Nakliye krizi derinleşiyor

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, Filistin-İsrail savaşı sebebiyle Kızıldeniz’deki gemilere saldırıdan kaynaklanan nakliye krizinin derinleşerek devam ettiğini söyledi.

İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Ocak ayı olağan meclis toplantısı, İzmir Şubesi Meclis Başkanı Argun Gündüç idaresinde, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk ve yönetim kurulunun katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda ocak ayı faaliyetleri meclis üyelerine sunuldu. Toplantıya Royal Caribbean Grubu’na ait Celebrity Cruises firmasında 1. Kaptan olarak çalışan İrem Düzdaban konuk olarak katıldı.

“Turizm ve lojistiği önceleyecek adımlara ihtiyaç var”

Toplantıda konuşan DTO İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, “2024 yılında 267 milyar dolar mal ihracatı ve 135 milyar dolar hizmet ihracatı olmak üzere ihracatımızın 400 milyar doların üzerine çıkarılması hedefleniyor. İhracatçılar, artan TL maliyetleri ve daralan dış pazarlardan dolayı rekabetçi kur talebini sürekli gündemde tutmaya devam ediyor. Belirlenen hedefleri ve dünyadaki gelişmeleri dikkate aldığımızda, hizmet ihracatının en büyük kalemleri olan ve bizim de faaliyet alanımızı oluşturan turizm ve taşımacılık sektörlerinin 2024 yılında önemi daha da artacaktır. Dolayısıyla deniz turizmini, deniz taşımacılığını ve lojistiği önceleyecek adımlara ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

Ortadoğu’da Filistin-İsrail savaşının, misillemeler ile bölgesel bir savaşa dönme ihtimalinin herkesi büyük endişeye sevk ettiğini dile getiren Öztürk, “Kızıldeniz’deki gemilere saldırıdan kaynaklanan nakliye krizi ise derinleşerek devam ediyor. Konteyner hatlarından sonra enerji firmaları da Süveyş geçişlerini iptal etmeye başladı. PortWatch veri tabanına göre Babül Mendep Boğazı’nda ticaret hacmi 21 Ocak ile biten haftada geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 59 azaldı. Denizcilik firmaları Arap Yarımadası üzerinden demiryolu/karayolu ağı ile Kızıldeniz geçişini by-pass ederek müşterilerine hizmet vermeye çalışıyorlar” dedi.

“Navlun sürekli artıyor”

Navlun fiyatları hakkında bilgi veren Öztürk, “8 haftadır sürekli artıyor. Drewry Dünya Konteyner Endeksi’ne göre 40’lık konteyner spot navlunları 30 Kasım’da bin 382 dolar seviyesinde iken, 25 Ocak itibarıyla 3 bin 964 dolara yükseldi. Yine 30 Kasım’da 1.397 dolar olan Şangay-Cenova hattında spot konteyner navlunu 6.365 dolara kadar çıktı. Konteyner gemi kapasite arzı fazlalığı, navlunlardaki artışı pandemi dönemi seviyelerinin altında tutuyor. Buna karşı teslimat sürelerinin uzaması, ekipman eksikliği ve boş konteyner pozisyonlamasındaki sıkıntılar Avrupa’daki üretim tesislerinde sıkıntılar yaratıyor. Geçtiğimiz günlerde hatlar, boş konteyner ek ücreti de yansıtmaya başladı. Ayrıca pandemide olduğu gibi özellikle Avrupa limanlarında yeni bir tıkanıklık yaşanabilir. Bu gelişmelerin ülkemiz limanlarını ve ticaret yollarını nasıl etkileyeceğini öngörmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

“Küresel koridorlarla ilgili düzenleme yapılmalı”

Yaşanan gelişmelerin Türkiye’nin üzerinde bulunduğu Orta Koridor’un önemini artırdığını ifade eden Öztürk, “Türkiye’yi Irak üzerinden Basra Körfezi’ne bağlaması planlanan Kalkınma Yolu Koridoru ve Orta Asya taşımaları için önem taşıyan Zengezur Koridoru gibi adımlar çok daha stratejik niteliğe büründü. Küresel tedarik zincirinde yaşanan bozulmanın Türk sanayicisi ve ihracatçısı için fırsat mı yoksa negatif bir durum mu olduğu tartışmasının ötesine geçerek, ülkemizi küresel taşımacılık koridorlarına bağlayacak düzenlemeleri ve yatırımları gerçekleştirmek durumundayız” sözlerine yer verdi.

Taşımacılık sektörü jeopolitik çatışmalardan kaynaklanan krizleri aşmak için çaba gösterirken, lojistik sektöründeki küresel satın almalar ve birleşmelerin hız kesmeden devam etiğini söyleyen Öztürk, “Küresel lojistik firmalar faaliyetlerini tek çatı altında birleştirirken, denizcilik firmaları da bünyelerine yeni lojistik firmalarını katmaya devam ediyor. Ayrıca konteyner hatlarının oluşturduğu Alyanslar, (bu ay Maersk ve Hapag Lloyd’un oluşturduğu Gemini gibi) yeniden organize oluyorlar. Bu dikey yoğunlaşmaların getireceği sonuçları da Türk denizciliği açısından yakından izlemek durumundayız” ifadelerini kullandı.