Bu borç nasıl çevrilecek?

Türkiye’de kamu ve özel sektörün borçlarını ödeyebilmesi için 2024 yılında yaklaşık 270 milyar dolara ihtiyacı var. İşlerin yolunda gitmediğinin en önemli göstergelerinden biri de karşılıksız çek sayısındaki patlama oldu. Karşılıksız işlemi yapılan çek sayısı yüzde 18.7 arttı, miktarı 57 milyar lirayı geçti. Sadece kurumların ve şirketlerin değil vatandaşın borcu da tavan yaptı. BDDK verilerine göre kredi kartı ve tüketici kredileri borcu miktarı 2.7 trilyon lirayı buldu.

Kamu ve özel sektörün dış borç geri ödemelerinin yanı sıra cari açık finansmanı ve yarıdan fazlası deprem için yapılacak kamu yatırım harcamalarında dış kredi kullanımı dolayısıyla Türkiye’nin 2024 yılında bulması gereken toplam dış kaynak miktarının 260-270 milyar dolar arasında olduğu belirlendi.

Türkiye’nin bir yıl içinde yapması gereken toplam dış borç geri ödemeleri, en son açıklanan Kasım 2023 sonu verilerine göre 226.3 milyar dolar olurken, 2024-2026 Orta Vadeli Program’da (OVP) ekonomi yönetiminin 2024 yılı cari açık hedefi 34.7 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. 2024 Yatırım Programı’na göre 510 milyar lira ile yarıdan fazlası deprem için olmak üzere bu yıl yapılacak toplam 1 trilyon 6.9 milyar liralık kamu yatırım harcamasının da 96.2 milyar liralık (yaklaşık 3 milyar dolar) bölümünün dış krediyle karşılanması öngörülüyor.

Cari açık ve kamu yatırımlarında dış kredi kullanımı öngörülen bu düzeylerde kalırsa, bir yıllık sürede, bu üç alan dolayısıyla ülke ekonomisinin ihtiyaç duyduğu toplam dış kaynak hacmi yaklaşık 264 milyar dolara denk geliyor. Ancak öngörülen bu düzeylerin de aşılması yüksek olasılık olarak görülüyor. Türkiye’nin gelecek on iki aylık dönemde yapmak zorunda olduğu dış borç geri ödemesinin 45.7 milyar doları kamuya ait bulunuyor.

Bunun da 40.2 milyar dolarını kamu bankalarının yapması gereken geri ödeme oluşturuyor. Merkez Bankası’nın bir yıl içinde yapması gereken geri ödeme tutarı da 46.3 milyar dolar. Söz konusu ödemeler, yurt dışı döviz mevduat hesapları ile diğer merkez bankalarıyla yapılan ikili para takası (swap) anlaşmaları sonucu gerçekleşen mevduat takasları ve yurt dışı bankalarca TCMB nezdinde açılan depo hesapları kapsamında yapılacak.

Merkez Bankası’nın dış borcu ve bir yıl içinde yapması gereken geri ödemenin önemli bir bölümü, önceki dönemde eriyen döviz rezervlerini ikame için yapılan swap borçlarından kaynaklanıyor. Net döviz rezervi ekside olan Merkez Bankası, diğer ülke bankaları ile belli bir vade için yaptığı swap işlemlerine faiz ödüyor. Swap borçları nedeniyle Merkez Bankası’nın kısa vadede dış borç servisi kamuyu geçmiş bulunuyor.

Yeni ekonomi yönetiminin dengeleri yeniden kurmak için uluslararası finans merkezlerine yönelik başlattığı kaynak bulma turları sürerken, dış kaynak akışında iyileşmenin henüz çok sınırlı kaldığı belirtiliyor. Ancak, son yıllarda hızla düşerek çöp seviyesine inen kredi notunda son dönemde küçük de olsa iyileşme adımlarının gelmeye başlaması ve Türkiye’nin dünya finans piyasasından kaynak teminini zorlaştıran aşırı yükselmiş risk priminin de (CDS) son dönemde hızla gerileme eğilimini sürdürmesi, bu konuda iyimserliği artıran iki önemli gelişmeyi oluşturuyor.

 

En büyük yük özel sektörün

 

Dış borç geri ödemelerinin en büyük bölümü ise 134.3 milyar dolarla özel sektöre ait bulunuyor. Bu kapsamdaki borçlarının 61.8 milyar doları özel banka ve diğer finans kurumları; 72.6 milyar doları ise finans dışı reel sektör firmalarına ait.

Kamu ve özel bankaların geri ödeyeceği toplam dış borç 98.6 milyar dolar olurken, diğer finans kurumları ile finans sektörünün yapacağı toplam geri ödeme 102 milyar doları buluyor. Diğer sektörlerin geri ödemelerinin tamamına yakını ithalat borçları dolayısıyla olmak üzere 54.7 milyar dolarını aldıkları ticari krediler, 21.4 milyar dolarını diğer kredi borçları oluşturuyor.

 

Kart borçluluğu rekor seviyede

 

Artan hayat pahalılığı karşısında gelir-geçim dengesi bozulurken, özellikle ay sonunu borçla getirebilen dar ve sabit gelirli kesimin giderek daha fazla kredi kartına yüklenmesi ile 2023 yılında vatandaşların bankalara olan kartı borcunda adeta patlama yaşandı.

