Eski hamam, eski tas…

Atalarımız ne kadar isabetli e güzel tespitler yapmışlar. “Can çıkar, huy çıkmaz.” “İnsan doğduğu huyla ölür.” demişler. Ve daha yılın başında AKP ve MHP Genel Başkanlarının üslubundan, 22 yıldır süren uygulamaların, bu yıl da devam edeceği ortaya çıkmıştır.

-Hep aynı agresif üslup. Husumet politikaları, tehditler, suçlamalar, iftiralar, sabotaj ve provokasyon iddiaları. Hiçbir zaman hata kabul etmemek, devamlı olarak muhalefeti ve dış mihrakları suçlamak, gerçekleri saptırmak, pembe tablolar çizmek, hiçbiri tutulmayan vaatleri sıralamak. -cek, -cak edebiyatını ve başarı masallarını sürdürmek. Aklımızla hafızamızla, duygularımızla alay etmek. Anayasayı, hukuk düzenini ve demokrasiyi yok etmek. Din istismarını zirveye taşımak.

 

1-Bir “Süper Kupa” rezaleti yaşandı. 3 kuruş için, Osmanlı, Türk, Atatürk düşmanı, hiçbir zaman dostumuz olmamış, hep ihanet etmiş, para şımarıklığı, ABD ve İngiliz kuklası, İslam dünyasının münafığı, terör destekçisi, cinayetlerin tertipçisi Suudlarla anlaşma yapıldı. Beceriksiz, tayinle gelmiş TFF, işi yüzüne gözüne bulaştırdı. Bedevilerin hakaretlerine maruz kalmamıza sebebiyet verdi. Ve şimdi de, muhalefet ve dış mihraklar masalı anlatılıyor.

 

-Neymiş? Suudi Arabistan dost ve kardeş ülke imiş? Amaç aramızı bozmak imiş? Acaba biz bu ülke ile hiç dost ve kardeş olduk mu? Bize karşı hep hainlik etmediler mi? Kaldı ki, çok da uzun olmayan bir süre önce; Sayın Cumhurbaşkanının; Suudi Arabistan, Suriye Mısır, İsrail, BAE, Fransa, ABD, Yunanistan vb. ülkelerin yöneticilerine söylediği ağır sözleri ve yaptığı müthiş hakaretleri unutmadık. Bu ne hız ve büyük bir çark etmedir? Üç kuruş kredi için değer mi? Herkes kamu kaynakları ile beslenen medya ve şakşakçılar gibi, gerçeklere gözünü kapatacak mıdır? Bir defacık da olsa, hatanızı kabul etseniz ve özür dileseniz ne kaybedersiniz?

 

2-AKP Genel Başkanı; 2023 yılının nasıl başarılarla dolu oluğunu (?) uzun uzun anlatıyor. Yine gerçekleri saptırıyor. Bu arada, Hüda-Par’ın ve YRP’nin provokasyonlarına da göz yumuyor. Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki kavgaya da ses çıkarmıyor. Hatta teşvik ediyor. Anayasaya yapılan darbeyi umursamıyor. Çok ciddi bir suç işleniyor. Hukuk düzeni, tümüyle yok ediliyor. Cumhuriyet tarihinin en başarısız yönetimi sergileniyor. Suçlar pervasız işleniyor. Devletin tüm kurumları ve milli, dini ve manevi değerleri dejenere ediliyor. Rüşvet ve yolsuzluk her yere hakim oluyor. Mafya ve çeteler cirit atıyor.

 

a-Yıllar önce, 2023 yılı ile ilgili olarak, birçok hedef ve vaat sıralanmıştı. Hepsi fos çıktı. 37 hedefin 34’üne yaklaşmak bile mümkün olmadı. Şimdi hedef 2053. Kim öle, kim kala?

 

b-Depremzede kardeşlerimizin ıstırabı devam etmektedir. Verilen sözler fos çıktı. Bu arada vaat edilen yardımlar ne oldu? Toplandı mı? Toplandı ise nerelere harcandı? (İtibar Türklere değil, Suriyelilere. Beş milyonu aşkın beleşçinin yükü Araplaştırma politikası amacı ile sırtımıza biniyor.)

 

c-2024 bütçesi, 11 trilyon TL. Açık (Tabii tutarsa) 2 trilyon 653 milyar TL olacak. 3,6 trilyon TL borca, 1,2 trilyon TL de faize gidecek. (Yatırım hak getire) 162, 4 milyar TL de bir türlü gözü doymayan yandaşlara ödenecek. (Avrasya Tüneli 4,9 milyar TL, köprüler ve otoyollara 73,8 milyar TL, şehir hastanelerine 83,7 milyar TL) Eylül sonu itibariyle dış borcumuz, brüt 482,6 milyar dolar. Net 263,7 milyar dolar.

 

d-Merkez Bankası rezervi ile övünülüyor. 140 milyar dolarımız var dendiği gün, rezervler (eksi) 54,4 milyar dolardı. Bankaların 10 aylık karı, 535,5 milyar TL’dir.

 

e-İhracatta rekorlar kırılıyor denirken, ödemeler dengesi açığı (ilk 11 ay itibariyle) 100 milyar dolardır. Bütçe açığı (aynı dönem için) 532,4 milyar TL’dir. Ödenen faiz, 632 milyar TL, örtülü ödenek harcaması, 5,6 milyar TL’dir. Sarayın 1 dakikalık harcaması 23 bin TL’dir. Üç kamu bankasının 2022 yılındaki batık kredi tutarı 38 milyar TL’dir.

 

f-Lüks ve israf azıya almıştır. Saraylar buralarda binlerce çalışan, 1800 danışman ve sekreterya, her bakana 4 yardımcı, 600 milletvekili ve yardımcıları, 15 uçak, 180 bin makam aracı, dört beş yerden ücret alanlar;

-Bir taraftan da fakirlik, işsizlik, hayat pahalılığı, söz konusudur. 16 milyon emekli perişandır. Nüfusun yüzde 13, 3’ü; 4,4 milyon hane, 17,6 milyon kişi, sosyal yardımla yaşıyor. 8,7 milyon kişi (yüzde 31,9) kayıt dışı çalışıyor. Ülke sokaklarında 2,8 milyon köpek, vatandaşlarımızı tehdit ediyor. İzmir, Balçova’nın ana caddeleri de domuzlar işgali altında bulunuyor. OECD araştırmalarına göre, eğitimde nal topluyoruz. 2022 yılında ülkemize giren kayıt dışı tutarı, 26 milyar dolar. TMO’dan 300 TIR buğday çalındığı iddia ediliyor, ilgilenen yok. Demirören Grubu, Ziraat Bankasına olan (895,6 milyon dolar) borcunu ödemiyor., takip eden yok. Bir de bahislere uygulanan vergilerde, yüzde 50 indirim yapılıyor.

Milletimizin gözü, bu kapkara tabloyu, pembe görecek kadar da bozuk değildir. Mutsuzdur. Endişelidir. Karamsardır. Anayasa olmazsa, devletin de olmayacağını bilmektedir.