının hiçbirimizin el sürmediği köy, beldelerden devralınan arazilerin satışını bir siyasi rant yöntemine çeviren devletin gücüne karşı bir kadın adayımız mücadeleyi bu seçim için kazanamadı görünüyor. Ancak o kaybın tüm sorumluluğu Cumhuriyet Halk Partililer olarak hep birlikte üstleniyoruz. Menemen adayımız Deniz Karakurt’a yürekten teşekkür ediyor ve Kubilay’ın kenti Menemen’e ant içiyoruz ki gelecek seçimleri Cumhuriyet Halk Partisi kazanacak.

“Değişim nerede diye soranlar İzmir’e baksın demiştim”

Aday belirleme sürecinde İzmir partimizin sancak gemisi demiştim ve bugün sancağı yere düşürmeyen CHP sancağını onurla gururla taşıyan bir takım kötü niyetlilerin beklentilerinin aksine 30 belediyeden 28’ini bize armağan eden İzmirlilere yürekten teşekkür ediyorum.

Aday belirleme süreçlerinin sonunda değişim nerede diye soranlar İzmir’e baksınlar demiştim. İzmir’de belediye başkanlarının yaş ortalaması 47. İzmir’de Doktor Cemil Tugay’ın kaptanlığında yürüyoruz. Aday belirleme sürecinde kimsenin hakkını yemedik. Eksiğimiz varsa kastımız yoktur. İzmir’in memnuniyet anketinde en üst yerde yer alan 3 isimle devam ettik. İzmir’in beklentilerini gördük, sesini duyduk. Bu sese kulak veren bir anlayışla değişime yer verdik. Bundan sonra İzmir hak ettiğini alacak. Yapılanların üstüne koyacak ama o büyük beklentiye de cevap verecek.

“İzmir’i dünya kenti yapmaya geldiler”

Ben bu genç, iyi eğitimli, çağdaş, birbirini düşman görmeyen, bu örgütü dizayn etmeye değil İzmir’i dünya kenti yapmaya gelen bu arkadaşlarıma yürekten inanıyorum. Bundan sonra ilçe başkanlarımız Atatürk’ün koltuğunun ilçelerindeki bekçileridir. Siyaseti onlar yapacak, örgüt-belediye ilişkilerinin sağlıklı yürütülmesine katkı sağlayacak, belediye başkanlarımızda kamu görevlerini yaparak önce örgütümüzün sonrada hepimizin göğsünü kabartacak yüzünü güldürecek

“Belediye başkanları örgütün amiri değil”

Buradan bütün örgütümüze çağrım şudur: Elbette örgüt-belediye ilişkisi önemlidir. Fakat ne belediyeler örgütün yöneteceği kurumlardır ne de belediye başkanları örgütümüzün amiridir. Herkes kendi görevini iyi yapınca bir başka göreve talip olursa hakkının yenmeyeceğini görmüştür. Belediye başkanları örgütümüzün amirleri değildir. Herkes kendi görevini yaptığında hakkının yenmeyeceğini görmüştür. Örgütüne hakkıyla sahip çıkan belediye başkanına sonuna kadar ben de sahip çıkacağım. 

Bugün tarihimizde ilk kez memleketim Manisa’da ve Denizli’de geçmiş dönemin 2 başarılı il başkanı büyükşehir belediye başkanımız olmuştur. Örgüt-belediye dengesini doğru kuran, birbirine destek olan, yapılan iyi icraatları doğru anlatan, örgütüne hakkıyla sahip çıkan belediye başkanına sonuna kadar bende sahip çıkacağım.

“Milletimizden kredi aldık”

Bu seçimin kazandırdığı özgüvenle bir tane AK Parti’liyi üzersek, bir tane MHP’liyi üzersek yanlışların en büyüğünü yapmış oluruz. Biz milletimizden bir kredi aldık. Bu bir yatırım kredisidir. Eğer Türkiye’nin geleceğine yatırım yaparsanız, size Türkiye’yi yönetmeniz için de daha büyük kredi vereceğim, demiştir.

“Rozetini gizleyenler İzmir’i kandıramamıştır”

İzmir’de olmadığı gibi yapanlar, takiye yapanlar, partilerinin rozetini gizleyenler, genel başkanlarının resminden uzak duranlar İzmir’i kandıramamıştır. Ama sakın bu seçimin bize kazandırdığı özgüvenle Cumhur İttifakı’ndan gençlere bu partiyi yabancı hissettirirsek yanlış yaparız. Burası baba evidir. Burada herkese yer vardır. Baba evinde kardeşin biri başını açar, bir kapar. Kimse karışmaz. Baba evi böyle bir yerdir. İzmir, hoşgörü ve özgürlüklerin kentidir. Bunu bütün Türkiye’ye göstereceğiz. 

Birinin kalbini kırdıysak ben partinin genel başkanı olarak özür diliyorum. 

Tüm siyasi partilere kapımızın sonuna kadar açık olduğunu, kime oy vermiş olursa olsun tüm yurttaşlara kapımızın açık olduğunu söylemek istiyorum. 

İzmir’de bizimle olan, tüm muhafazakar demokratlara, tüm milliyetçi demokratlara, tüm Kürt demokratlara saygılarımızı, sevgilerimizi sunuyorum.”