Birleşik Krallık’ın siyaset gündeminde, 2021 yılının son çeyreğinden bu yana iktidarı istifaya çağıran ana muhalefet, Türkiye’deki ana muhalefete ilham veriyor olabilir. Muhalefet partilerinin muhalefet politikaları içinde iktidarı istifaya çağırması elbette ki olağan bir durum ama konu, gerçekliği red edilemeyecek belgelerle bu çağrıyı yapmaya gelince, her muhalefet başarılı olamaz. Nitekim Birleşik Krallık Ana Muhalefet Partisi Labour ( İşçi), geride bıraktığımız son iki yılın özellikle son dönemlerinde, Boris Johnson üzerinden giderek, oldukça baskın ve etkin “istifa et propagandası” yürütüyorlar ki eminim dünyadaki diğer muhalefet liderleri de bu politikayı yakından takip ediyorlar.
Labour, Boris Johnson’ı “partygate” skandalı başta olmak üzere, pek çok yanlışı yüzünden defalarca istifaya çağırdı ve en etkili gerekçesi de Partygate skandalında Polis’in kestiği cezalar ve bağımsız denetmen Sue Gray’in raporu oldu. Hem Londra Metropolitan Polis Teşkilatı hem de Sue Gray, “tarafsızlık ve şeffaflık” ilkesine göre çalışıyorlar ve bundan kimsenin şüphesi yok. Bu nedenle de, çıkan raporların ve kesilen cezaların üzerinde şaibe yok. İşte bu verileri eline alan Starmer ve ekibi, Kasım 2021’den bu yana “istifa et Boris” diyor. Gözler her defasında Boris Johnson’a çevrildiğinde birbirine benzeyen yanıtlar alan Britanyalılar, bu hafta tamamı yayınlanan denetmen raporunun ardından Başbakan’ın “istifa etmeye niyetim yok, yapacak çok işim var, bu konu artık kapansın, defalarca özür diledim, bırakın işimi yapayım” sözlerine tanık oldular.Günün sonunda, demokrasi gereği, sabırla,sükunetle,akılla ve adaletle, 2024 yılındaki genel seçimlerin beklenmesinden başka çare yok. Halk cevabını sandıkta veriyor. Birleşik Krallık’ta mayıs başında yapılan yerel seçim sonuçları bunun en somut ve en güçlü örneği.
Birleşik Krallık’ın belki de artık “Birleşik” olmasını değiştirecek şekilde sonuçlar doğuran yerel seçimlerin Boris Johnson’a verilen en önemli uyarı olduğunu belirterek, iktidar partisinin basiretsizliğini yaşayan Güzel Ülkem Türkiye’deki duruma bakalım!
Bugüne kadar, muhalefet partilerinin, Türkiye’deki iktidarın yanlış politikalarını ortaya koyma söylemleri artık başka bir şekil aldı. Nasıl mı? Başını CHP’nin çektiği muhalefet, artık somutluk katsayısı artan konuları, resmiyeti tartışılmaz bir şekilde ortaya koyuyor. Bunun son örneği Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı “Kaçış Planı Anatomisi” açıklamaları oldu.Amerikan Devletinden alınan resmi belgeleri kamuoyuna açıklayan Kılıçdaroğlu, artık iktidar partisi seçmeninin de dikkatini çekmeyi başarıyor.Sunulan belgeler resmi veriler olunca, iktidar kanadı da bunu yalanlayamadı nitekim.
Bundan önceki hamlesi SADAT’ın kapısına gitme eylemi, iktidar partisi seçmeni tarafından “show yapıyor” şeklinde yorumlansa da, bir kısım duyarlı AK Parti seçmeni, SADAT’ın yaptığı savunmaları yetersiz, SADAT’ın varlığını da şaibeli bulmuş görünüyor. Soru işaretleriyle dolu bu konunun etkisi devam ederken Kaçış Planı Anatomisi açıklamasının gündeme gelmesi, muhalefetin elini bir hayli güçlendirdi.
Bu konulara ilave yeni konuların da yolda olduğu apaçık ortada. Akşener’in, Londra’da satışı yapıldığını iddia ettiği altınlarla ilgili önümüzdeki günlerde resmi belgeleri de gündeme taşıması an meselesi gibi görünüyor. Bunlara ilave olarak Hollanda medyasında çıkan Binali Yıldırım’ın 26 milyar Dolar’lık banka hesapları konusu da bir başka yolda olan konu.
Sonuç olarak, iktidar partilerinin ve ülke yöneticlerinin, kendilerine verilen yetkiyi kötüye kullanarak, ülkelerini ve halklarını hiçe saymaları, hangi coğrafyada olursa olsun er ya da geç sorgulanıyor, yargılanıyor. Bundan kaçabilen hiç bir iktidar olmadı dünya tarihinde. Halkın uyanışı ve silkelenişi demokrasiyle mümkün, seçim bunun için en doğru yöntem.
Günün sonunda, “no way out yani çıkış yok” demek gerek Birleşik Krallık’ta gerekse Türkiye’de, çarpıklığın içinde debelenen iktidarlara söylenebilecek en somut gerçek, her ne kadar bazıları gerçekten kaçmak için plan yapıyor olsa da, gerçeklerden de “kaçış yok”.
Birleşik Krallık’tan sevgiler.
Gözde Sapanlı
BIRMINGHAM/BİRLEŞİKKRALLIK