Temmuzda yoksulluk sınırı 62 bin 302 TL oldu
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu araştırmasına göre, temmuz ayında açlık sınırı bir önceki aya göre 202 lira daha artarak 20 bin 776 liraya, yoksulluk sınırı 62 bin 302 liraya yükseldi.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu araştırmasına göre, temmuz ayında açlık sınırı bir önceki aya göre 202 lira daha artarak 20 bin 776 liraya, yoksulluk sınırı 62 bin 302 liraya yükseldi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri yüksek enflasyon karşısında artan yoksullaşmayı gözler önüne serdi.
Türkiye’de yaklaşık 16 milyon emeklinin 10 milyona yakını en düşük emekli maaşı olan 10 bin lira aylık alıyor. Üstelik şu anda 10 bin lira aylık alanlar, Temmuz ayında yapılacak enflasyon farkı ödemesi kök maaşlarına ekleneceği için zamdan daha düşük oranlarda faydalanacak ya da hiç faydalanamayacak.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile Oxford Yoksulluk ve İnsani Gelişme İnisiyatifi (OPHI) verileri, dünyadaki yoksulluk artışını teyit ediyor. Günlük sadece 3.65 dolar yani yaklaşık 120 TL bile harcama yapacak gelir kaynağı olmayan milyonlar söz konusu. Doğrusu dünya insanlarını bu ölçekte yoksulluk bandından kurtarmak için topu topu 14 milyar dolarlık bir kaynak yeterli. Bu para…
İzmir eski Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 31 Mart Yerel Seçimlerinde kazandığı zaferle, 2028 yılında gerçekleşecek genel seçimlerde iktidarı göğüslemek için büyük bir şans yakaladığını kaydetti.
CHP Parti Sözcüsü, Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, İzmir’in pek çok ilçesinde seçim çalışmalarına katıldı.
Ülkede yaşanan işsizlik ve yoksulluğa dikkat çeken Başkan Tugay, “Kimse bu insanların neden yoksul ve işsiz olduğunu sormuyor. Ülke neden adaletsiz diye sormuyor. Bunlar kader değil” dedi.
Enflasyon, zamlar ve hayat pahalılığı şehir merkezinde de kırsalda da vatandaşı derinden etkiliyor.
Genel seçim üzerinden 6 ay geçmesine rağmen geçmişten gelen ekonomi programının hatalı uygulamaları nedeniyle gösterge rakamlarının iyileşmesi 2024 yılının ikinci yarısına kalmıştır. Hükümetin yıllarca günü kurtarmaya yönelik özellikle Naci Ağbal’ın görevden alınmasından sonra ekonomi politikaları ülke ekonomisine çok zarar vermiştir. Maalesef bu kararların bedelini de toplum ödedi ve yıllarca da ödeyecek. Döviz kuruna sürekli müdahale…
Ülkenin gündemi o denli yoğun ki, vatandaşın ekonomik durumu ve sıkıntıları gündemde hak ettiği yeri bulamıyor. İçeride ve dışarıda gelişen siyasal olaylar, çoğunlukla ekonomiyi bastırıyor. Bu durum iktidarın da işine geldiği için, bazen özellikle iktidara yarayacak suni gündem köpürtmeleri ile karşılaşıyoruz. İktidar çevreleri, vatandaşın içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal sorunların, özellikle de işsizlik, enflasyon ve…