İzmir toprağından fışkıran bir sergi

Konak’taki İzmir Arkeoloji Müzesi çok değerli antik koleksiyonlar içerir ama Bahri Baba parkının içinde gözlerden ve gönüllerden ırak kalmıştır adeta. Komşu Etnografya müzesiyle birlikte İzmir’in geçmişten bize kalan emanetleri saklar içinde.

Bundan 30 yıl kadar önce GÜSEV’in düzenlediği İzmir Uluslararası Festivaline bir İtalyan gazeteci çağırmıştık. Gün sonunda yemekte bana “delisiniz siz; elinizde böyle bir müze var; tanıtımını yapamıyorsunuz” deyişini hiç unutmuyorum. Kastettiği müzenin İzmir Arkeoloji Müzesi olduğunu anlamışsınızdır.

Ancak son zamanlarda Müze Müdürü Hünkar Keser’in, İl Turizm ve Kültür Müdürü Murat Karaçanta’nın ve Smyrna Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Akın Ersoy’un destekleriyle müze çalışmalarını dışa açarak canlandırmaya başladığını sevinerek gözlüyoruz. Son olarak Smyrna Antik Kenti’nde bulunan Satyros kabartması ve diğer iki heykel başı, İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmeye başlandı.

Arkeoloji Müzesindeki Sergi

Antik tiyatrodaki kazıları da sürdüren Akın Ersoy hoca sergilenen heykeller hakkında şu bilgileri veriyor:

“İzmir’in tarihteki en parlak dönemlerinden birisi olan milattan sonra 2. yüzyıla ait eserleri sergiliyoruz. 14 yıllık kazı periyodu içinde ilk kez ziyaretçiyle buluşacaklar. Yapımı MÖ 3. yüzyıla dayanan tiyatroda sürdürülen kazı çalışmalarında geçtiğimiz yıl, Antik Yunan mitolojisinden bilinen ve elinde avcı sopası bulunan genç bir Satyros kabartması bulunmuştu. Satirler, Yunan mitolojisinde, kulakları ve kuyruğu bir atınkine benzeyen erkek doğa canlılarıdır. Söz konusu kabartma, İzmir Smyrna Tiyatrosu’nun sahne binası kazıları sırasında keşfedildi. Taşoz Adası’ndan getirilen ve Anadolu topraklarında yontulan bu kabartma Ege’nin iki yakasını birleştiren tarihi öneme sahiptir.”

Louvre Müzesindeki İzmir Heykelleri

Bu sempatik serginin açılış töreni sırasında 2009 yılının sonbaharını anımsadım. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, geniş katılımlı “Kültür Çalıştay”ından sonra İzmir’den Paris’e götürülen  ‘Smyrna Apollonu’ ile ‘Smyrna Jüpiteri’ heykellerinin iadesi için Louvre Müzesi CEO’su Henri Loyrette’ye bir mektup yazmıştı. Dünya basını bu mektuba geniş bir yer verince ortalık karıştı.

Aynı dönemde Fransa’da düzenlenen “Türk Mevsimi” kapsamında Louvre müzesinde de “D’Izmir  Smyrne” (İzmir’den Smyrne’ya) sergisi açıldı. Sergide söz konusu heykeller de teşhir ediliyordu. Sergiyi dolayısıyla heykelleri görmek için gittiğim Louvre müzesinde bu konuda yetkililerle görüştüm. Ama bir sonuç alamadık. Fransızlar heykellerin kendilerini değil ancak mulajlarını –kopyalarını- yolladı. Bunları şimdi İzmir’deki Fransız Kültür Merkezinde görmek mümkün!

İzmir Arkeoloji Müzesindeki sergi ile topraklarımızdan fışkıran tarihi eserlerin orijinallerini izlemek olanağı var. Bizlere sunulan bu şansı kaçırmamalı…

Hemşerimiz Homeros

Geçtiğimiz hafta İzmir’de uluslararası bir arkeoloji sempozyumu düzenlendi: “İzmirli Homeros ve Dönemi”.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Yaşar Üniversitesi, ‘University of Houston – Clear Lake’, ‘Dünya Kenti İzmir Derneği’ ve ‘İzmir Müzikleri Uygulama ve Araştırma Merkezi’ düzenleme komitesini oluşturuyordu. Başkan Tunç Soyer, videodan katılımcılara seslenirken gelecek yıl için bir Homeros bestesi yarışması düzenleyecekleri sözünü verdi. Homeros üzerine çalışmalar yapmış olan geçtiğimiz yıllarda yitirdiğimiz Arkeolog Şükrü Tül’ün eşi Yeşim Tül’e, Oğuz Aydemir’in hazırlattığı Homeros büstü bir vefa armağanı olarak sunuldu. 

İki günlük toplantıdan sonra katılımcılar, Homeros’un doğduğu kabul edilen mağaranın bulunduğu Aziz Kocaoğlu zamanında şekillenen Bornova’daki ‘Homeros Parkı’nı gezdiler. Sempozyumun gerçekleşmesinde Ahmet Güler, Uğur Sayınbatur, İbrahim Yüncü, Cengiz Şişman vd. çok çabaladılar.  Sempozyumun daha da genişleyerek yinelenmesini bekliyorum.