Yargıtay’ın estetik ameliyatlara ilişkin kararı

Bilhassa sosyal medyanın yoğun kullanımı ile ortaya çıkan güzellik algısıyla, dış görünüşte değişiklik oluşturmayı hedefleyen estetik ameliyatlarının sayısında tüm dünyada artış yaşandığı bilinmektedir. Ameliyat sonrası hedeflenilen ve arzu edilen sonucun gerçekleşip gerçekleşmemesi, istenilen sonucun gerçekleşmemesi halinde ise; ameliyat olan kişinin, ameliyatı gerçekleştiren doktora yöneltebileceği yasal talepleri, güzelleşme hedefli estetik ameliyatların sayısında yaşanan artışla birlikte yargı kararlarına da daha sıklıkla konu olmaktadır. TC Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, güncel tarihli kararında; burun estetiği ameliyatı sonrası, burun ucu eğriliği oluşan ve doktor tarafından tekrar ameliyata alınan fakat eğriliği giderilemeyen bir kişinin doktora karşı açtığı dava yönünden kararını bildirmiştir.

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin07.02.2023 tarihli sözü edilen kararına konu uyuşmazlıkta, davacı, burun estetiği ameliyatı yaptırmış ve ameliyat sonrası burun ucu eğriliği yaşadığını fark etmiş; aynı doktor tarafından tekrar ameliyata alınsa da eğrilik giderilememiş; bunun akabinde farklı doktorlara iki kez daha ameliyat olmuştur.  Konuya ilişkin, ameliyat olan davacının, davalı doktordan maddi ve manevi tazminat istemli davası karşısında, davalı doktor, ameliyat sonrası meydana gelen sonucun olası bir komplikasyon olduğunu ve kendisinin kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Yargıtay, söz konusu ameliyata ilişkin hukuki değerlendirmesini, eser sözleşmesi üzerinden kurmuş; davaya konu olayda, burnun istenilen şekle kavuşmasının sağlanması gerektiğini ifade etmiştir. Yargıtay bu noktada; doktorun burun estetiği edimini üstlenirken sonucu taahhüt ettiğine dikkat çekmiştir. “Bu sonucun gerçekleşmesi fen ve bilime, yasal kurallara göre mümkün değilse Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddesine göre işi kabul ederken iş sahibini uyarma yükümlülüğü bulunmaktadır.” ifadesiyle Yargıtay, doktorun işin sonucuna ilişkin yükümlülüklerine işaret etmiştir. Buna göre kararda; doktorun ameliyatı kabulü ile sonucu taahhüt ettiğinin de kabulünün gerektiğinden bahsedilmiştir.

Yargıtay, uyuşmazlığa ilişkin karar verilirken; bilirkişi incelemesi yapılmasını, bilirkişi heyeti incelemesinde de istenilen sonucun gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerektiğini, sonucun gerçekleşmemesinde de yüklenicinin kusurunun dikkate alınması gerektiğini bildirmiştir. Yargıtay kararında; ameliyat sonucu bir komplikasyon olup olmamasının sonuca tek başına etkili olmadığına, “tıbbi bir müdahaledeki gibi doktorun yükümlülüğünden öte, taahhüt edilen sonucun gerçekleşip gerçekleşmediği” hususunun irdelenmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir. Sonucun gerçekleşmemesi durumunda, edimin ifa edildiğinin kabul edilmeyeceği ve ücrete hak kazanılamayacağı gibi doğan zararın yasaların öngördüğü şekilde tazmini gerektiği karara konu olmuştur.

Uyuşmazlığa konu estetik ameliyatın, hekim ile hasta arasında tedaviye ilişkin sözleşmeden farklı olduğu ve eser sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği Yargıtay’ın kararına esas teşkil etmektedir. Buna göre; eser sözleşmesi çerçevesinde, tarafların iradeleri doğrultusunda doktorun bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdünün bulunduğuna dikkat çekilmiştir. Yargıtaya göre; “davacı estetik amaçlı olarak davalıya başvurmuş olduğuna göre, estetik ameliyat yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan amaca uygun güzel bir görünüm sağlanması ve sürecin sağlıklı bir şekilde neticelendirilmesi hususları taraflar arasındaki eser sözleşmesinin konusunu” oluşturmaktadır. Burada doktorun, eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmek yükümlülüğü altında olduğu, komplikasyonlarda ise aydınlatma yükümlülüğü ve komplikasyon yönetiminin doğru yapılması sorumluluğunun bulunduğundan söz edilmektedir.(Kararın ayrıntısı için bakınız: https://karararama.yargitay.gov.tr/6. Hukuk Dairesi, Esas Numarası: 2022/855, Karar Numarası: 2023/457, Karar Tarihi: 07.02.2023)