“Ömür / Sevgi ve Nefret İsrafı!..”

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bastırdığı “İsraf / Dengeyi ve Ölçüyü kaybetmek” adlı kitabı geçen hafta bütün okuyucularıma tavsiye etmiştim.

Bugün de, o kitaptan “herkese, ama herkese ders olacak” bazı bölümleri yazıma alıyorum.

İşte, “İsraf” kitabının, Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman tarafından yazılan “Ömürde israf” bölümü / Sayfa 21…

“Ömür de israfın kurbanlarından biri olabilmektedir. Yüce Allah’ın belli bir zamanla takdir ettiği ömür, onu bahşedeni tanımak ve Peygamberi aracılığıyla duyurduğu mesajı doğrultusunda insanca yaşamak için değil de, nefsî arzuların tatmini için geçirilirse israf edilmiş olur. Ölümün ne zaman geleceği belli olmadığına göre iyilikleri, güzellikleri, dünya ve ahiret için yararlı amelleri sonraya ertelemek, hüsranla biten bir ömür geçirmek anlamına gelir. Tıpkı Hazreti Peygamber’in şu uyarısında görülüğü gibi: ‘Yedi şey gelmeden önce, salih amel işlemede acele edin. Neyi bekliyorsunuz? Her şeyi unutturan fakirliği mi, azdıran zenginliği mi, sağlığı yok eden hastalığı mı, bunatan ihtiyarlığı mı, ansızın geliveren ölümü mü, beklenenlerin en kötüsü olan Deccal’i mi? Yoksa kıyameti mi? İşte o kıyamet bunların hepsinden daha dehşetli ve daha acıdır.’ (Tirmizî, Zühd, 3)”

“Unutulmamalıdır ki, ‘Hesap gününde hiçbir kul, ömrünü nasıl ve nerede tükettiği, ilmi ile ne yaptığı, malını nereden kazanıp nerede harcadığı ve bedenini ne uğruna yıprattığı sorulmadıkça bir yere kıpırdayamayacaktır.’ (Tirmizî, Sıfatü’l- kıyâme, 1, Dârimî, Mukaddime 45.)”

“Sevgide ve Nefrette İsraf” bölümünde ise diyor ki, Prof. Dr. Ahmet Yaman:

“İsraf dendiği zaman belki de hiç akla gelmeyecek iki haslettir sevgi ve nefret. Ama bunlar bile sınırı aşma tehlikesine yani olması gerekenden fazlasına kapılma yönüyle israfa konu olmaktadır.

Her biri insanî birer duygu olan sevgi ve nefretin, diğer bütün insanî hasletlerde olduğu gibi dengeli olması beklenir. Zira her ikisinin de aşırısı hem kişiye hem etrafına zarar verebildiği gibi, daha sonra pişman olunacak sonuçlar da doğurabilir. Hazreti Peygamberin ‘Sevdiğin kimseyi ölçülü sev, zira bakarsın gün gelir sevmeyeceğin biri oluverir. Sevmediğin kimseyi de ölçülü sevme ki, günün birinde çok sevdiğin biri hâline gelebilir. (Tirmizî, Birr, 60)’ sözü bu konuda da dengeyi korumak gerektiğini göstermektedir. Yüce Allah’ın ‘… Bir topluluğa karşı beslediğiniz kin ve öfke, sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Adaletli davranın. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha uygundur. (Mâide, 5/8)’ buyruğu da özellikle nefrette dengeli olmanın gerekliliğine vurgu yapmaktadır.”

Bakıyorum, etrafıma… TV’leri seyrediyorum, gazeteleri okuyorum… Kendi  kendimle de yüzleşerek kendime soruyorum; “Dünyada ve Türkiye’de ‘Ömür, Sevgi ve Nefret israfı yapmayan’ insan sayısı ne kadardır acaba?..”

****

Başarılar Dilek Gappi!..

İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin epey çekişmeli geçen bir propaganda ve kulis süresinden sonra yapılan genel kurulunda “görevini tamamlayan” yönetimin başkan yardımcısı Dilek Gappi’nin listesi, “büyük fark ile” seçimi kazandı.

Cemiyetin yapılacak çok işi ve önemli sorunları var.

Dilek Gappi ve arkadaşlarının bu sorunları başarı ile çözeceğine ve “aldıkları bayrağı” çok daha ilerilere götüreceklerine inanıyorum.

6 yıl başkanlıktan sonra görevi devreden eski başkanımız Misket Dikmen ve arkadaşlarına da şükranlarımızı sunmak görevimiz.

İstanbul Sözleşmesi’ne “son” denilen günlerde, “art arda ‘iki kadın başkan’ seçen” üyelerimize de teşekkürler!..

++++++++

Şair Eşref  Şayet Yaşasaydı… Ne yazardı?..

Nihat Demirkol

Erdem ve…   Politika

Adil devlet severek yaşamayı, zenginleşerek yaşamayı ve çoğalarak yaşamayı verendir. Tarihin kayıpları listesinde yer alanlar ise adaletin yıpratılmasından rahatsız olmayanlardır.

Ali Naili Erdem

++++++++

İnternet’ten “esen” Rüzgarlar!..

“Ekmek meyvesi” Pasifik okyanusundaki yüzlerce adada temel besin kaynağı. Bol nişastalı bu meyve pişirildiğinde ekmek gibi besleyici bir gıdaya dönüşüyor.

Ayrıca öğütülüp un haline getirilerek glütensiz ekmek yapımında da kullanılabiliyor. Tek ekmek ağacı yıl boyunca bir aileyi rahatlıkla besleyebilecek potansiyele sahip.

Ekmek meyvesinin farklı çeşitlerinden kızartma ve tatlı, yapraklarından salata, gövdesinden kano ve ev yapıyorlar.

+++++++++++++++++

Sözün Özü

SBK Holding’​in sahibi Sezgin Baran Korkmaz’dan, “sorununu çözmek için 10 milyon Euro isteyen” gazeteci Veyis Ateş “Gazeteci, çıkar ve nüfuz sağlayacak habercilikten kaçınmalıdır.Mesleğini gölgeleyecek, itibarını sarsacak türden oluşumlar içerisinde yer almamalıdır” denilerek Gazeteciler Cemiyeti’nden atıldı; çok doğru ve haklı bir karar.

Ne var ki, Ankara’da bakanlıklarda “patronlarının sorunlarını çözmek için” koşuşan, “paralı” röportajlar yaparak, köşe yazıları ve haberler yazarak “gelen parayı gazeteleri ile paylaşan” ve bunu “açık açık” söyleyen “Görevimdir” diyen gazetecilere ne demeli?..

++++++++