Spagetti ekonomisi

Spagetti deyip geçmeyin, 1933 yılında Mario ve Guisseppe Braibanti şirketinin icadı olan otomatik makarna tesislerinin kullanılmaya başlanmasından bu yana, sektör neredeyse 50 milyar dolarlık bir pazar payına ulaştı. Üstelik ülkemiz de makarna sektörünün önemli oyuncularından… Geçen sene dünya genelinde insanlık, Uluslararası Makarna Organizasyonu’nun (IPO) verilerine göre yaklaşık 20 milyon ton makarna tüketti!

Spagetti, İtalyanca orijinli ince, uzun ve silindir şeklinde olan bir makarna çeşidini anlatmak için kullanılan bir isim. İtalyan mutfağının dünyaya lanse ettiği pizza ile beraber geleneksel en temel ve popüler yemekleri olarak biliniyor. Yani İtalyanların milli yemeği olarak adlandırmak yanlış olmaz.

Elinizde orijinalindeki gibi irmikten ya da değişik unlardan yapılan bir paket spagettiniz varsa, tencerede 10 dakika kadar karıştırıp pişirdikten sonra süzüp, yağ ve salçayı da ilave ettiğinizde oldukça hızla hazırladığınız yüksek besin değerli spagettiniz yemeye hazır hale gelmiş demektir. Üstelik envai çeşit soslarla her ülkenin damak tadına da kolayca adapte olabilir.

Spagetti ya da genel olarak pasta diye tanımlanan makarna türü yiyecekler her ülkede çok sevilen ve tüketilen gıdalardan. Ülkemiz hem üretim hem de tüketimde önemli merkezlerden.

Türk makarna sektörünün büyüklüğü yaklaşık 1 milyar dolar civarında. Tahminen 40 bin vatandaşımız için istihdam kaynağını oluşturuyor. Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Başkanı Abdülkadir Külahçıoğlu’nun açıklamalarına göre, ürettiğimiz makarnalar 100’den fazla ülkeye ihraç ediliyor. İhracat miktarı da 1 milyon 370 bin tonu aşıyor. Bu rakamlar, İtalya’dan sonra en çok makarna ihraç eden ikinci ülke olduğumuz anlamında…

Türkiye’de şimdilerde kişi başına tüketim yıllık bazda 8 kilogramları aşıyor.

Spagetti, zengin İtalyan mutfağının zirvesi. Bu mutfakta tarihler milattan önceki 4’üncü yüzyıla kadar gidiyor ve içinde Etrüks’ten antik Roma’ya, Bizans’tan Yahudi ve Arap mutfağına kadar hibrit bir kültürün tüm öğelerini taşıyor. Hatta tarihte bilinen en eski yemek yazarı milattan önce 4’üncü yüzyılda Sicilya’nın Siracausa kasabasında yaşayan Arkestratus olarak kayıtlara geçmiştir. 13’üncü yüzyıldan kalma Liber de Coquina isimli bir kitapta Napoli usulü ilk pastello tariflerine rastlıyoruz. Bir yüzyıl sonrasında, Vatikan’da Maestro Martino, Libro de Arte Coquinaria adlı eserinde ince bir demir çubuğa hamur sarıldıktan sonra güneş altında kuruttuğu Maccaroni Siciliani adlı yemeğin tarif eder. Bu konu ile ilgili önemli eserlerden birisi de Papa V. Pius’un aşçısı Bartolomeo Scappi’nin 1570 yılında yazdığı 5 ciltlik operasıdır ki, içinde bin çeşit tarifi bulmak mümkündür.

Tüm bu tarihi dökümünü verdiğimiz kitaplarda, geleneksel İtalyan yemekleri içinde değişik sebze ve meyvelerin kullanıldığı, birçok sos ve et türünün tüketildiği görülse de küresel bağlamda en çok bilinen ve hatta sevilen İtalya’ya özgü yemeğin spagetti olduğu bir gerçektir.

Bizim mutfağımızın eriştesi, İtalya’da boyut ve şekil olarak sayısız çeşitlilik içinde insanın başını döndürür. Spagetti, maccheroni, penne, linguine, fusilli ve lazanya şekilli makarnalar, içlerindeki malzemelere göre tortellini ve ravioli olarak servis edilerek ‘dente’lenir! (İtalyanca ısırmak anlamında).

Bu makarna türleri kuru ve taze olarak üretilir ve 2 yıla kadar da dayanabilir.

Bugün İtalya’da yaklaşık 200 bin çiftlik, makarna için durum buğdayı üretmekte, 360 uluslararası şirkette 10 bine yakın çalışan 5 milyar dolarlık bir artı değer yaratmakta. İtalya’da kişi başına yıllık makarna tüketimi 25 kilogramları bulmakta. En çok ihracat yaptığı ülkeler ise Almanya, Fransa ve Amerika.

Spagetti kelimesi o kadar ünlü ki, birçok sosyal disiplinde de kullanılıyor. Örneğin kamuoyunda parodi bir din olarak tanınan Pastafaryanizm’in kilisesi, uçan spagetti canavarı (The Church of the Flying Spaghetti Monster) olarak isimlendirilmiş. Ya da Spagetti Western filmleri buna en iyi örnek olabilir: 1960 ila 1975 yılları arasında İtalyan yapımcı ve yönetmenlerin çektiği Italo Western tarzındaki kovboy sinema filmleri bu isimle anılıyor. Amerikan filmlerine göre oldukça düşük bütçeli olan bu çekimler için İspanya’daki Tabernas ya da Sardunya adasındaki geniş çöller doğal bir plato olarak kullanılır. İtalyan dili, detaycı, yakın çekimlere odaklı ve hızlı odak değişiklikleri ile farklı stili, kurgusu ve müziği ile dikkati çeken bu filmlerin en iyi örneği hiç kuşkusuz 1964 yılında çekilen Sergio Leone’nin yönettiği, Clint Eastwood’un başrolünü oynadığı ‘Bir Avuç Dolar İçin’ filmidir (Per un Pugno di Dollari). Genel olarak iyi ve idealist kahramanlar bu filmlerde yoktur, hatta bir tür anti kahraman formatında ilerler.

Amerikan folklörü orijinli westernlerin Avrupalı izleyicilerce bu kadar çok sevilmesi ve en iyi örneklerinin de İtalyanlarca çekilmesi başlı başına enteresandır. İdealist ya da iyi bir karakter ya da başrol oyuncusu da bulunmaz Spagetti Westernlerde, ama Ennio Morricone gibi sıradışı yetenekli besteciler ıslık, insan sesi, ağız armonikası ve org kullanarak unutulmaz film müzikleri yaratmışlardır.

Uluslararası Makarna Örgütü’nün (International Pasta Organisation-IPO), makarna tüketimini ve kültürünü yaygınlaştırmayı hedefi ile ilan ettiği 25 Ekim Dünya Makarna Günü için teklifi Türkiye Makarna Sanayi Derneği sunmuştu. İtalyanlar da verdikleri bir öneri ile her yıl 4 Ocak gününün Dünya Spagetti Günü olarak kutlanmasını sağladılar.

Afiyet olsun dileklerimizi ileterek yazımıza noktayı koyalım.