Güçlendirme seçeneği üzerine

Bundan bir yıl önce, 6 Şubat günü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem 11 ilimizde yüzbinlerce canın kaybına veya yaralanmasına, 110 bin binanın ağır hasar almasına ya da yıkılmasına yol açtı. 25 bin binanın da orta hasarlı olduğu tespit edildi.

Bu büyük yıkım ülke çapında derin yaralar açtı. Deprem bölgesinde yaşananlar, beklenen İstanbul depremi hakkındaki kaygıları artırdı. Çünkü yalnız İstanbul’da 1 milyon 166 bina var. “İstanbul Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi” sonuçlarına göre olası 7.5 büyüklüğündeki bir depremde yaklaşık 50 bin binanın ağır veya çok ağır, 150 bin binanın ise orta hasar alacağı varsayılıyor.

Hükümetin ve Yerel Yönetimlerin gerek büyük bir yıkıma uğramış deprem bölgesinde gerekse İstanbul ve çevresinde bu kadar binanın yeniden yapılması sürecinde hem parasal hem malzeme ve işgücü bakımından zorlanacağı kesin. Bu nedenle sürekli yinelediğimiz gibi orta hasarlı binaların bir bölümünü yıkıp yeniden yapmak yerine daha hızlı ve ekonomik bir çözüm olan güçlendirme seçeneğinin tercih edilmesi daha akılcı olacak. Ancak güçlendirme yöntemi iyi kavranmadığından 30 Kasım 2020 tarihindeki İzmir depreminde orta hasar görmüş 700’e yakın binada bile güçlendirme seçeneği tercih edilmiyor. Gerek kamuda gerekse mülk sahiplerinde kararsızlık sürüyor. Oysa ABD’de olsun Japonya’da olsun teknik olarak iyi sonuçlar veren örnekler çoktur.

Güçlendirme seçeneği

Bu bakımdan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının, ruhsat aldıkları tarihteki imar kurallarına göre inşa edilmiş yapıların güçlendirilmesinde mevzuat kolaylığı getirmesi önemli. 13 Ocak 2024 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ‘Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’,güçlendirmesi mümkün olan binalar için yapılacak ruhsat başvurularında uyulacak yeni esasları belirledi. Yapıların güçlendirilmesi önündeki bürokratik engellerin azaltılmasını hedefliyor değişiklik.

Yeni düzenlemeye göre, güçlendirme ruhsatı için tapu bilgileri, statik güçlendirme projesi, müteahhit ve şantiye şefi ile yapı denetimine ilişkin belgeler yeterli.

Değişikliğin 2. Maddesine göre, “ilk ruhsat tarihinde yürürlükte olan mevzuata uygun olmak ve başkaca herhangi bir esaslı tadilat yapılmamak kaydıyla sadece taşıyıcı sistemin güçlendirme amaçlı yapı ruhsatı başvurularında, 634 sayılı Kanunun 19 uncu maddesine göre maliklerin beşte dört çoğunluğu ile alınmış güçlendirme kararı ile ruhsat düzenlemeye yetkili idarelere başvuru yapılır. 634 sayılı Kanuna göre alınan bu güçlendirme kararı parsel maliklerinin muvafakati için yeterli olacak.”

Diğer önemli bir değişikliğe göre de taşıyıcı sistemde yapılacak zorunlu kesit değişiklikleri için mimariyi etkileyebilecek unsurlar dışında mimari, elektrik ve mekanik projelerin yeniden düzenlenmesi istenmeyecek, kanal kotu, aplikasyon krokisi gibi mimari projeye esas diğer belgeler de aranmayacak. Ayrıca, kolon ve perde gibi taşıyıcı sistemin ebatlarının büyütülmesi, parselin emsal ve taban alanı hesabına konu edilmeyecek, böylelikle imar inşaat alanı haklarında bir eksilme yaşanmayacak.

Açıkça ifade edilmemiş olsa da kolon büyültme (mantolama) gibi uygulamalarda karşılaşılan imar hattının aşılması durumu da dikkate alınmayacak.

Uygulama sorunları

Olumlu yaklaşıma karşın Bakanlığın getirdiği değişikliklerin somuta indirgendiğinde nasıl uygulanacağı hiç açık değil; bu nedenle ruhsat verecek Belediyelerde kargaşa yaratacağını şimdiden söylemek mümkün. Bakanlık acilen uygulama yönetmeliği hazırlamalıdır.

Diğer bir sıkıntıyı da Yapı Denetimi firmaları yaşayacak. Bir kere ücretler düşük. Ayrıca deneyim isteyen özel bir durum olduğundan Yapı Denetim firmaları devreye girmekten kaçınacak.

Yazımı sonlandırmadan deprem bölgesinde örnek bir uygulamadan söz etmek istiyorum. Geçtiğimiz Aralık ayında Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, orta hasarlı binaların güçlendirme süreçlerinin daha sağlıklı ilerlemesi noktasında yeni bir model ortaya koyduklarını açıkladı. “Oluşturacağımız uzman ekip, projeyi hazırlayacak ve binanın güçlendirilip güçlendirilemeyeceği noktasında raporu düzenleyip ilgili ilçe belediyesine verecek. Ekibin güçlendirilebilir dediği binaya ilçe belediyesi de ruhsat verecek ve süreçler çok daha hızlı bir şekilde ilerleyecek.”

Umarız içinde bulunduğumuz seçim ortamında Başkan Güngör bu yaklaşımından vazgeçmez ve diğer şehirlere örnek olur.