Kemeraltı kesin listeye girmeli

Yerel seçimlere az bir zaman kaldı. Özellikle Cumhur ittifakı adaylarının daha çok hükümetin yapabileceği işleri öne çıkardığını gözlüyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi AKP adayı Hamza Dağ da öyle… Körfez Geçişi, İkinci Çevre Yolu, beş yılda 150 bin konut gibi Büyükşehir bütçesini aşacak işleri öneriyor. Ancak en az bunlar kadar İzmir’e katkı yapacak olan Kemeraltı’nı esas alan Tarihi Kent Merkezi’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınması için siyasi iktidarı zorlayacağını ağzına aldığını duymadık nedense.

Oysa bu konudaki başvuru 14 Nisan 2020 tarihinde kabul edilmiş, ‘İzmir Tarihi Kent Merkezi’, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmenin ilk adımı olan Geçici Liste’ye kabul edilmişti. İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi, İzmir Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, İMEAK Deniz Ticaret Odası, İzmir Kalkınma Ajansı, TARKEM ve Kentimiz İzmir Derneği, Bakanlığa sunulan dosyayı desteklediklerini belirten metni imzalamıştı. Bundan sonra beklenen adım, Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın dosyayı UNESCO seçici kuruluna sunmasıdır.

Dünya Miras Listesi

Bir yerin ‘UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmesi ne anlama geliyor? Kısaca anımsatalım: UNESCO’nun (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) 1972 yılında Paris’te gerçekleştirilen toplantısında dünya üzerinde yok olan kültürel değerleri korumak ve uğrayacakları tahribatı engellemek amacıyla “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunmasına Dair Sözleşme” imzalandı ve 1976 yılında Dünya Miras Komitesi oluşturuldu. ‘Dünya Miras Listesi’ uygulaması ise 1978 yılında başladı. Amaç, dünyada “üstün evrensel değer” taşıyan doğal ve kültürel varlıkları, bütün insanlığın ortak mirası kabul ederek tanıtmak, toplumlarda evrensel mirasa sahip çıkacak bilinci oluşturmak, bu değerlerin korunması için gerekli işbirliğini sağlamak olarak belirlendi. UNESCO’nun ilk üyelerinden birisi olan Türkiye sözleşmeyi 1982 yılında onayladı.

UNESCO’nun kalıcı listesine girmek neden önemli? Her şeyden önce başta Kemeraltı olmak üzere İzmir’in tanınmasına ciddi bir katkıda bulunuyor listede bulunmak… Farkındalık yaratılıyor. Bilinirliğin yaygınlaşması, kültür turizmi olanağını artırıyor, alana daha çok yerli ve yabancı turistin gelmesini sağlıyor. Türkiye’den aralarında Bergama ve Efes’in de bulunduğu 18 alan var kalıcı listede.

Kalıcı listede yer almak yerel yöneticiler için de bir uyarı niteliği taşıyor. Tarihi alanının korunmasının sürdürülebilirliği yönünde bir güvence oluyor. Örneğin İstanbul’da kalıcı listede bulunun Tarihi Yarımada’daki hatalı uygulamaların UNESCO komitesinin uyarılarıyla engellendiğini anımsıyoruz. Öte yandan, UNESCO listesinde bulunmak Dünya Mirası Fonu’nun yanı sıra diğer ulusal ve uluslararası fonlardan yararlanmanın da önünü açıyor.

Son olarak şunu da belirtmeliyim ki, UNESCO listesinde yer almak, İzmirlinin Kemeraltı’na daha fazla sahiplenmesini teşvik edecektir.

Kavranılacak halka

Abdülaziz Ediz Başkanlığındaki alan çalışma gurubunun dosya üzerinde çok ciddi ve derinlemesine çalıştığını biliyorum. İlk başvuru aşamasında İzmir Milletvekili olarak Hamza Dağ da bu girişimi desteklemişti. Bakanlığın seçici kurulu, Bakan Ersoy’un da umutlandırmasına karşın Hıristiyanlık için önemli bir merkez olarak kabul edilen İznik’i seçmişti.

Önümüzdeki yaz aylarında 2024 yılı için yapılacak olan seçim için alan çalışma gurubunun çalışmaları yoğun bir şekilde sürüyor. Yerel seçim sonuçları ne olursa olsun İzmir’in kalıcı listeye sokulması için çaba gösterilmelidir. Bugüne dek bu konuda sessiz kalan AKP adayı Hamza Dağ’ın da seçim sonuçları ne olursa olsun geçmişte olduğu gibi İzmirlinin çabalarının yanında olmalı, seçim kampanyasında bunu içtenlikle açıklamalıdır.