Kadınlar, ekonominin ve siyasetin tam merkezinde olmalı

Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, 3. İzmir Kadınlar Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Kadınların yeri, sadece evlerimizin dört duvarı arasında değil; toplumun, ekonominin ve siyasetin tam merkezinde olmalıdır" dedi.

Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) tarafından ‘İkinci Yüzyılda Hayalimizdeki Türkiye İçin’ teması ile düzenlenen 3. İzmir Kadınlar Kongresi’nin ikinci gününde açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) İş Dünyasında Kadın Komisyonu (İDK) Başkanı Reyhan Aktar gerçekleştirdi.

Kongrede konuşan Yelkenbiçer, Cumhuriyetin 101. yılında, daha adil, demokratik, sürdürülebilir ve eşitlikçi bir Türkiye hedefiyle bir araya geldiklerini belirterek, “Bu yolda, kadınların güçlenmesi ve yetkinliklerinin artırılması, toplumun her alanında eşit fırsatlar sunulması ve kadın istihdamının desteklenmesi önceliklerimiz arasında yer alıyor. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını, kadın-erkek eşitliği ilkesini temel alarak, daha gelişmiş, saygın ve adil bir Türkiye olarak inşa etme inancımız tamdır” dedi.

“Kadının entelektüel birikimine ihtiyacımız var”

Bu kongre ile toplumsal bir zihniyet dönüşüm için güçlü bir çağrıda bulunduklarını da söyleyen Yelkenbiçer, şöyle konuştu: “Kadınların yeri, sadece evlerimizin dört duvarı arasında değil; toplumun, ekonominin ve siyasetin tam merkezinde olmalıdır. Bu, yalnızca kadınlar için değil, tüm toplumun refahı ve ilerlemesi için hayati bir gerekliliktir. İçinde bulunduğumuz zamanı dönüşümün ortasında olduğumuz bir geçiş süreci olarak görüyorum. Geleceğin çalışma dünyası için çok farklı nitelikler öne çıkıyor: Verilere hakimiyet, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojilere adaptasyon, kaliteli işlere değer verme ve sabır, kendine güven ve yetkinlik duygusu ile hareket etme, ve adalet, haklar ile çevresel sürdürülebilirlik konusunda ileriye doğru adımlar atma azmi. İşte bu yüzden yapay zekadan önce kadının zekasına, üçüz dönüşüm dediğimiz dijital, yeşil ve toplumsal dönüşümü yönetmek için de kadının entelektüel birikimine ihtiyacımız var.”

“İstanbul Sözleşmesine geri dönülmeli”

Kadınların maruz kaldıkları her türlü şiddete karşı, tüm hukuksal, kurumsal ve toplumsal yapılarla kararlılıkla mücadele etmek zorunda olunduğunun altını çizen Yelkenbiçer, bu bağlamda, 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu”na sıkıca bağlanılması ve uluslararası düzeyde şiddetle mücadelede en geçerli dayanak olan İstanbul Sözleşmesi’ne bir an önce geri dönülmesi, bunları en etkili şekilde uygulanması gerektiğini vurguladı.

Aktar: “Dönüşüm için eşitlik şart”

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) İş Dünyasında Kadın Komisyonu (İDK) Başkanı Reyhan Aktar da yaptığı konuşmada toplumsal, dijital ve yeşil dönüşümü başarmak için önceliğin cinsiyete dayalı eşitliğin sağlanması olduğunu vurguladı. Kongrede, kadının çok yönlü güçlendirilmesinin hedeflendiğini belirten Aktar, “Bölgesel farklılıklarımızı, güçlerimizi, aksaklıklarımız konusunda destekleyerek güçlü politikalar oluşturarak bu farklılığı kapatmaya çalışıyoruz” dedi. TÜRKONFED ve kadın STK’larının kadının yoksullaştırılması, demokrasiden, insan haklarından mirastan, zenginleşmeden yoksun bırakılmasının ortadan kalkması için çalışmalar yaptıklarını belirten Aktar, “Eğitim, sağlık, insan hakları, demokrasiyi geliştirmek için projelere ulusal ve uluslararası yönde yer verdik. Yapmış olduğumuz çalışmalarda ‘değişim dilde başlar’ bunun örneğiydi. İş hayatında, eşitliğe dayalı yönetim modeli bunun bir örneği. İş Bankası’nın desteklediği ‘girişimde kadın modeli’ projesi bunun bir örneğiydi. Amacımız geçen yıldan bu yana 5 bin kadına ulaşırken, TÜRKONFED’in ortaya koyduğu 3 temel vizyon çerçevesinde gelişti. Toplumsal, dijital ve yeşil dönüşümü esas almak. Bu dönüşümleri esas alırken küresel anlamda bu dönüşümün içerisinde cinsiyete dayalı eşitlik olmadan bunların hiçbirinin olmayacağının farkındaydık. Yaptığımız çalışmaların temelinde bu dönüşümlerin dinamikleri olmadan hiçbir projeye imza atmadık” ifadelerinde bulundu.