Sağlığa dönük bir bilimi ön planda tutan bir çalışma yapmak zorundasınız. Sağlık konusunda Gazi ne diyor; “Sağlıklı insan, sağlıklı yürek sağlıklı vicdan” sağlığı geri plana atamazsınız. Yaşamak bilimle, akılla ve inançla birlikte yürüyebilmektir. Türkiye’de yaşayan insanları sağlıklı bir ortamda yaşamasını temin edecek usullerden, konulardan, araçlardan mahrum ederseniz, insanın başına bela olmuş virüs saltanatını sürer.
Tüm dünyanın başına tebelleş olmuş bu virüsü ortadan kaldırmanın yolu, bilimi inançla bütünleştirmekten geçiyor. Bilim, akıl ve inanç üçlüsünü birlikte seferber etmek gerekiyor. Bunu sağlayabilmek için de, müfredatı azaltılmış ya da müfredattan çıkarılmış bu derslerin ön planda tutulması gerekmektedir. Sağlığın hizmetinde koşacak hususları öğretimde, eğitimde ve yaşamın içinde devamlı kılmaya mecbursunuz. Türkiye’de doktor ve imamların sayısına baktığımızda; doktorların, laboratuvarların sayısını artırmayı düşünmeyip neden imamların ve camilerin sayısını “üstelik de sayı yeterli iken” artırmaya devam ediyorsunuz? Kur’an ve İslam bunlar değildir, İslam “serapa” yani baştanbaşa bilim, akıl ve vicdandır.
Türkiye büyük bir sıkıntının içerisinde buradan kurtulabilmek için dualarımız eksik olmuyor. Kur’an “İlim, Müslüman’ın kayıp malıdır.” der. Hz. Peygamber, “İki günü birbirine eşit olan zarardadır.” der. Kur’an ilim dinidir ve bu ilmi sağlayacak olan da biyoloji, kimya, fizik, tabiat bilimi, coğrafya gibi derslerdir. Bu dersleri hafife alıp, göstermelik ders olarak verirseniz; bu virüsle baş edemezsiniz.