Banka müdürünün eyleminden bankanın sorumluluğu

Son dönemde gündemde sıkça yer aldığı üzere; banka çalışanlarının iş ve işlemleri kapsamında ortaya çıkan zararların hukuki sonuçları dairesinde; Banka’nın çalışanı konumundaki müdürlerinin kusurlarından sorumlu olup olmadığı kamuoyunun dolaylı tartışma konusu durumundaydı… Söz konusu gündem tartışmalarının hukuki çerçevesini çizmek açısından; Yargıtay’ın konuyla ilgili vermiş olduğu güncel nitelikteki kararını dikkate almak yerinde olacaktır.

Yargıtay11. Hukuk Dairesi 20.10.2022 tarihli 2021/1481 E. 2022/7230 K. Sayılı güncel nitelikteki kararı ile huzurundaki uyuşmazlık bakımından; bankanın çalışanının eyleminden dolayı sorumlu olduğunu kabul etmiştir.

Yargıtay sözü edilen kararında; olay tarihindeki yürürlük çerçevesinde818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 100. Maddesine işaret etmiştir. Bugün ise yürürlükteki6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 116. Maddesini karşılayan söz konusu düzenleme; “Yardımcı Kişilerin Fiillerinden Sorumluluk” madde başlığını taşımaktadır. Buna göre; “Borçlu, borcun ifasını veya bir borç ilişkisinden doğan hakkın kullanılmasını, birlikte yaşadığı kişiler ya da yanında çalışanlar gibi yardımcılarına kanuna uygun surette bırakmış olsa bile, onların işi yürüttükleri sırada diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle yükümlüdür.” Söz konusu yükümlülük açısından aynı madde uyarınca, “yardımcı kişilerin fiilinden doğan sorumluluk, önceden yapılan bir anlaşmayla tamamen veya kısmen kaldırılabilir. Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı kişilerin fiillerinden sorumlu olmayacağına ilişkin anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.” şeklinde ifade edilmektedir.

Yargıtay’ın anılan kararına konu olayda, özetle, davalı banka müdürünün, bankada forward hesabı olduğunu belirterek davacılardan para alması, bankaya ait dekont üzerine şube müdürü kaşesini imzalayarak belge vermesi, davacılar tarafından bir kısım paraların davalı banka müdürüne verilmesi, gişe yetkilisinin ajandasında bunların bir kısmının yer alması, müdür tarafından davacılara eksik ödemeler yapılıp kalanın bankanın havuz hesabında bulunduğunun belirtilmesi, banka müdürünün davacıların eksik paralarını ödemek için üçüncü kişilerin hesabından davacıların hesabına para aktarılarak zimmet suçunun işlenmesi söz konusu olmuştur. Yargıtay bu somut olay karşısında; davalı bankanın çalışanının eyleminden dolayı sorumlu olduğunu kabul edecek şekilde karar tesis etmiştir. (Kararın tam metni için bkz: https://karararama.yargitay.gov.tr/)

Önemle belirtmek gerekir ki; Banka’nın müdürünün eyleminden dolayı sorumlu olduğunu Borçlar Kanunu atfıyla kabul ederken; aynı kararda Yargıtay, davacıların yani banka müşterilerinin zarara etkili bir kusurlarının olup olmadığı bakımından müşterilerin birlikte (müterafik) kusurlarının bulunup bulunmadığının da değerlendirilmesi ve buna göre karar verilmesi gerektiğine de hükmetmiştir.