Çandarlı Limanı, denizüstü RES’lerin üretim merkezi oluyor

Dünyanın ilk 10 limanından biri olma iddiasıyla yapımına başlanan ancak mendirek yapıldıktan sonra ilerleme kaydedilemeyen Çandarlı Limanı’nın denizüstü rüzgar enerji santrallerinin üretim merkezi haline getirilmesi amacıyla çalışmalar hızlandırılıyor.

Türkiye’nin temiz enerji kaynakları arasında en yüksek derecede potansiyel sunan Denizüstü Rüzgâr Enerjisi’nde (DRES) sanayi envanteri çalışması tamamlanarak ilk kez İzmir’de enerji sektörü ve kamuoyu ile paylaşıldı.

Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA), Denizüstü Rüzgâr Enerjisi Derneği (DÜRED) ve Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği’nin (GİSBİR) koordinasyonu; İzmir Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle hazırlanan “Denizüstü Rüzgâr Enerjisi Yol Haritası ve Sanayi Envanteri Tanıtım Toplantısı” Hilton Garden Inn Otel’de gerçekleştirildi. Rüzgâr enerjisi sektöründe yer alan firmaların yoğun katılımına sahne olan toplantının açılışında konuşan İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, “Türkiye’nin enerji yoksulu bir ülke değil, enerjiyi üretme yoksulu bir ülke olduğuna” dikkat çekerek, rüzgâr enerjisinde 26 yılda çok önemli başarıların elde edildiğini belirtti.

 

“Çandarlı Limanı için paydaşlarımız da çok arzulu”

DRES’lerin dünyanın pek çok ülkesinde uzun yıllardır temiz enerji üretiminde kullanıldığını hatırlatan Elban, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Enerjinin nasıl üretileceği belli. Denizüstü RES’ler konusunda da sihirli formüller yok. Dünyanın pek çok ülkesinde yaygın olarak kullanılan bir enerjiden bahsediyoruz. 26 yıldır rüzgâr enerjisinden elektrik üretiyoruz. Geldiğimiz nokta küçümsenecek bir nokta değil. 10 binin üzerinde istihdam 1 milyar doların üzerinde ihracat yapıyoruz. İlk kanat, ilk kule, ilk nasel, ilk Ar-Ge tesisinin olduğu bir kent İzmir. Hiçbir eksiğimiz yok. Çandarlı Limanı bölgesinin DenizüstüRES’lerin ekipman üretiminde kullanılması için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile ciddi bir çalışma içindeyiz. Paydaşlarımızın da bu yönde çok ciddi arzuları var. Bunu gerçekleştirdiğimiz takdirde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın koymuş olduğu hedeflere daha hızlı ulaşmak için ciddi bir ivme yakalayacağız. Bunu başarırsak hem üretim hem Ar-Ge hem de ihracat geliri açısından sayılı ülkeden birisi oluruz diye düşünüyorum.”

 

“Hedefimiz, potansiyelimizin 15’te biri”

Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ise İzmir’in Türkiye’deki 4 türbin kanadı fabrikasının tamamına, 7 kule fabrikasının dördüne, 2 döküm tesisinden birisine ev sahipliği yapan bir şehir olduğunu hatırlatarak, “Rüzgâr enerjisinde bu ölçekte kümelenen dünyada başka bir şehir yok. İzmir’de rüzgâr sanayisinde faaliyet gösteren firmalar, Türk rüzgar endüstrisinin toplam cirosunun yüzde 85’ini oluşturuyor” dedi.

Türkiye’nin karasal rüzgar enerjisinde 26 yılda 12 bin Megavat (MW) seviyesinde bir kurulu güce ulaştığını kaydeden Kalaycı, bugün itibarıyla ülkenin toplam kurulu gücünün yüzde 11’ini rüzgâr enerjisi karşıladığı bilgisini verdi. Hükümetin açıkladığı Ulusal Enerji Eylem Planı’na göre Türkiye’nin rüzgâr enerjisi kurulu gücünün 2035 yılında 29 bin 600 MW seviyesine yükseleceğini anımsatan Alper Kalaycı, bu kapasite içerisinde denizüstürüzgar enerjisinin 5 bin MW seviyesinde pay alacağını, bu payın Türkiye’nin keşfi yapılmış potansiyelinin 15’te biri seviyesinde olduğunu söyledi.

 

 “10 kat fazla istihdam sağlıyor”

Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Durak ise denizüstü RES’lerin’tan fazla sektöre sipariş veren büyük bir mekanizmaya sahip olduğunu, istihdam boyutunda ise karasal RES’lere göre on kat fazla istihdam sağladığını söyledi. Durak, Türkiye’de deniz kıyısındaki şehirlerin, yüksek seviyede elektrik tüketen ve sanayi gelişimi olan şehirler olduğuna işaret ederek, DRES’lerin Yeşil Hidrojen üretimi ile birlikte kurgulanması gerektiği görüşünü savundu. Çandarlı Limanı projesinin, dünyada pek çok örneği olan “Denizüstü Rüzgar Enerjisi Üretim Bölgesi” olarak ilan edilmesinin kritik önemde olduğunun altını çizen DÜRED Başkanı Murat Durak, Türkiye’nin 2040 yılına kadar 10 bin MW, 2050 yılına kadar ise 30 bin MW Denizüstü RES kurulu gücü hedefi koyması gerektiğini öne sürdü.

 

“Deniz üstündeki her inşaatı yapabiliriz”

Toplantıda söz alan Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Temsilcisi Ferhat Acuner ise sektör olarak deniz üstü RES’ler konusunda yaşadıkları heyecanı ifade etti. “Bu heyecanımızın arka planında, deniz üstündeki rüzgâr santrallerini bütünüyle kendi imkânlarımızla yapabilme kabiliyetimiz yatıyor” diyen Acuner, gemi inşa sanayisinin Çandarlı Limanı projesinin bu alanda bir üretim merkezi olma hedefini büyük dikkatle izlediğini vurguladı.

Ferhat Acuner, şöyle konuştu:

“Denizüstünde yapılacak her türlü tesisi Türk gemi inşa sanayisi olarak inşa etmeye hazırız. Bu tesislerin mühendislik hesaplarının, tasarımlarının, Ar-Ge’lerinin ve inşaatlarının tamamıyla kendi imkânlarımızla yerli ve milli olarak yapılması mümkün. Çandarlı Limanı bu yönüyle İzmir için büyük bir fırsat penceresi içeriyor. Türk gemi inşa sanayisi olarak İtalya’nın kuzeyinde binlerce megavat DRES üretiminin yapılacağı bir limanın tasarımını Türk şirketleri olarak biz yapıyoruz. Kendi ülkemizde de böyle bir projeye her türlü desteği vermeye hazırız.”