Üreticiyi üretimden kaçırmayacak politikalar uygulanmalı

İzmir Ticaret Borsası Işınsu Kestelli, üreticinin sorunlarını anlamaya çalışmadan tarım sektörünü değerlendirmenin hakkaniyetli olmadığını vurgulayarak, “Tarıma yönelik her politikanın, üreticiyi üretimden kaçırmayacak şekilde ele alınması gerekiyor” dedi.

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısı İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer yönetiminde gerçekleşen toplantıda Türkiye hayvan varlığında yaşanan düşüşe dikkat çekildi ve üreticiyi destekleyecek adımlar atılması gerektiğini vurgulandı.

“Bu Ramazan’da et ve süt fiyatları tartışılacak”

Toplantıda konuşan Kestelli, tarımsal ürün fiyatlarının en çok gündeme geldiği dönem olan Ramazan ayına yaklaşıldığını belirterek, bu ramazanda en çok et, süt ve süt ürünlerinin fiyatlarının tartışılacağını söyledi. Kestelli, “Hayvan varlığımızda düşüş yaşanıyor. Elbette ki bunun ardında pek çok neden var. Hammaddesi açısından ithalat yapmak zorunda olduğumuz yem fiyatlarının yüksekliği. Çiğ süt fiyatının üretim maliyetinin altında kalması. İneklerin kesime gitmesi. Çoban ve çalışacak işçi bulunamaması. Mera alanların azalması. Desteklerin yetersiz kalması. Bu nedenleri çoğaltmak; listeyi uzatmak mümkün” dedi. “Ülkenin içinde bulunduğu açmazı aktarmak için” çiğ sütte gelinen durumu paylaşan Kestelli, “Bugün, var olan iki farklı hesaplama modeline göre çiğ sütün maliyeti litre başına 15 lira 79 kuruş ile 16 lira 85 kuruş arasında değişiyor. Ulusal Süt Konseyi’nin halen yürürlükte olan çiğ süt referans fiyatı ise litre başına sadece 13 lira 50 kuruş. Bu şartlar altında hangi üretici üretime devam etme cesaretini gösterebilir? Kim, ne kadar dayanabilir?” dedi.

“Önce üreticinin sorunlarını anlamalıyız”

Üreticinin sorunlarını anlamaya çalışmadan tarım sektörünü değerlendirmenin hakkaniyetli olmadığını söyleyen Kestelli, “Ayrıca tarım sadece ve sadece fiyat üzerinden ele alınacak, tartışılacak bir sektör değildir. Ülkemizin bu alandaki potansiyeli ve coğrafi olarak içinde bulunduğumuz alan tarımı bu ülkenin en stratejik sektörlerinden biri haline getiriyor.
Ve tarıma yönelik her politikanın, üreticiyi üretimden kaçırmayacak şekilde ele alınmasını gerektiriyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada da “2023 yılında 31 milyar dolara ulaşan gıda ürünleri ihracatını 35-40 milyar dolara çıkarmanın gayreti içerisinde olduklarını” belirterek üretimden yana bir yol izleneceğini bir kez daha vurgulamış oldu. Açıkçası bu sözler hem bizleri teşvik etti hem de umutlandırdı” ifadelerine yer verdi.

“Kazanan tarafta yer alabiliriz”

Tarım ve gıdanın tüm dünyada gündemin en önemli konularından olmaya devam edeceğinin altını çizen Kestelli, “Ben Türkiye olarak şanslı ülkelerden birisi olduğumuzu söyleyebilirim.
Konjonktürel ekonomik sorunlar yaşasak da tarımdaki üretim potansiyelimiz yüksek.
Üretimi daha verimli, uygulanan üretim tekniklerini daha modern hale getirebilirsek bu sıkıntılı sürecin kazanan tarafında yer alabiliriz” diye konuştu.

Tuncer: Hayvan varlığı 4,3 milyon baş azaldı

İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer de Türkiye İstatistik Kurumu 2023 yılı hayvansal üretim istatistiklerine göre; 2022 yılına göre 2023 yılında büyükbaş hayvan sayısının yüzde 2,6 azalarak 16,5 milyon başa, küçükbaş hayvan sayısı ise yüzde 6,9 azalarak 52 milyon başa düştüğünü, hayvan varlığının 1 yılda 4,3 milyon baş azaldığını söyledi. Gelişmiş ülkelerin çoğunda hayvancılığın tarımsal üretim içerisindeki payının yüzde 50’nin üzerinde olduğunu kaydeden Tuncer, “Ülkemizde bu oran yüzde 40 dolaylarındadır” dedi. Tuncer, Türkiye’de et fiyatının ortalama tüketici gelirine göre yüksek olması sebebiyle et tüketiminin yetersiz olduğunu belirtti. Bu sorunları çözmek için uzun vadeli politikalar geliştirmek gerektiğini vurgulayan Tuncer, “Her şeyden önce maliyet enflasyonun önüne geçmeli, hayvan refahını arttırmalı, küçük ve orta ölçekli aile işletmelerinin sürdürülebilirliğini sağlamalı ve yöreye uygun ırklar geliştirmeliyiz” dedi.