Seçimden sonra göreve gelen yeni ekonomi yönetiminin “sıkı para” ve “seçici kredi” politikası ile faiz artırımları ve miktar kısıtlaması gibi uygulamaları ihtiyaç kredisi kullanımını baskılarken, azalan kredilerin yerini kredi kartları aldı.

Yapılan düzenlemelerle gecikme faizlerinin yükseltilmesi, nakit avans limitinin aşağı çekilmesi gibi zorlaştırıcı önlemlere rağmen bireysel kredi kartı borçları 1 yılda 2.5 kat arttı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre kredi kartı borçluluğu 2023 yılında rekor seviyeye yükseldi. 2022 yılında 446 milyar lira olan toplam kredi kartı borcu miktarı 1 yılda net 708,3 milyar lira artarak 29 Aralık 2023 itibarıyla 1 trilyon 154.9 milyar lira ile rekor bir düzeye ulaştı.

2022 sonunda ihtiyaç kredisi hacminin yüzde 66’sı düzeyinde ve ondan 227 milyar lira daha az olan bireysel kart borç bakiyesi, eylül ayında ihtiyaç kredisi hacmini yakaladı. İzleyen dönemde bireysel borçlanmada kredi kartına kayışın artarak devam etmesi ile bireysel kart borçları, 2023 sonu itibarıyla ihtiyaç kredisi hacminin 175,3 milyar lira üzerine çıktı, onun yüzde 118’i düzeyinde oluştu.

 

Reel büyüme yüzde 56.9

 

Bireysel kart borçlarının artışı, 2023’te enflasyona fark arttı. Borç bakiyesinde yılın tümünde kaydedilen yüzde 158.6 oranındaki artış, yüzde 64.77 olarak açıklanan tüketici fiyatları (TÜFE) bazında enflasyonla indirgendiğinde söz konusu borçlarda yüzde 56.9 oranı ile rekor düzeyde bir “reel” genişleme olduğu belirlendi. Konut ve ihtiyaç türü tüketici kredileri ile ticari ve diğer kredilerde reel bazda daralma yaşanan 2023 yılında bireysel kredi kartı borçlarındaki yüksek oranda reel büyüme dikkati çekti.

500 milyarı taksitli borç

 

 29 Aralık 2023 itibarıyla bireysel kredi kartı borç bakiyesinin 499.6 milyarının taksitli, 655.3 milyar lirasının ise tek çekimlik alışverişler kaynaklı ve devreden borç olduğu belirlendi.

Geçen yılın tümünde taksitli borçlar yüzde 129.5 oranında net 281.9 milyar lira, taksitsiz kart borçları ise yüzde 186,3 oranında net 426,4 milyar lira arttı. Enflasyondan arındırıldığında taksitli borçlarda reel olarak yüzde 39.3, taksitsiz borçlarda ise yüzde 73.8 oranında “reel” büyüme olduğu belirlendi.

Taksitli borçlardaki hızlı büyümede; dayanıklı ve yarı dayanıklı tüketim mallarında ihtiyaç kredisi ile satış azalırken “kredi kartına taksit” uygulamasının artması, sonradan taksitlendirme ve genel artışta ekstredeki güncel birikimli borcun asgari tutarını ödeyerek kalan kısmı öteleme gibi yöntemlerin de etkisi bulunuyor.

 

Tüketici kredileri de trilyonu geçti

Kart borçlarındaki artışa karşın ihtiyaç kredilerindeki azalma dikkat çekti. Tarihi olarak bireysel borçlanmada en büyük bölümü oluşturan ihtiyaç kredileri, geçen yıl cari olarak yüzde 45.4 oranında net 306 milyar liralık bir artışla 979.6 milyar lira oldu. Enflasyondan arındırıldığında ise tüketici kredilerinde yüzde 11.7 oranında reel daralma olduğu belirlendi.

2023’te tüketici kredileri içinde yalnızca taşıt kredisi hacminde reel genişleme yaşandı. Toplamdaki payı küçük olan taşıt kredileri ise yüzde 93.1’le enflasyonun üstünde (reel bazda yüzde 17,1) artış kaydetti.

2022 sonunda 49.6 milyar lira olan taşıt kredisi hacmi geçen yıl net 46.2 milyar lira büyüyerek 95.8 milyar liraya yükseldi. Taşıt kredisi hacmindeki büyümede, son aylarda art arda piyasaya giren yabancı elektrikli otomobillerin de etkisiyle taşıt piyasasında yaşanan canlanma etkili oldu.

Bu gelişmelerle 2023’te, konut, taşıt ve ihtiyaç kategorilerindeki tüketici kredilerinin toplam bakiyesi net 430.4 milyar liralık bir artışla 1 trilyon 513.8 milyar lira oldu.

Böylece tüketici kredileri il bireysel kredi kartı toplamından oluşan toplam bireysel borç bakiyesi 2023’te net 1 trilyon 138.6 milyar liralık artışla 2 trilyon 668,7 milyar liraya ulaştı. Vatandaşların bankalara toplam borcunu oluşturan bu tutar, bir yılda cari olarak yüzde 74.4, reel bazda ise yüzde 5.9 arttı.